Osmanlı Matbuat Kapitalizmi ve Milliyetçilik (1913-1914)
Balkan Savaşları'yla birlikte Türk milliyetçiliğinin kitleselleşme yoluna girmesi, kapitalist yayıncılığın desteğini almasısayesinde mümkün olabilmiştir. 1913-1914 senelerinde gerek Osmanlı medya sisteminin dönüşümü gerekse Türkçülüğün yükselişi, Balkan Savaşları ve 1913-1914 Boykotu'nun statükoyu sarstığı koşullarda matbuat kapitalizmi ile Türkçülüğün etkileşiminin sonucudur. Bu zaman diliminde payitahtta gözlenen matbu canlanma, ifadesini en başta bir dergi patlamasında bulur. Milliyetçi tonlar da içeren dergi furyası, Osmanlı matbuat kapitalizminin yeni atağını ve artık “Türk matbuat kapitalizmi” yoluna girişini temsil eder.
Milliyetçiliğin yükselişi bir yönüyle, kendileri milliyetçi ve hatta Türk olsun veya olmasın, kâr amacı güden yayıncıların dahliyle ilgilidir. “Kitaphane/kütüphane” olarak anılan bu yayıncı kitapçılardan başka, genç yazarlar, matbuat emekçileri veseyirci okurlar da sürecin dinamik unsurları olarak göze çarpar. Kapitalist yayıncılığın geliştiği koşullarda görsellik, promosyon ve reklam gibi araçlar öne çıkarken piyasadaki rekabet, ifadesini giderek şiddetlenen polemiklerde bulur. Kökeninde ticari çıkar ve rekabet yatan polemikler siyasi ve ideolojik kisvelere bürünür, ulvi ideallerle perdelenir. Gazete, dergi, yıllık gibi süreli yayınların,her formda kitabın, panorama, albüm, fihrist, katalog, broşür, fotoğraf, kart, kartpostal, el ve duvar ilanı, afiş gibi matbu türlerin, dönemin yeni kitle iletişim aracı sinemanın toplamından müteşekkil “medya sistemi”, mücadelenin ve dönüşümün arenası olur.
- Açıklama
Balkan Savaşları'yla birlikte Türk milliyetçiliğinin kitleselleşme yoluna girmesi, kapitalist yayıncılığın desteğini almasısayesinde mümkün olabilmiştir. 1913-1914 senelerinde gerek Osmanlı medya sisteminin dönüşümü gerekse Türkçülüğün yükselişi, Balkan Savaşları ve 1913-1914 Boykotu'nun statükoyu sarstığı koşullarda matbuat kapitalizmi ile Türkçülüğün etkileşiminin sonucudur. Bu zaman diliminde payitahtta gözlenen matbu canlanma, ifadesini en başta bir dergi patlamasında bulur. Milliyetçi tonlar da içeren dergi furyası, Osmanlı matbuat kapitalizminin yeni atağını ve artık “Türk matbuat kapitalizmi” yoluna girişini temsil eder.
Milliyetçiliğin yükselişi bir yönüyle, kendileri milliyetçi ve hatta Türk olsun veya olmasın, kâr amacı güden yayıncıların dahliyle ilgilidir. “Kitaphane/kütüphane” olarak anılan bu yayıncı kitapçılardan başka, genç yazarlar, matbuat emekçileri veseyirci okurlar da sürecin dinamik unsurları olarak göze çarpar. Kapitalist yayıncılığın geliştiği koşullarda görsellik, promosyon ve reklam gibi araçlar öne çıkarken piyasadaki rekabet, ifadesini giderek şiddetlenen polemiklerde bulur. Kökeninde ticari çıkar ve rekabet yatan polemikler siyasi ve ideolojik kisvelere bürünür, ulvi ideallerle perdelenir. Gazete, dergi, yıllık gibi süreli yayınların,her formda kitabın, panorama, albüm, fihrist, katalog, broşür, fotoğraf, kart, kartpostal, el ve duvar ilanı, afiş gibi matbu türlerin, dönemin yeni kitle iletişim aracı sinemanın toplamından müteşekkil “medya sistemi”, mücadelenin ve dönüşümün arenası olur.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.