“Bilimsel bilginin iktidar sorusundan bağımsız düşünülemeyeceğini, ‘postmodern' zamanlarda değil, modern zamanlarda her türlü iktidarı eleştiren, her türlü iktidarın büyüsünü bozan modernliğin eleştirel geleneğinden öğrendik. (...) Üniversite, bilimsel bilginin tanımının çoğu zaman ilk belirleyicisi bile olmadı. Devlet ve piyasanın ihtiyaçları bilimsel bilgiyi şekillendiren temel kaynaklar olageldi. (...) Buna rağmen, günümüzde bunlardan habersizmişçesine yeniden ortaya atılan iddialar, bilginin bir yandan devlet ve siyasetle ilişkisi içinde göreceliliğe düşerek, hakikat iddiasını yitirdiği, diğer yandan da pazar ekonomisinin baskısı altında özerklik kaybına uğradığı söyleniyor. Ama neden şimdi ve neden yeniden? (...) Bizim açımızdan daha yakıcı sorun şudur: Bilimsel özerkliğe ve hakikat iddiasına atfedilen gerçeklikler günümüzde nasıl bir bağlamsal süzgeçten geçerek
sorunsallaştırılmaktadır?”
Bu kapsamlı derlemedeki yazılar, bilimsel bilginin üniversite ve üretim alanlarında nasıl inşa edilip nasıl “işlediğini” ele alıyor öncelikle. Bilimsel bilginin evrenselcilik, ilerlemecilik ve tarafsızlık iddialarını sorguluyor; bununla beraber bilgiye onu belirleyen tarihsel koşullara müdahale eden eleştirel bir eylem olarak bakmakta ısrar ediyor. Hasan Ünal Nalbantoğlu, bu kaygıların ve daimon'un eksikliğinin, bilgiyle ilişkiyi nasıl “bozduğunu” mesele etmişti. Kitap, onun anısına düzenlenen sempozyumların çok yönlü bir verimidir...
- Açıklama
“Bilimsel bilginin iktidar sorusundan bağımsız düşünülemeyeceğini, ‘postmodern' zamanlarda değil, modern zamanlarda her türlü iktidarı eleştiren, her türlü iktidarın büyüsünü bozan modernliğin eleştirel geleneğinden öğrendik. (...) Üniversite, bilimsel bilginin tanımının çoğu zaman ilk belirleyicisi bile olmadı. Devlet ve piyasanın ihtiyaçları bilimsel bilgiyi şekillendiren temel kaynaklar olageldi. (...) Buna rağmen, günümüzde bunlardan habersizmişçesine yeniden ortaya atılan iddialar, bilginin bir yandan devlet ve siyasetle ilişkisi içinde göreceliliğe düşerek, hakikat iddiasını yitirdiği, diğer yandan da pazar ekonomisinin baskısı altında özerklik kaybına uğradığı söyleniyor. Ama neden şimdi ve neden yeniden? (...) Bizim açımızdan daha yakıcı sorun şudur: Bilimsel özerkliğe ve hakikat iddiasına atfedilen gerçeklikler günümüzde nasıl bir bağlamsal süzgeçten geçerek
sorunsallaştırılmaktadır?”Bu kapsamlı derlemedeki yazılar, bilimsel bilginin üniversite ve üretim alanlarında nasıl inşa edilip nasıl “işlediğini” ele alıyor öncelikle. Bilimsel bilginin evrenselcilik, ilerlemecilik ve tarafsızlık iddialarını sorguluyor; bununla beraber bilgiye onu belirleyen tarihsel koşullara müdahale eden eleştirel bir eylem olarak bakmakta ısrar ediyor. Hasan Ünal Nalbantoğlu, bu kaygıların ve daimon'un eksikliğinin, bilgiyle ilişkiyi nasıl “bozduğunu” mesele etmişti. Kitap, onun anısına düzenlenen sempozyumların çok yönlü bir verimidir...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.