Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789757726876
Boyut
135-195
Sayfa Sayısı
248
Basım Yeri
Ankara
Basım Tarihi
1998-10
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe
Osmanlı'da Yöneten ve Yönetilenler
Yazar:
Adem Çaylak
Yayınevi : Vadi Yayınları
14,00TL
Satışta değil
9789757726876
386798
https://www.kitapburada.com/kitap/osmanlida-yoneten-ve-yonetilenler
Osmanlı'da Yöneten ve Yönetilenler
14.00
Türkiye'de "yöneten-yönetilen" ilişkisinin bir "uzlaşı" yerine, bir "çatışma" ekseni çerçevesinde cereyan etmesinde artık bireysel ve toplumsal genlere nüfuz etmiş tarihsel-toplumsal kültürel dayanılmaz ağırlığı yüksek bir paya sahip olsa gerektir.
Yazar, kökleri; derin tarihsel, toplumsal anlayış ve pratiklerde yatan yöneten-yönetilen ilişki biçiminin, neden bir hukuk sujesi olarak "ferdi" ön plana çıkarıcı "toplum" temelinde değil de, bir bloklar toplumu kurmak isteyen "devlet menfaati" ekseninde kurumlaştığını, çok yerinde bir tercihle Şerif Mardin özelinde irdelemektedir. Çünkü Mardin'in kendisine has "duruşu"nun bir tezahürü olan çalışmaları, Türkiye'de hem yerleşik düşünüş ve davranış biçiminin hem de yerleşik muhalif söylemlerin, kökleri Batıda olan bildik paradigmalarını boşa çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda topluma kendi iç gerçekliğini veren toplumsal-kültürel ögeleri, hem "yönetenler"in hem de "yönetilenler"in anlam dünyaları ve buna koşut davranış biçimleri temelinde okumaktadır.
Etkileri günümüzde de her an hissedilen çarpık "yöneten-yönetilen" ilişkisinin tarihsel-toplumsal soy kütüğünü anlamak isteyenlerin, Batılı önyargıların tutuşturduğu genel-geçer kalıpların dışında, kendimize ait bir kapı aralamak arzusunda olanların ve nihayetinde almaşık yönleriyle toplumla bir yer edinen "yöneten ve yönetilenlerin" tarihle ve en önemlisi de kendileriyle bir "hesaplaşma" zamanını idrak edenler için kıvılcım olabilecek bir çalışma.
Yazar, kökleri; derin tarihsel, toplumsal anlayış ve pratiklerde yatan yöneten-yönetilen ilişki biçiminin, neden bir hukuk sujesi olarak "ferdi" ön plana çıkarıcı "toplum" temelinde değil de, bir bloklar toplumu kurmak isteyen "devlet menfaati" ekseninde kurumlaştığını, çok yerinde bir tercihle Şerif Mardin özelinde irdelemektedir. Çünkü Mardin'in kendisine has "duruşu"nun bir tezahürü olan çalışmaları, Türkiye'de hem yerleşik düşünüş ve davranış biçiminin hem de yerleşik muhalif söylemlerin, kökleri Batıda olan bildik paradigmalarını boşa çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda topluma kendi iç gerçekliğini veren toplumsal-kültürel ögeleri, hem "yönetenler"in hem de "yönetilenler"in anlam dünyaları ve buna koşut davranış biçimleri temelinde okumaktadır.
Etkileri günümüzde de her an hissedilen çarpık "yöneten-yönetilen" ilişkisinin tarihsel-toplumsal soy kütüğünü anlamak isteyenlerin, Batılı önyargıların tutuşturduğu genel-geçer kalıpların dışında, kendimize ait bir kapı aralamak arzusunda olanların ve nihayetinde almaşık yönleriyle toplumla bir yer edinen "yöneten ve yönetilenlerin" tarihle ve en önemlisi de kendileriyle bir "hesaplaşma" zamanını idrak edenler için kıvılcım olabilecek bir çalışma.
- Açıklama
- Türkiye'de "yöneten-yönetilen" ilişkisinin bir "uzlaşı" yerine, bir "çatışma" ekseni çerçevesinde cereyan etmesinde artık bireysel ve toplumsal genlere nüfuz etmiş tarihsel-toplumsal kültürel dayanılmaz ağırlığı yüksek bir paya sahip olsa gerektir.
Yazar, kökleri; derin tarihsel, toplumsal anlayış ve pratiklerde yatan yöneten-yönetilen ilişki biçiminin, neden bir hukuk sujesi olarak "ferdi" ön plana çıkarıcı "toplum" temelinde değil de, bir bloklar toplumu kurmak isteyen "devlet menfaati" ekseninde kurumlaştığını, çok yerinde bir tercihle Şerif Mardin özelinde irdelemektedir. Çünkü Mardin'in kendisine has "duruşu"nun bir tezahürü olan çalışmaları, Türkiye'de hem yerleşik düşünüş ve davranış biçiminin hem de yerleşik muhalif söylemlerin, kökleri Batıda olan bildik paradigmalarını boşa çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda topluma kendi iç gerçekliğini veren toplumsal-kültürel ögeleri, hem "yönetenler"in hem de "yönetilenler"in anlam dünyaları ve buna koşut davranış biçimleri temelinde okumaktadır.
Etkileri günümüzde de her an hissedilen çarpık "yöneten-yönetilen" ilişkisinin tarihsel-toplumsal soy kütüğünü anlamak isteyenlerin, Batılı önyargıların tutuşturduğu genel-geçer kalıpların dışında, kendimize ait bir kapı aralamak arzusunda olanların ve nihayetinde almaşık yönleriyle toplumla bir yer edinen "yöneten ve yönetilenlerin" tarihle ve en önemlisi de kendileriyle bir "hesaplaşma" zamanını idrak edenler için kıvılcım olabilecek bir çalışma.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.