%30
Parola Muin: Bir Abdülhamid Dönemi Polisiyesi Uğur Çelik
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752487093
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
264
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-07
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Parola Muin: Bir Abdülhamid Dönemi Polisiyesi

22,00TL
15,40TL
%30
Satışta değil
9789752487093
724135
Parola Muin: Bir Abdülhamid Dönemi Polisiyesi
Parola Muin: Bir Abdülhamid Dönemi Polisiyesi
15.40

HER SON ELBET YENİ BİR BAŞLANGIÇ…

Elbette devletler için de insanlar için de aşklar için de her son bir başlangıçtır. Her başlangıç ise bir sona yaklaşmaktır.

Değişmeyen tek şeyin değişim olduğu düşünüldüğünde devlet için de insan için de duygular için de bu sürecin yaşanması kaçınılmazdır.

Batıcılara “aydın” Osmanlıcılara ise “âlim” denilmeye başlanan Osmanlı topraklarında bu değişimin getirdiği zorunluluklardır elinizdeki kitabın konusu.
Yönetimin değişimi, halkın düşünce ve söylemlerinin değişimi, dost bilinen yabancıların daha da yabancılaşması, yani her şeyin hızla değişmeye başlamasıyla gelen bir son…

Ve aynı zamanda yeni bir başlangıç…

Meşrutiyet idaresi gerekli miydi? Meşrutiyet neden ve nasıl ilan edildi? Bu değişim sürecinde Osmanlı aydını, Osmanlı idarecileri, Osmanlı sarayı ve Osmanlı tebaası ne durumdaydı?

Bu süreci yaşayan Halil'in, devleti, vatanı ve aşkı için verdiği mücadele; bir insanın bu değerler uğruna neleri feda edip neleri göze alabileceğinin örneği. Devlet-i Aliyye mensuplarının İttihatçılar, Medreseliler ve Yıldızcılar diye bölünmeye başladığı bir dönemde Halil, Yıldız'a bağlı bir hafiye olarak İttihatçılar içerisine sızacak ve öldürülen babasının intikamının peşine düşecektir. Ancak kader her kahraman gibi ona da sürprizler hazırlamıştır.

“Sana ikazım oğlum; vatanını seveceksin ancak kimsenin vatan sevgisini ölçmeye kalkma! Çünkü ben yaptım ve anlattım işte yaşadıklarımı, sen bu hatalara düşme. Çünkü düşersen karşıdaki de düşecek ve biz birbirimizi yerken bu güzelim Anadolu toprağından da olacağız...”

  • Açıklama
    • HER SON ELBET YENİ BİR BAŞLANGIÇ…

      Elbette devletler için de insanlar için de aşklar için de her son bir başlangıçtır. Her başlangıç ise bir sona yaklaşmaktır.

      Değişmeyen tek şeyin değişim olduğu düşünüldüğünde devlet için de insan için de duygular için de bu sürecin yaşanması kaçınılmazdır.

      Batıcılara “aydın” Osmanlıcılara ise “âlim” denilmeye başlanan Osmanlı topraklarında bu değişimin getirdiği zorunluluklardır elinizdeki kitabın konusu.
      Yönetimin değişimi, halkın düşünce ve söylemlerinin değişimi, dost bilinen yabancıların daha da yabancılaşması, yani her şeyin hızla değişmeye başlamasıyla gelen bir son…

      Ve aynı zamanda yeni bir başlangıç…

      Meşrutiyet idaresi gerekli miydi? Meşrutiyet neden ve nasıl ilan edildi? Bu değişim sürecinde Osmanlı aydını, Osmanlı idarecileri, Osmanlı sarayı ve Osmanlı tebaası ne durumdaydı?

      Bu süreci yaşayan Halil'in, devleti, vatanı ve aşkı için verdiği mücadele; bir insanın bu değerler uğruna neleri feda edip neleri göze alabileceğinin örneği. Devlet-i Aliyye mensuplarının İttihatçılar, Medreseliler ve Yıldızcılar diye bölünmeye başladığı bir dönemde Halil, Yıldız'a bağlı bir hafiye olarak İttihatçılar içerisine sızacak ve öldürülen babasının intikamının peşine düşecektir. Ancak kader her kahraman gibi ona da sürprizler hazırlamıştır.

      “Sana ikazım oğlum; vatanını seveceksin ancak kimsenin vatan sevgisini ölçmeye kalkma! Çünkü ben yaptım ve anlattım işte yaşadıklarımı, sen bu hatalara düşme. Çünkü düşersen karşıdaki de düşecek ve biz birbirimizi yerken bu güzelim Anadolu toprağından da olacağız...”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat