"Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!" şuurunda bir gençlik..." Işte bu hitabın bize olduğunu unuttuk. Belki unutmadık da kulaklarımızı tıkadık bu hitaba. Zamanın ve mekânın tüm olgularının bizlerin hayatları ve elleri arasından geçeceği şuurunu yitirince bu cümlelere muhatap olmayı da istemedik belki Neydi gençliğimize yüklenen şuur, duy artık denilen gerçek Bu kadar önemli miydi gençlik denen şey ki bunca kalem erbabı ve üstadı önce gençlik dediler. "Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün dâvacısı bir gençlik..." ve o gençliğin maya tutması için ödenen bedeller neydi? "Anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını da gediğine koymandır!" hitabında gizli o taş hangi gencin elinde. Bu kitap, şimdi bir soru sormak vaktidir belki diyerek; "Ellerin hangi dâvaya uzanmıştır" sorusunu sorabilenler için yazılmıştır. Ve yazar kitabını davası olan gençliğin kendini arayışına ayna tutar nitelikte kaleme almıştır.
- Açıklama
"Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!" şuurunda bir gençlik..." Işte bu hitabın bize olduğunu unuttuk. Belki unutmadık da kulaklarımızı tıkadık bu hitaba. Zamanın ve mekânın tüm olgularının bizlerin hayatları ve elleri arasından geçeceği şuurunu yitirince bu cümlelere muhatap olmayı da istemedik belki Neydi gençliğimize yüklenen şuur, duy artık denilen gerçek Bu kadar önemli miydi gençlik denen şey ki bunca kalem erbabı ve üstadı önce gençlik dediler. "Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün dâvacısı bir gençlik..." ve o gençliğin maya tutması için ödenen bedeller neydi? "Anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını da gediğine koymandır!" hitabında gizli o taş hangi gencin elinde. Bu kitap, şimdi bir soru sormak vaktidir belki diyerek; "Ellerin hangi dâvaya uzanmıştır" sorusunu sorabilenler için yazılmıştır. Ve yazar kitabını davası olan gençliğin kendini arayışına ayna tutar nitelikte kaleme almıştır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.