Polisin İnsan Hakları Gelişiminin Bilimsel Bir Çalışma Işığında İncelenmesi
"Biz Polis Teşkilatı olarak fazla bir şey istemiyoruz. Madem AB üyesi olacağız, onlara benzeyeceğiz, o zaman polis olarak bize AB ülkeleri polislerinin sahip oldukları yetkileri, özlük hakları, sosyal hakları ve çalışma koşullarını verin yeter."
"Bugüne kadar insan hakları derken hep vatandaşın polisle ilişkilerindeki haklar anlaşıldı veya kastedildi. Ama bu ilişkide hiç bir zaman polisin hakları düşünülmedi. Ancak bu da insan hakkıdır ve polislerin hakları da ön planda tutulmalıdır. Polislerin insan yerine konmayıp sürekli kendisinden bir şeyler istendiği bir ortamda polisin vatandaşa saygılı olması çok mümkün değildir."
"Artık Teşkilatta birçok rütbedeki amirler sokakta çalışmak, taşraya gitmek ve insanlarla direk ilişki içinde olmak istemiyor. Çünkü başına dert almak istemiyor. Bu ne demektir? Polis asıl işini yapmaktan geri duruyor, asıl işini yapmak istemiyor demektir. Bu çok ciddi bir sorundur. Bu teşkilat açısından çok ciddi bir handikaptır. İlerde sokakta çalışacak adam kalmayacak. Sebebi de yapılan kanuni düzenlemelerdir. Bu soruna gecikmeden çözüm bulunmalıdır."
"Polis yalnız bırakılmıştır. Ne yasama, ne yargı, ne de yürütmek polisin yanındadır. Polisten birçok beklenti vardır, ancak hangi şartlar altında bunların istendiğini umursayan yoktur. Ayrıca polise kimse bir yey de vermek istememektedir. Türk'ün dostu yoktu derler. ben bu lafı polisin dostu yoktur diye değiştiriyorum"
"Böyle bir durumda da hem adi olaylarda hem de terör oluylarında artış olur. Oldu da nitekim. Şimdi bak, eskiden polis sayısı azdı. Şimdi çok, ama polisin durumu hiç iyi değil. Polis sokak ortasında dayak yiyor. Trafik polisi vatandaşa hızdan ceza yazacağı zman dayak yiyor, kaşı açılıyor. TV'de gördük hepimiz polisin halini. Böyle toplumsal düzen sağlanır mı? Yapılan değişiklikler polisin elini kolunu bağlı hale getirmiştir. Niçin? Suçluların insan haları ihlal edilmesi diye!"
- Açıklama
"Biz Polis Teşkilatı olarak fazla bir şey istemiyoruz. Madem AB üyesi olacağız, onlara benzeyeceğiz, o zaman polis olarak bize AB ülkeleri polislerinin sahip oldukları yetkileri, özlük hakları, sosyal hakları ve çalışma koşullarını verin yeter."
"Bugüne kadar insan hakları derken hep vatandaşın polisle ilişkilerindeki haklar anlaşıldı veya kastedildi. Ama bu ilişkide hiç bir zaman polisin hakları düşünülmedi. Ancak bu da insan hakkıdır ve polislerin hakları da ön planda tutulmalıdır. Polislerin insan yerine konmayıp sürekli kendisinden bir şeyler istendiği bir ortamda polisin vatandaşa saygılı olması çok mümkün değildir."
"Artık Teşkilatta birçok rütbedeki amirler sokakta çalışmak, taşraya gitmek ve insanlarla direk ilişki içinde olmak istemiyor. Çünkü başına dert almak istemiyor. Bu ne demektir? Polis asıl işini yapmaktan geri duruyor, asıl işini yapmak istemiyor demektir. Bu çok ciddi bir sorundur. Bu teşkilat açısından çok ciddi bir handikaptır. İlerde sokakta çalışacak adam kalmayacak. Sebebi de yapılan kanuni düzenlemelerdir. Bu soruna gecikmeden çözüm bulunmalıdır."
"Polis yalnız bırakılmıştır. Ne yasama, ne yargı, ne de yürütmek polisin yanındadır. Polisten birçok beklenti vardır, ancak hangi şartlar altında bunların istendiğini umursayan yoktur. Ayrıca polise kimse bir yey de vermek istememektedir. Türk'ün dostu yoktu derler. ben bu lafı polisin dostu yoktur diye değiştiriyorum"
"Böyle bir durumda da hem adi olaylarda hem de terör oluylarında artış olur. Oldu da nitekim. Şimdi bak, eskiden polis sayısı azdı. Şimdi çok, ama polisin durumu hiç iyi değil. Polis sokak ortasında dayak yiyor. Trafik polisi vatandaşa hızdan ceza yazacağı zman dayak yiyor, kaşı açılıyor. TV'de gördük hepimiz polisin halini. Böyle toplumsal düzen sağlanır mı? Yapılan değişiklikler polisin elini kolunu bağlı hale getirmiştir. Niçin? Suçluların insan haları ihlal edilmesi diye!"
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.