Yapıtlarında işlediği konular ve yazın stili bazı eleştirmenlerce bayağı, saldırgan ve hatta edebiyat dışı bulunan Bukowski, abartılmış 'erkeksi' bir rol takınarak, yaşamın bütün katmanlarına sinmiş olan maço tutumla inceden inceye alay etmektedir aslında. Bukowski'nin her şeye meydan okurcasına yükselttiği sesi otobiyografiktir; yoksulluk, acı ve başarısızlık karşısında çaresiz kalan, toplum tarafından horlanan, karnını doyurabilmek için fabrikalarda ve mezbahalarda çalışan niteliksiz bir işçinin, çok sıradan, alttabakadan herhangi bir insanın içinden kopup gelen bu ses, çarpıcı mizah öğeleriyle yüklüdür.
Postane, yazarın ilk romanı... Romanın kahramanı ve anlatıcısı Postacı Henry Chinaski, bir zamanlar postacılık yapmış olan Charles Bukowski'den başkası değildir. Postanedeki yaşam, tekdüze, katlanılamaz ve aşırı yorucudur. İşlenecek posta dağ gibidir; bürokrasinin anlaşılmaz kuralları acımasızdır, kabadayı postabaşları kötüdür, üstlerine yağ çekerken sıradan memur ve çalışanlara yapmadıklarını bırakmazlar. Postanede çalışmaya dayanabilmek için ya kaçık ya da iyiden iyiye aptal olmak gerekir. Bizim Chinaski çareyi içki ve kadınlarda arar. Umutsuz bir ayyaş, uslanmaz bir aşık, inanılmaz ölçüde başarılı bir kumarbaz olan postacı, Napolyonvari bir zamanlamayla, hipodroma, yataktan yatağa koşar durur.
- Açıklama
Yapıtlarında işlediği konular ve yazın stili bazı eleştirmenlerce bayağı, saldırgan ve hatta edebiyat dışı bulunan Bukowski, abartılmış 'erkeksi' bir rol takınarak, yaşamın bütün katmanlarına sinmiş olan maço tutumla inceden inceye alay etmektedir aslında. Bukowski'nin her şeye meydan okurcasına yükselttiği sesi otobiyografiktir; yoksulluk, acı ve başarısızlık karşısında çaresiz kalan, toplum tarafından horlanan, karnını doyurabilmek için fabrikalarda ve mezbahalarda çalışan niteliksiz bir işçinin, çok sıradan, alttabakadan herhangi bir insanın içinden kopup gelen bu ses, çarpıcı mizah öğeleriyle yüklüdür.
Postane, yazarın ilk romanı... Romanın kahramanı ve anlatıcısı Postacı Henry Chinaski, bir zamanlar postacılık yapmış olan Charles Bukowski'den başkası değildir. Postanedeki yaşam, tekdüze, katlanılamaz ve aşırı yorucudur. İşlenecek posta dağ gibidir; bürokrasinin anlaşılmaz kuralları acımasızdır, kabadayı postabaşları kötüdür, üstlerine yağ çekerken sıradan memur ve çalışanlara yapmadıklarını bırakmazlar. Postanede çalışmaya dayanabilmek için ya kaçık ya da iyiden iyiye aptal olmak gerekir. Bizim Chinaski çareyi içki ve kadınlarda arar. Umutsuz bir ayyaş, uslanmaz bir aşık, inanılmaz ölçüde başarılı bir kumarbaz olan postacı, Napolyonvari bir zamanlamayla, hipodroma, yataktan yatağa koşar durur.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.