Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç Makaleler
Türkiye'de yetişmiş tarihçilerin en büyüklerinden birisi olan Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç'ın hayatı ve makaleleri bu çalışmada bir araya getirilerek araştırmacıların hizmetine sunulmuştur. Türk tarihinin adı hiçbir zaman unutulmayacak âlimlerinden birisi olan Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç, hiç evlenmemiş, kendisini adeta Türk kültür ve tarihine vakfetmiştir. O, yıllar boyunca bilgi hâzinesini etrafındakilere cömertçe açmış, sadece üniversite kürsüsünde değil; halkevleri, kahvehaneler ve muhtelif sohbet meclislerinde insanlara tarih zevki kazandırmıştır. Sohbetlerinde bulunanlar, güzel Türkçesi ve tarihî olayları anlatmasındaki maharet ve coşkusu dolayısıyla onu saatlerce dinler, vaktin nasıl geçtiğini anlamazlardı. Zira o, ortaçağ tarihini, ama bilhassa İslâm ve Selçuklu tarihini adım adım, gün gün bilen bir bilim adamı idi. Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç'ın şahsiyeti ve tarihçiliği, vefatından sonra Prof. Sabri Esat Siyavuşgil, Ahmet Kabaklı, Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak, Ord. Prof. Kâzım İsmail Gürkan, Ord. Prof. A. Süheyl Ünver, Doç. Dr. Bedii N. Şehsuvaroğlu, Haldun Taner, Prof. Dr. Ali Nihad Tarlan, Prof. Dr. Osman Turan ve Prof. Dr. Faruk Sümer gibi dost ve meslektaşlarının yazmış olduğu makalelerde etraflı bir şekilde anlatılmıştır. Meselâ O, Ahmet Kabaklı'nın gazete köşesindeki yazısında “…Tanıdığım en üstün sohbet adamlarından biri idi. Batı ve Doğuyu geniş hafızasında eritmiş bulunan kültürü ile muhteşem konuşurdu. Kâh bakarsınız, bir Arap tarihçisinin filân kitabın filân faslındaki yanıltısını gösterir, kâh bir eski Fransız tarihinden IV. Henri'nin portresini çıkarırdı. Bir bakarsınız, eski bir ahbabından söz eder gibi Hz. Ömer'i anlatır, bakarsınız bir tatlı macera romanı gibi Sultan Cemin başından geçenleri söylerdi. Hafızası dillere destan olmuştu. İki üç yüz sadrazamın adlarını, nereli oldukları, doğum yılları ve hizmet ettikleri padişahlar ile birlikte, bir çırpıda sayardı. Anadolu'daki şehirlere hükmetmiş olan bütün valileri adları ile bilirdi. Ansiklopedilerdeki tarih hatalarından şüphe edenler, en sağlam kaynağı, onun hafızasında bulurlardı. Çoğu defa telefonu çalınır ve bir tartışmanın çözüm yolunu ondan isterlerdi…” sözleriyle tasvir edilmiştir.
- Açıklama
Türkiye'de yetişmiş tarihçilerin en büyüklerinden birisi olan Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç'ın hayatı ve makaleleri bu çalışmada bir araya getirilerek araştırmacıların hizmetine sunulmuştur. Türk tarihinin adı hiçbir zaman unutulmayacak âlimlerinden birisi olan Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç, hiç evlenmemiş, kendisini adeta Türk kültür ve tarihine vakfetmiştir. O, yıllar boyunca bilgi hâzinesini etrafındakilere cömertçe açmış, sadece üniversite kürsüsünde değil; halkevleri, kahvehaneler ve muhtelif sohbet meclislerinde insanlara tarih zevki kazandırmıştır. Sohbetlerinde bulunanlar, güzel Türkçesi ve tarihî olayları anlatmasındaki maharet ve coşkusu dolayısıyla onu saatlerce dinler, vaktin nasıl geçtiğini anlamazlardı. Zira o, ortaçağ tarihini, ama bilhassa İslâm ve Selçuklu tarihini adım adım, gün gün bilen bir bilim adamı idi. Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç'ın şahsiyeti ve tarihçiliği, vefatından sonra Prof. Sabri Esat Siyavuşgil, Ahmet Kabaklı, Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak, Ord. Prof. Kâzım İsmail Gürkan, Ord. Prof. A. Süheyl Ünver, Doç. Dr. Bedii N. Şehsuvaroğlu, Haldun Taner, Prof. Dr. Ali Nihad Tarlan, Prof. Dr. Osman Turan ve Prof. Dr. Faruk Sümer gibi dost ve meslektaşlarının yazmış olduğu makalelerde etraflı bir şekilde anlatılmıştır. Meselâ O, Ahmet Kabaklı'nın gazete köşesindeki yazısında “…Tanıdığım en üstün sohbet adamlarından biri idi. Batı ve Doğuyu geniş hafızasında eritmiş bulunan kültürü ile muhteşem konuşurdu. Kâh bakarsınız, bir Arap tarihçisinin filân kitabın filân faslındaki yanıltısını gösterir, kâh bir eski Fransız tarihinden IV. Henri'nin portresini çıkarırdı. Bir bakarsınız, eski bir ahbabından söz eder gibi Hz. Ömer'i anlatır, bakarsınız bir tatlı macera romanı gibi Sultan Cemin başından geçenleri söylerdi. Hafızası dillere destan olmuştu. İki üç yüz sadrazamın adlarını, nereli oldukları, doğum yılları ve hizmet ettikleri padişahlar ile birlikte, bir çırpıda sayardı. Anadolu'daki şehirlere hükmetmiş olan bütün valileri adları ile bilirdi. Ansiklopedilerdeki tarih hatalarından şüphe edenler, en sağlam kaynağı, onun hafızasında bulurlardı. Çoğu defa telefonu çalınır ve bir tartışmanın çözüm yolunu ondan isterlerdi…” sözleriyle tasvir edilmiştir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.