Önce Niyet Sonra İnsanEğitimci Anne Serisi
Hiç düşündünüz mü dünyaya nasıl geldiniz? Görünürde bir anne-baba bir çocuk sahibi olalım dedi, belki de değil! Ama ortada bir niyet vardı ve siz oklumu! Niyetin asıl ilk tohumu Yüce Allah'ın sizi yaratmayı dilemesiyle gerçekleşti. Yani varlık alemindeki her şey bir niyet ifadesidir!
Ne görüyorsunuz bir evren mi? Hayır gördüğünüz her şey sevginin madde görünümüdür. O görünümü siz veriyorsunuz! Nasıl mı? Kalbinizdeki emeller, aklınızdaki niyetler, bedeninizdeki amellerle! Siz, biz, hepimiz ve diğer varlıkların niyetlerinin toplamıyla! Sonra da her şey yüce yaratıcının iradesiyle "KÜN!" emriyle varlık âlemi olarak şekil buluyor. Onun için her şey, özellikle insanlar sorumlu tutuluyor!Hesaba çekilecek...
İnsan bilimsel gerçeklere çok yakın yaşamaz. Keşke yaşasa! İnsan hep yanılgı içindedir. Dışarıda bir âlem var sanır. Oysa dışarıda bir âlem yoktur. Dışarıda sevginin katman katman yoğunlaşması sonunda var olduğu sanılan suret kazanmış bir madde görünümü vardır. Tıpkı çöllerdeki seraplar gibi!
Sevgi bir kat yoğunlaştığında bilince, bilinç bir kat yoğunlaştığında bilgiye, bilgi de madde görünümüne döner ve suret kazanır. Bu adımlar hakikatin soyut tarafıdır. Somut tarafta ise işler şöyle yürür. İnsanların algısında sevginin bir kat yoğun hali ışık, ısı, elektrik, manyetizma, ses, kimyasal gibi enerji âlemidir. Ve bizim varlık âlemi dediğimiz her şey enerjinin değişik hal görünümleridir. Dış âlem bir frekans kuşağıdır, var olduğunu sandığınız her şeyi size, sizin algılarınıza göre, sizin beyniniz, sizin için, holog-ram/ışıksal görüntü olarak inşa eder.
Her insan kendi istek ve tercihi ile gelmez ve yaşamaz bu âlemde! Gönderilir! Kendi yaşam tiyatrosunu oynar ve yaşam sahnesinden çekilir gider. Ama yok olmaz...
Bir insanı tanımak istiyor musunuz? Evet, kesinlikle tanımak istiyor musunuz? Cevabınız evet ise o insana değil onu "ben" yapan niyetlerine bakın veya kestirmeye çalışın! Gördüğünüz bir insan değil sevginin, bilincin, bilginin, özellikle niyetin madde görünümüne bürünmüş halidir...
Sonuç şu ki bir evren görmüyorsunuz! Varlıkların niyetlerinin toplamını görüyorsunuz! Eğer görebiliyorsanız tabii! Yaşam aşk ateşinin niyetleri aşkla yoğurmasıdır. Onun için denir ki cehennem ateşi her şeyi yakar ama sadece aşk ateşini yakamazmış...
- Açıklama
Hiç düşündünüz mü dünyaya nasıl geldiniz? Görünürde bir anne-baba bir çocuk sahibi olalım dedi, belki de değil! Ama ortada bir niyet vardı ve siz oklumu! Niyetin asıl ilk tohumu Yüce Allah'ın sizi yaratmayı dilemesiyle gerçekleşti. Yani varlık alemindeki her şey bir niyet ifadesidir!
Ne görüyorsunuz bir evren mi? Hayır gördüğünüz her şey sevginin madde görünümüdür. O görünümü siz veriyorsunuz! Nasıl mı? Kalbinizdeki emeller, aklınızdaki niyetler, bedeninizdeki amellerle! Siz, biz, hepimiz ve diğer varlıkların niyetlerinin toplamıyla! Sonra da her şey yüce yaratıcının iradesiyle "KÜN!" emriyle varlık âlemi olarak şekil buluyor. Onun için her şey, özellikle insanlar sorumlu tutuluyor!Hesaba çekilecek...İnsan bilimsel gerçeklere çok yakın yaşamaz. Keşke yaşasa! İnsan hep yanılgı içindedir. Dışarıda bir âlem var sanır. Oysa dışarıda bir âlem yoktur. Dışarıda sevginin katman katman yoğunlaşması sonunda var olduğu sanılan suret kazanmış bir madde görünümü vardır. Tıpkı çöllerdeki seraplar gibi!
Sevgi bir kat yoğunlaştığında bilince, bilinç bir kat yoğunlaştığında bilgiye, bilgi de madde görünümüne döner ve suret kazanır. Bu adımlar hakikatin soyut tarafıdır. Somut tarafta ise işler şöyle yürür. İnsanların algısında sevginin bir kat yoğun hali ışık, ısı, elektrik, manyetizma, ses, kimyasal gibi enerji âlemidir. Ve bizim varlık âlemi dediğimiz her şey enerjinin değişik hal görünümleridir. Dış âlem bir frekans kuşağıdır, var olduğunu sandığınız her şeyi size, sizin algılarınıza göre, sizin beyniniz, sizin için, holog-ram/ışıksal görüntü olarak inşa eder.
Her insan kendi istek ve tercihi ile gelmez ve yaşamaz bu âlemde! Gönderilir! Kendi yaşam tiyatrosunu oynar ve yaşam sahnesinden çekilir gider. Ama yok olmaz...
Bir insanı tanımak istiyor musunuz? Evet, kesinlikle tanımak istiyor musunuz? Cevabınız evet ise o insana değil onu "ben" yapan niyetlerine bakın veya kestirmeye çalışın! Gördüğünüz bir insan değil sevginin, bilincin, bilginin, özellikle niyetin madde görünümüne bürünmüş halidir...
Sonuç şu ki bir evren görmüyorsunuz! Varlıkların niyetlerinin toplamını görüyorsunuz! Eğer görebiliyorsanız tabii! Yaşam aşk ateşinin niyetleri aşkla yoğurmasıdır. Onun için denir ki cehennem ateşi her şeyi yakar ama sadece aşk ateşini yakamazmış...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.