Paylaşılamayan Balkanlar %15 indirimli Halil Akman
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752551060
Boyut
135-210
Sayfa Sayısı
352
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2006-12
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe

Paylaşılamayan Balkanlar

22,00TL
Satışta değil
9789752551060
409976
Paylaşılamayan Balkanlar
Paylaşılamayan Balkanlar
22.00
Avrupa'ya açılan kapı niteliğinde olan Balkanlar, Avrupa ile Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Asya arasında stratejik öneme sahip bir bölgedir. Bu özelliğindendir ki tarihin her devrinde birçok kez istilalara uğramış, birçok millet bölgeye damgasını vurmuş, eserlerini, kültürlerini ve medeniyetlerini bırakmıştır.
Bölge insanları hiçbir zaman kendi kaderlerine bırakılmamışlar; büyük devletlerin, bölge devletlerinin ve stratejik taktiklerin arasında kalmışlardır. Bu sebeple bölgeyi iyi anlayabilmek, dünyayı, stratejik güçleri, hedefleri ve taktikleri iyi analiz etmeyi getirir.
Osmanlı sonrası karışan, karıştırılan bölge koskoca dünya savaşına yol açacak bir fitil görevi üstlenmiş ve kıvılcım buradan çakılmıştır. İkinci Dünya Savaşı'nda da bölge, işgallere maruz kalmıştır. Soğuk savaş döneminin konjektürü gereği gerilimle ayakta duran bölge, soğuk savaş sonrası Bosna ve Kosova olayları, aynı zamanda mevcut Epir, Makedonya, Transilvanya ve Dobruca ihtilaflarıyla hala ciddi problemlere ve genel savaşlara yol açabilecek potansiyele sahip olduğunu ortaya koymuştur.
Türkiye, bir Balkan ülkesi olması, tarihi, kültürel ve stratejik bağlarının mevcudiyeti sebebiyle bölge ile daha da ilgilidir. Özellikle soğuk savaş sonrası şartların itim kuvvetiyle Bosna ve Kosova savaşlarında aktif rol oynamış, Balkan gerçeğini yeniden keşfetmiştir. Özellikle Bosna-Hersek, Makedonya ve Arnavutluk'la yakın ilişkileri, ittifak anlaşmaları Türkiye'yi bölgede etkili bir aktör konumuna yükseltmiştir. Bu politikalardan rahatsız olan Yunanistan ise Sırbistan ile ittifaka yönelmiştir.
  • Açıklama
    • Avrupa'ya açılan kapı niteliğinde olan Balkanlar, Avrupa ile Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Asya arasında stratejik öneme sahip bir bölgedir. Bu özelliğindendir ki tarihin her devrinde birçok kez istilalara uğramış, birçok millet bölgeye damgasını vurmuş, eserlerini, kültürlerini ve medeniyetlerini bırakmıştır.
      Bölge insanları hiçbir zaman kendi kaderlerine bırakılmamışlar; büyük devletlerin, bölge devletlerinin ve stratejik taktiklerin arasında kalmışlardır. Bu sebeple bölgeyi iyi anlayabilmek, dünyayı, stratejik güçleri, hedefleri ve taktikleri iyi analiz etmeyi getirir.
      Osmanlı sonrası karışan, karıştırılan bölge koskoca dünya savaşına yol açacak bir fitil görevi üstlenmiş ve kıvılcım buradan çakılmıştır. İkinci Dünya Savaşı'nda da bölge, işgallere maruz kalmıştır. Soğuk savaş döneminin konjektürü gereği gerilimle ayakta duran bölge, soğuk savaş sonrası Bosna ve Kosova olayları, aynı zamanda mevcut Epir, Makedonya, Transilvanya ve Dobruca ihtilaflarıyla hala ciddi problemlere ve genel savaşlara yol açabilecek potansiyele sahip olduğunu ortaya koymuştur.
      Türkiye, bir Balkan ülkesi olması, tarihi, kültürel ve stratejik bağlarının mevcudiyeti sebebiyle bölge ile daha da ilgilidir. Özellikle soğuk savaş sonrası şartların itim kuvvetiyle Bosna ve Kosova savaşlarında aktif rol oynamış, Balkan gerçeğini yeniden keşfetmiştir. Özellikle Bosna-Hersek, Makedonya ve Arnavutluk'la yakın ilişkileri, ittifak anlaşmaları Türkiye'yi bölgede etkili bir aktör konumuna yükseltmiştir. Bu politikalardan rahatsız olan Yunanistan ise Sırbistan ile ittifaka yönelmiştir.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat