%19
Osmanlı Meclisinde Bir Ermeni Mebus Krikor Zohrab
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789757265462
Boyut
13.00x19.50
Sayfa Sayısı
194
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2001-12
Çeviren
Hermon Araks
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Öyküler Osmanlı Meclisinde Bir Ermeni Mebus

Yazar: Krikor Zohrab
Yayınevi : Aras Yayıncılık
12,96TL
10,37TL
%19
Satışta değil
9789757265462
514455
Öyküler Osmanlı Meclisinde Bir Ermeni Mebus
Öyküler Osmanlı Meclisinde Bir Ermeni Mebus
10.37

İzmit'e ne yapmaya gidiyorum? Bilinen savunma yöntemlerini tek tek gözden geçiriyorum. İnkar mı? Yararsız olduğunu hissediyorum. Suçu akli dengesizlikle mi açıklamak? Soruşturmaların tümü bu yersiz ve akılsız itirazı yalanlamış. Ceza Kanunu maddelerini hafife almak mı? Fakat cinayet, tartışma ve itiraz kabul eden suçlardan değildir. Cinayet kaba, hoyrat, aşikar bir şeydir: Bir ceset ve işte cinayet. Savunması olanaksız bu davayı üstlenerek avukatlık ünümü tehlikeye attığımı düşünüyorum. Tren beni büzün hızıyla -saatte 30 mil- kesin bir yenilgiye doğru götürüyor. Müvekkilimi görmek için doğruca hapishaneye, hükümet konağı girişinin sağındaki bölüme gidiyorum. Gelişim her yerde duyulmuş. Ermeniler, Çerkezler geçtiğim yerlerde dikkatle beni izliyorlar. İzmit'in en büyük katilini kurtarmaya gelen bir çocuk! Başlarını sallıyor, inanamıyor ve birbirlerine soruyorlar: "Abukat bu mu? ... "Beni ne yapacaklar?" "Bilmiyorum." "Asacaklar mı?" "Hayır, hayır!" "Küreğe mi mahkum edecekler?" "Belki!" "Ceyran ne olacak?" "Ceyran kim?" "Nüş'ün karısı." "Başkasının karısından sana ne?"

  • Açıklama
    • İzmit'e ne yapmaya gidiyorum? Bilinen savunma yöntemlerini tek tek gözden geçiriyorum. İnkar mı? Yararsız olduğunu hissediyorum. Suçu akli dengesizlikle mi açıklamak? Soruşturmaların tümü bu yersiz ve akılsız itirazı yalanlamış. Ceza Kanunu maddelerini hafife almak mı? Fakat cinayet, tartışma ve itiraz kabul eden suçlardan değildir. Cinayet kaba, hoyrat, aşikar bir şeydir: Bir ceset ve işte cinayet. Savunması olanaksız bu davayı üstlenerek avukatlık ünümü tehlikeye attığımı düşünüyorum. Tren beni büzün hızıyla -saatte 30 mil- kesin bir yenilgiye doğru götürüyor. Müvekkilimi görmek için doğruca hapishaneye, hükümet konağı girişinin sağındaki bölüme gidiyorum. Gelişim her yerde duyulmuş. Ermeniler, Çerkezler geçtiğim yerlerde dikkatle beni izliyorlar. İzmit'in en büyük katilini kurtarmaya gelen bir çocuk! Başlarını sallıyor, inanamıyor ve birbirlerine soruyorlar: "Abukat bu mu? ... "Beni ne yapacaklar?" "Bilmiyorum." "Asacaklar mı?" "Hayır, hayır!" "Küreğe mi mahkum edecekler?" "Belki!" "Ceyran ne olacak?" "Ceyran kim?" "Nüş'ün karısı." "Başkasının karısından sana ne?"

  • Yorumlar
Kapat