Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056257506
Boyut
165-225
Sayfa Sayısı
291
Baskı
1
Basım Tarihi
2011-11
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Pasif Devrimİslami Muhalefetin Düzenle Bütünleşmesi
Yazar:
Cihan Tuğal
Yayınevi : Koç Üniversitesi Yayınları
28,00TL
Satışta değil
9786056257506
495164
https://www.kitapburada.com/kitap/pasif-devrim-1
Pasif Devrim İslami Muhalefetin Düzenle Bütünleşmesi
28.00
Pasif Devrim İstanbulun bir zamanlar radikal Müslüman ilçelerinden Sultanbeylinin ılımlı İslama dönüşümünü anlatıyor. Sultanbeyli mahallesindeki hayatın zengin bir etnografisini sunan bu kitap İslami aktivistlerin nasıl örgütlendiklerini, 28 Şubat sürecinde nasıl geri çekildiklerini, ve AKP tarafından nasıl massedildiklerini anlatıyor. Cihan Tuğal radikal bir hareketin sisteme massedilişinin basitçe tarihsel eğilimlerin ve tüm dünyadaki gidişatın kaçınılmaz bir sonucu değil, olumsal mücadelelerin bir getirisi olduğunu iddia ediyor. Tuğal gözlemlerini Mısır ve İran örnekleriyle de karşılaştırarak Türkiye örneğini genel tarihsel bir bağlama da oturtuyor ve İslami politikaların neden başka yerlerdeki laik kapitalizmlere benzer bir şekilde entegre olmadığı sorusunun yanıtını arıyor.
AKPnin aklığı nereden geliyor? Bu partiyi, kapitalizmi doğallaştıramamış diğer merkez partilerden farklı kılan ne? Cevap, partinin unutmak istiyor göründüğü geçmişinde yatıyor. AKP, örgütçülük anlayışıyla, kadrolarıyla ve kısmen de kullandığı dille, Türkiyede 1980lerden sonra kapitalizme tek kitlesel direniş noktası olan İslamcılığın sistem tarafından massedilmesini sağladı. Gerçek başarısı bu. Böylesi bir massedilmeyi karşılayacak en uygun kavram ise Marksist düşünür Antonio Gramscinin geliştirdiği pasif devrim kavramıdır. Tuğal çözümlemesinin merkezine bu kavramı alarak, Ak Parti hükümeti döneminde belirleyici olanın kapitalizmin doğallaşması olduğunu, bunun ana motorunun ise AKP olduğunu söylüyor. Ak Partinin demokrasi ve İslamiyet gibi konularla ilişkisi bu çerçeve etrafında değerlendirildiğinde önümüze daha kışkırtıcı tahliller çıkıyor. Laik elitlerin yönetimi esnasında bir aldanma olarak görülebilecek kısmi düzelmeler, dindarlar yönetimde olunca derin bir hikmetin yansımaları olarak kabul ediliyor" diyen Tuğal'ın sözleriyle, Türkiyede laik kapitalizmin hegemonik hale gelebilmesi, yani kitlelerin rızasını kazanması, ancak İslamcılığın yarattığı mobilizasyon sayesinde gerçekleşebildi. Türkiyenin laik yöneticileri, bu rızayı İslamiyetin desteği olmadan sağlamakta aciz kalmışlardır.
AKPnin aklığı nereden geliyor? Bu partiyi, kapitalizmi doğallaştıramamış diğer merkez partilerden farklı kılan ne? Cevap, partinin unutmak istiyor göründüğü geçmişinde yatıyor. AKP, örgütçülük anlayışıyla, kadrolarıyla ve kısmen de kullandığı dille, Türkiyede 1980lerden sonra kapitalizme tek kitlesel direniş noktası olan İslamcılığın sistem tarafından massedilmesini sağladı. Gerçek başarısı bu. Böylesi bir massedilmeyi karşılayacak en uygun kavram ise Marksist düşünür Antonio Gramscinin geliştirdiği pasif devrim kavramıdır. Tuğal çözümlemesinin merkezine bu kavramı alarak, Ak Parti hükümeti döneminde belirleyici olanın kapitalizmin doğallaşması olduğunu, bunun ana motorunun ise AKP olduğunu söylüyor. Ak Partinin demokrasi ve İslamiyet gibi konularla ilişkisi bu çerçeve etrafında değerlendirildiğinde önümüze daha kışkırtıcı tahliller çıkıyor. Laik elitlerin yönetimi esnasında bir aldanma olarak görülebilecek kısmi düzelmeler, dindarlar yönetimde olunca derin bir hikmetin yansımaları olarak kabul ediliyor" diyen Tuğal'ın sözleriyle, Türkiyede laik kapitalizmin hegemonik hale gelebilmesi, yani kitlelerin rızasını kazanması, ancak İslamcılığın yarattığı mobilizasyon sayesinde gerçekleşebildi. Türkiyenin laik yöneticileri, bu rızayı İslamiyetin desteği olmadan sağlamakta aciz kalmışlardır.
- Açıklama
- Pasif Devrim İstanbulun bir zamanlar radikal Müslüman ilçelerinden Sultanbeylinin ılımlı İslama dönüşümünü anlatıyor. Sultanbeyli mahallesindeki hayatın zengin bir etnografisini sunan bu kitap İslami aktivistlerin nasıl örgütlendiklerini, 28 Şubat sürecinde nasıl geri çekildiklerini, ve AKP tarafından nasıl massedildiklerini anlatıyor. Cihan Tuğal radikal bir hareketin sisteme massedilişinin basitçe tarihsel eğilimlerin ve tüm dünyadaki gidişatın kaçınılmaz bir sonucu değil, olumsal mücadelelerin bir getirisi olduğunu iddia ediyor. Tuğal gözlemlerini Mısır ve İran örnekleriyle de karşılaştırarak Türkiye örneğini genel tarihsel bir bağlama da oturtuyor ve İslami politikaların neden başka yerlerdeki laik kapitalizmlere benzer bir şekilde entegre olmadığı sorusunun yanıtını arıyor.
AKPnin aklığı nereden geliyor? Bu partiyi, kapitalizmi doğallaştıramamış diğer merkez partilerden farklı kılan ne? Cevap, partinin unutmak istiyor göründüğü geçmişinde yatıyor. AKP, örgütçülük anlayışıyla, kadrolarıyla ve kısmen de kullandığı dille, Türkiyede 1980lerden sonra kapitalizme tek kitlesel direniş noktası olan İslamcılığın sistem tarafından massedilmesini sağladı. Gerçek başarısı bu. Böylesi bir massedilmeyi karşılayacak en uygun kavram ise Marksist düşünür Antonio Gramscinin geliştirdiği pasif devrim kavramıdır. Tuğal çözümlemesinin merkezine bu kavramı alarak, Ak Parti hükümeti döneminde belirleyici olanın kapitalizmin doğallaşması olduğunu, bunun ana motorunun ise AKP olduğunu söylüyor. Ak Partinin demokrasi ve İslamiyet gibi konularla ilişkisi bu çerçeve etrafında değerlendirildiğinde önümüze daha kışkırtıcı tahliller çıkıyor. Laik elitlerin yönetimi esnasında bir aldanma olarak görülebilecek kısmi düzelmeler, dindarlar yönetimde olunca derin bir hikmetin yansımaları olarak kabul ediliyor" diyen Tuğal'ın sözleriyle, Türkiyede laik kapitalizmin hegemonik hale gelebilmesi, yani kitlelerin rızasını kazanması, ancak İslamcılığın yarattığı mobilizasyon sayesinde gerçekleşebildi. Türkiyenin laik yöneticileri, bu rızayı İslamiyetin desteği olmadan sağlamakta aciz kalmışlardır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.