Osmanlı Devleti'nde Ermeni Terörü (Ciltli)1896 Osmanlı Bankası Baskını
Ermeni Sorunu dendiğinde, akla "Tehcir Kanunu" diye bilinen 1915 Sevk ve İskan Kanunu çerçevesinde Osmanlı hükümetinin savaş bölgesinde yaşayan Ermenileri göç ettirmesi gelir. Ancak 1915' teki bu uygulama Ermeni Sorunu' nun aslında zirve noktasıdır. Bu karmaşık sorunu anlayabilmek için meselenin tarihi arka planının iyi bilinmesi gerekir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ermeni toplumu içerisinde temelleri daha ziyade misyonerlerce atılan, milliyetçilik fikriyle bağımsız olmak isteyen ve öncülüğünü de bazı Ermeni din adamlarının yaptığı ayrılıkçı bir grup ortaya çıktı. Bağımsız bir Ermeni devleti kurmak için harekete geçen Ermeniler büyük devletlerin desteği ve müdahalesi olmadan bunu başaramayacaklarının farkındaydılar. Bu amaçla Berlin Kongresi ile başlayan diplomatik girişimlerdenarzu ettikleri sonuca varamayınca 19. yüzyılda birçok ayrılıkçı grubun başvurduğu teröre yöneldiler. 1890' da başlayan ve terör unsurlarını içerisinde barındıran siyasi mahiyetteki Ermeni olaylarını, isyanlar ve ayaklanmalar takip etti. Tüm bu olaylar içerisinde İngiltere, Fransa ve Rusya gibi dönemin büyük devletleri kışkırtıcı, cesaretlendirici roller üstlendiler. 1890-1896 yılları arasında İstanbul ve vilayetlerde meydana gelen Ermeni olaylarında batılı devletlerin bu müdahalelerini yakından görmek mümkündür. Büyük devletlerin tavırları da dahil olmak üzere bu çok boyutlu meseleyi doğru anlamak Ermeni Sorunu konusunda daha berrak bir algılamayı da beraberinde getirecektir.
Bu çerçevede Ermeni Sorunu' nun anlaşılmasına bir nebze de olsa katkı yapmak amacıyla kaleme alınmış olan elinizdeki bu çalışmada, Ermeni terör olaylarının 1890' larda belki de zirve noktası olan, 26 Ağustos 1896' da Taşnaksütyum Komitesi tarafından Osmanlı BAnkası' na yapılan saldırının ve eşzamanlı olarak İstanbul' un çeşitli semtlerinde meydana getirilen olayların detaylarını bulabilirsiniz.
- Açıklama
Ermeni Sorunu dendiğinde, akla "Tehcir Kanunu" diye bilinen 1915 Sevk ve İskan Kanunu çerçevesinde Osmanlı hükümetinin savaş bölgesinde yaşayan Ermenileri göç ettirmesi gelir. Ancak 1915' teki bu uygulama Ermeni Sorunu' nun aslında zirve noktasıdır. Bu karmaşık sorunu anlayabilmek için meselenin tarihi arka planının iyi bilinmesi gerekir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ermeni toplumu içerisinde temelleri daha ziyade misyonerlerce atılan, milliyetçilik fikriyle bağımsız olmak isteyen ve öncülüğünü de bazı Ermeni din adamlarının yaptığı ayrılıkçı bir grup ortaya çıktı. Bağımsız bir Ermeni devleti kurmak için harekete geçen Ermeniler büyük devletlerin desteği ve müdahalesi olmadan bunu başaramayacaklarının farkındaydılar. Bu amaçla Berlin Kongresi ile başlayan diplomatik girişimlerdenarzu ettikleri sonuca varamayınca 19. yüzyılda birçok ayrılıkçı grubun başvurduğu teröre yöneldiler. 1890' da başlayan ve terör unsurlarını içerisinde barındıran siyasi mahiyetteki Ermeni olaylarını, isyanlar ve ayaklanmalar takip etti. Tüm bu olaylar içerisinde İngiltere, Fransa ve Rusya gibi dönemin büyük devletleri kışkırtıcı, cesaretlendirici roller üstlendiler. 1890-1896 yılları arasında İstanbul ve vilayetlerde meydana gelen Ermeni olaylarında batılı devletlerin bu müdahalelerini yakından görmek mümkündür. Büyük devletlerin tavırları da dahil olmak üzere bu çok boyutlu meseleyi doğru anlamak Ermeni Sorunu konusunda daha berrak bir algılamayı da beraberinde getirecektir.
Bu çerçevede Ermeni Sorunu' nun anlaşılmasına bir nebze de olsa katkı yapmak amacıyla kaleme alınmış olan elinizdeki bu çalışmada, Ermeni terör olaylarının 1890' larda belki de zirve noktası olan, 26 Ağustos 1896' da Taşnaksütyum Komitesi tarafından Osmanlı BAnkası' na yapılan saldırının ve eşzamanlı olarak İstanbul' un çeşitli semtlerinde meydana getirilen olayların detaylarını bulabilirsiniz.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.