Particilik, Hemşehrilik, Alevilik_{Türkiye'de Sosyal Demokrasi}

Türkiye'de sosyal demokrasinin, ideolojilere, metinlere, söylevlere bakarak tam anlaşılamayacak bir pratik cephesi olduğu bilinir. Harald Schüler'in ayrıntılı incelemesi, "yaşayan sosyal demokrasi"ye bir ışık tutuyor. Kitap şu sorular etrafında örülmüş: Türk sosyal demokrasisinde particilik nasıl işliyor, üyeler parti faaliyetinden ne anlıyorlar? Parti büyük şehirlerdeki göçmen grupları, hemşehri şebekeleri açısından nasıl bir işlev görür; ne ölçüde bu ilişki ağları tarafından belirlenir? Alevi topluluklarının Türk sosyal demokrasisine destekleri, seçim sonuçları düzeyinde somut olarak nasıl gösterilebilir? Yazar, Türkiye'nin yakın döneminde, sosyal demokrasinin yükselişe geçtiği1990'ların başında,SHP'nin İstanbul İl örgütünün üye yapısını mercek altına alıyor...

Erdal İnönü'ye yazılmış mektuplara bakarak, üyelerin, sempatizanların, seçmenlerin partiden "gerçek hayatta" ne beklediklerini, ne istediklerinigözönüne seriyor... (Kitabın küçük ama en ilginç bölümlerinden birisi, bu)Kartal ilçesi örneğinde, hemşehri gruplarının parti üzerindeki nüfuzlarını ortaya çıkarmaya çalışıyor...