Porsuk Kültür ve Sanat Dergisi Sayı: 44 Aralık 2021
Merhaba sevgili okur;
Seksenler dosya konulu kırk dördüncü sayımızla karşınızdayız.
Doksanlar dosya konulu on yedinci sayımızın sonrasında başka bir dönem dosyasıyla daha sizlerleyiz. Seksenler belki de sonrasında gelecek doksanlar döneminin çok fazla sevilmesine zemin hazırlayan koca zor on yılı bizlere yaşatan bir dönemdir. Elbette kendine has güzellikleri takvim yapraklarının arasında servis eden bu dönem oldukça çetrefilli konuları doğurmuş, hasretin, acının ve belki de en çok ölümün yılları olarak hafızamızda yer etmiştir.
Dünya birçok farklı hadiseyi seksenli yıllarla harmanlamış ve hızından hiçbir şey kaybetmeden dönemeye devam etmiştir. Lakin bu on yıl herkesin dünyasını aynı hızla döndürmeye devam etmemiştir. Bir yandan AIDS diğer yandan Çernobil, savaşlar, darbeler ve daha nice korku salan olaylar. Bunca karanlık günü belki de renklendiren en güzel gelişmelerden bir tanesi renkli televizyonun ülkemizde yayın hayatına başlaması olmuştur. Modası, müziği ve eğlence anlayışı ile de diğer tüm yıllardan kendini ayırmayı başarmıştır seksenler. Discolar, atari salonları, renkli taytlar, aerobik videoları ve elbette büyük vatkalar seksenlerden aklımızda kalan gülümseten anılardır.
Bun renk cümbüşüne eşlik eden savaş davulları da bu yılların cabasıydı elbet. Körfez savaşı dünyayı başka bir yere sürüklerken ülke içinde yaşanan sokak olayları da darbenin kapısını yumrukluyordu.
Bunca gürültü arasında ülkeye umut saçan, güzel sözler söyleyenlerde vardı elbette. Bunlardan biri de şüphesiz günümüz Türkiye'sinin yaşayan en büyük şairlerinden olan Sezai Karakoç idi. Bir soruyu tartışmaya kapatan bu veda tüm edebiyat camiasını, hayranlarını ve biz Porsuk Kültür ailesini de yasa boğmuştur. Sözlerime Üstat'ın dizeleriyle son verirken herkese sağlıklı bir yeni yıl diliyorum;
- Açıklama
Merhaba sevgili okur;
Seksenler dosya konulu kırk dördüncü sayımızla karşınızdayız.
Doksanlar dosya konulu on yedinci sayımızın sonrasında başka bir dönem dosyasıyla daha sizlerleyiz. Seksenler belki de sonrasında gelecek doksanlar döneminin çok fazla sevilmesine zemin hazırlayan koca zor on yılı bizlere yaşatan bir dönemdir. Elbette kendine has güzellikleri takvim yapraklarının arasında servis eden bu dönem oldukça çetrefilli konuları doğurmuş, hasretin, acının ve belki de en çok ölümün yılları olarak hafızamızda yer etmiştir.
Dünya birçok farklı hadiseyi seksenli yıllarla harmanlamış ve hızından hiçbir şey kaybetmeden dönemeye devam etmiştir. Lakin bu on yıl herkesin dünyasını aynı hızla döndürmeye devam etmemiştir. Bir yandan AIDS diğer yandan Çernobil, savaşlar, darbeler ve daha nice korku salan olaylar. Bunca karanlık günü belki de renklendiren en güzel gelişmelerden bir tanesi renkli televizyonun ülkemizde yayın hayatına başlaması olmuştur. Modası, müziği ve eğlence anlayışı ile de diğer tüm yıllardan kendini ayırmayı başarmıştır seksenler. Discolar, atari salonları, renkli taytlar, aerobik videoları ve elbette büyük vatkalar seksenlerden aklımızda kalan gülümseten anılardır.
Bun renk cümbüşüne eşlik eden savaş davulları da bu yılların cabasıydı elbet. Körfez savaşı dünyayı başka bir yere sürüklerken ülke içinde yaşanan sokak olayları da darbenin kapısını yumrukluyordu.
Bunca gürültü arasında ülkeye umut saçan, güzel sözler söyleyenlerde vardı elbette. Bunlardan biri de şüphesiz günümüz Türkiye'sinin yaşayan en büyük şairlerinden olan Sezai Karakoç idi. Bir soruyu tartışmaya kapatan bu veda tüm edebiyat camiasını, hayranlarını ve biz Porsuk Kültür ailesini de yasa boğmuştur. Sözlerime Üstat'ın dizeleriyle son verirken herkese sağlıklı bir yeni yıl diliyorum;
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.