%40
Parma Manastırı Stendhal (Henri Beyle Stendhal)
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789759099244
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
261
Baskı
1
Basım Tarihi
2012
Çeviren
Mustafa Bahar
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Parma Manastırı

42,00TL
25,20TL
%40
Satışta değil
9789759099244
422584
Parma Manastırı
Parma Manastırı
25.20

"Bu romanı 1830'daki aslından hiçbir şey değişmeksizin yayımlıyorum. Bunun iki sakıncası olabilir. Birincisi, okuyucu bakımından: Kişiler İtalyan olduklarından okuyucu daha az ilgilenecektir belki. Bu ülkenin insanları Fransızlar'dan oldukça farklıdır. İtalyanlar içtendir, iyi insanlardır, çekingen değillerdir, akıllarından geçeni söyleyiverirler. Zaman zaman gurura kapılsalar da bu, tutku haline gelir, "benlik" adını alır. Sonra, yoksulluk gülünç bir durum değildir onlar için. İkinci sakınca ise, yazarı ilgilendirmektedir. Açık söyleyeyim, öykünün kahramanlarının yaradılışlarının sertliklerini, tutarsızlıklarının olduğu gibi bırakmayı göze aldım. Buna karşılık çekinmeden söylüyorum, yaptıklarının çoğuna da ahlak bakımından ayıpladım. Parayı her şeyden çok seven, kin ya da sevgi uğruna hiç günah işlemeyen Fransızlar'ın yaradılışlarındaki yüksek ahlakı, sevimlilikleri onlara vermek neye yarar? Bu romandaki İtalyanlar, bunun tersidirler. Zaten bana öyle geliyor ki, insan ne zaman güneyden kuzeye iki yüz fersah yol gitse, yeni bir manzara gibi yeni bir roman da çıkar ortaya. Papazın sevimli yeğeni, düşes Sanseverina'yı tanımış, çok da sevmişti. Benden de onun başından geçen ayıplanmaya değer olayları hiç değiştirmeden yazmamı rica etti. Ben de bu ricalarına uydum."

  • Açıklama
    • "Bu romanı 1830'daki aslından hiçbir şey değişmeksizin yayımlıyorum. Bunun iki sakıncası olabilir. Birincisi, okuyucu bakımından: Kişiler İtalyan olduklarından okuyucu daha az ilgilenecektir belki. Bu ülkenin insanları Fransızlar'dan oldukça farklıdır. İtalyanlar içtendir, iyi insanlardır, çekingen değillerdir, akıllarından geçeni söyleyiverirler. Zaman zaman gurura kapılsalar da bu, tutku haline gelir, "benlik" adını alır. Sonra, yoksulluk gülünç bir durum değildir onlar için. İkinci sakınca ise, yazarı ilgilendirmektedir. Açık söyleyeyim, öykünün kahramanlarının yaradılışlarının sertliklerini, tutarsızlıklarının olduğu gibi bırakmayı göze aldım. Buna karşılık çekinmeden söylüyorum, yaptıklarının çoğuna da ahlak bakımından ayıpladım. Parayı her şeyden çok seven, kin ya da sevgi uğruna hiç günah işlemeyen Fransızlar'ın yaradılışlarındaki yüksek ahlakı, sevimlilikleri onlara vermek neye yarar? Bu romandaki İtalyanlar, bunun tersidirler. Zaten bana öyle geliyor ki, insan ne zaman güneyden kuzeye iki yüz fersah yol gitse, yeni bir manzara gibi yeni bir roman da çıkar ortaya. Papazın sevimli yeğeni, düşes Sanseverina'yı tanımış, çok da sevmişti. Benden de onun başından geçen ayıplanmaya değer olayları hiç değiştirmeden yazmamı rica etti. Ben de bu ricalarına uydum."

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat