%35
Ortadoğu'daki Çatışmalar Bağlamında Göç Sorunu H. Mustafa Paksoy
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054160815
Boyut
16.00x24.00
Sayfa Sayısı
183
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Ortadoğu'daki Çatışmalar Bağlamında Göç Sorunu

65,00TL
42,25TL
%35
Satışta değil
9786054160815
711024
Ortadoğu'daki Çatışmalar Bağlamında Göç Sorunu
Ortadoğu'daki Çatışmalar Bağlamında Göç Sorunu
42.25

Adem ile Havva cennetin kapısına konulduklarında sığınabilecekleri bir dünya olmasaydı bugün nerde olurduk; acaba olur muyduk?

İnsanlık tarihi tam tamına bir “sığınmacılık” tarihi değil mi?

Sığınmacılık geçmişi olmayan tek kişi bile yok iken sığınıp yerleşenler sonradan gelenlere karşı nasıl böylesine zalim olabiliyorlar?

İnsanoğlunun bu inanılmaz ve saygıdeğer cesaretinin tek ödülü hiç bilinmeyene sığınabilmek mi?

Günümüzde yeryüzü nüfusunun yaklaşık onda biri yerinden yurdundan kopup sığınmacılığın çaresizliğini yaşarken ve bu dev boyutlardaki oran azalacağına
her gün hızla artarken en yerleşiklerin bile “bize ne gün sıra gelecek” sorusunu akıllarına getirmemesi nasıl bir gaflet olmalı?

İnsanlık neden kendisini ciddiye almıyor?

İsrafil, Sur'unu tam kulağımızın dibinde “vururken”; “bu o olamaz, daha zamanı değil” aymazlığının bedelini “birileri nasılsa öder” diye geçiştirmek nasıl da “insan”ca!

Gelin bir an, yalnızca bir an, hepimiz mülteci olalım.

- Prof. Dr. Yılmaz Özkan

  • Açıklama
    • Adem ile Havva cennetin kapısına konulduklarında sığınabilecekleri bir dünya olmasaydı bugün nerde olurduk; acaba olur muyduk?

      İnsanlık tarihi tam tamına bir “sığınmacılık” tarihi değil mi?

      Sığınmacılık geçmişi olmayan tek kişi bile yok iken sığınıp yerleşenler sonradan gelenlere karşı nasıl böylesine zalim olabiliyorlar?

      İnsanoğlunun bu inanılmaz ve saygıdeğer cesaretinin tek ödülü hiç bilinmeyene sığınabilmek mi?

      Günümüzde yeryüzü nüfusunun yaklaşık onda biri yerinden yurdundan kopup sığınmacılığın çaresizliğini yaşarken ve bu dev boyutlardaki oran azalacağına
      her gün hızla artarken en yerleşiklerin bile “bize ne gün sıra gelecek” sorusunu akıllarına getirmemesi nasıl bir gaflet olmalı?

      İnsanlık neden kendisini ciddiye almıyor?

      İsrafil, Sur'unu tam kulağımızın dibinde “vururken”; “bu o olamaz, daha zamanı değil” aymazlığının bedelini “birileri nasılsa öder” diye geçiştirmek nasıl da “insan”ca!

      Gelin bir an, yalnızca bir an, hepimiz mülteci olalım.

      - Prof. Dr. Yılmaz Özkan

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat