Osmanlı'nın Paralel Devleti Kadızadeliler
Pax Romana'yı ya da Pax Americana'yı biliyoruz. Bir Roma veya Amerikan barışınıtanımlıyorlar. Adı barış olsa da gücünü sopadan alıyor. Ürettiği rızayı bir kültüredönüştürüyor.Peki bir dinci barışı mümkün mü?Aydın Tonga'nın yazdığı Kadızadeliler'in 400 yıl önceki hikayesi, bugün verilecek cevaparayanlar için en iyi yanıt gibi. Zira biz “İslam”ı ayetlerden ya da hadislerden müteşekkilbir inanç olarak tanımlasak da, bizzat dini kullananlar İslam'ın kalıplarınasığmayı tercih etmiyor.
Din, siyasetin emrinde gerektiğinde eğilip bükülen, bugününharamının yarın mubah olduğu, bugünkü helalin ise yarın haram ilan edildiği bir değişkenkurallar bütünü oluyor. İktidar olmanın ve iktidarı elinde tutmanın bir aracıhaline getirilen inançlar, Kadızadeliler örneğindeki gibi kendisine fetva makamlarıinşa ediyor. Gerektiğinde kahveyi bile yasaklarken, faize olur veriyor.En önemlisi eldeki sopa ne kadar güçlü olursa olsun dincilik bir barış üretemiyor.Bu nedenle Kadızadeliler örneğinde olduğu gibi, dincilik ancak devlet başta olmaküzere kendi iktidarına fetva arayanlar tarafından yükseltiliyor.
Ancak bu güç kendisinibaşka koşullarda yeniden varederken paralel yapıyı da yok ediyor. Bir “paraleldevlet” örgütlenmesi olan Kadızadeliler de Fethullahçı yapılanma da iktidar duvarlarındaeridi. Alınacak bir ders varsa, inanca dayalı örgütlenmelerden güç merkezleriyaratmamak olmalı. Yoksa yarının hikayesi bugünden pek de farklı görünmüyor.”
Barış Terkoğlu
Bugün protokoldeki yeri de, etki alanı da bilerek ve isteyerek sürekli geliştirilenDiyanet İşleri Başkanlığı ya da dünkü ismiyle Şeyhülislamlık makamı, 16. Yüzyıldanbu yana bu toprakların din-devlet ilişkisinin ayrılmaz ve en önemli parçası. Bu nedenlefetvalar ve fermanlar hep yan yana olurken, zaman zaman adları değişse detarikatlar üzerinden “Paralel Devletler” bu topraklarda hep var olmuş. Ortada negizli saklı bir durum, ne de sürpriz var... Aydın Tonga bu kitabında, devleti yönetenherkesin yakından bildiği bu “sırrı” çok güzel anlatmış. Bugünü anlamak isteyenlermutlaka okumalı...”
Necdet Saraç
- Açıklama
Pax Romana'yı ya da Pax Americana'yı biliyoruz. Bir Roma veya Amerikan barışınıtanımlıyorlar. Adı barış olsa da gücünü sopadan alıyor. Ürettiği rızayı bir kültüredönüştürüyor.Peki bir dinci barışı mümkün mü?Aydın Tonga'nın yazdığı Kadızadeliler'in 400 yıl önceki hikayesi, bugün verilecek cevaparayanlar için en iyi yanıt gibi. Zira biz “İslam”ı ayetlerden ya da hadislerden müteşekkilbir inanç olarak tanımlasak da, bizzat dini kullananlar İslam'ın kalıplarınasığmayı tercih etmiyor.
Din, siyasetin emrinde gerektiğinde eğilip bükülen, bugününharamının yarın mubah olduğu, bugünkü helalin ise yarın haram ilan edildiği bir değişkenkurallar bütünü oluyor. İktidar olmanın ve iktidarı elinde tutmanın bir aracıhaline getirilen inançlar, Kadızadeliler örneğindeki gibi kendisine fetva makamlarıinşa ediyor. Gerektiğinde kahveyi bile yasaklarken, faize olur veriyor.En önemlisi eldeki sopa ne kadar güçlü olursa olsun dincilik bir barış üretemiyor.Bu nedenle Kadızadeliler örneğinde olduğu gibi, dincilik ancak devlet başta olmaküzere kendi iktidarına fetva arayanlar tarafından yükseltiliyor.
Ancak bu güç kendisinibaşka koşullarda yeniden varederken paralel yapıyı da yok ediyor. Bir “paraleldevlet” örgütlenmesi olan Kadızadeliler de Fethullahçı yapılanma da iktidar duvarlarındaeridi. Alınacak bir ders varsa, inanca dayalı örgütlenmelerden güç merkezleriyaratmamak olmalı. Yoksa yarının hikayesi bugünden pek de farklı görünmüyor.”
Barış Terkoğlu
Bugün protokoldeki yeri de, etki alanı da bilerek ve isteyerek sürekli geliştirilenDiyanet İşleri Başkanlığı ya da dünkü ismiyle Şeyhülislamlık makamı, 16. Yüzyıldanbu yana bu toprakların din-devlet ilişkisinin ayrılmaz ve en önemli parçası. Bu nedenlefetvalar ve fermanlar hep yan yana olurken, zaman zaman adları değişse detarikatlar üzerinden “Paralel Devletler” bu topraklarda hep var olmuş. Ortada negizli saklı bir durum, ne de sürpriz var... Aydın Tonga bu kitabında, devleti yönetenherkesin yakından bildiği bu “sırrı” çok güzel anlatmış. Bugünü anlamak isteyenlermutlaka okumalı...”
Necdet Saraç
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.