Potemkin köyü
Hayalperest bir çocuk olan Potemkin, doğup büyüdüğü köyde kendince kurduğu bir dünyada yaşamaktadır. Gökyüzündeki kuşları rengarenk boyayarak hayatı daha renkli kılabileceğini düşünecek kadar uçarı fikirlerinin peşinden koşmaktadır. İlkokulu bitirdikten sonra sınav kazanmanın heyecanıyla ka-rakterine hiç de uygun olmayan askeri bir okula başlar. Hayale ve rengarenk düşüncelere pek fazla yer olmayan bir okuldur burası. Katı kurallar vardır. Hakim renk ise gridir. Normal şartlarda Potemkin'in başarısız olması gerekirken garip bir şekilde hayalci kişiliği sayesinde çok başarılı olur. Sonrasında başlayacağı kariyerinde çok önemli görevlere getirilir. O kadar ki bir gün Kı-rım'ı Osmanlılar'dan alan komutan olarak ünlenecektir. Bu ünün arkasında, savaş meydanlarındaki kahramanlıklardan çok hayalci bir kişiliğin ürünü olan gemi siluetinde ahşap görüntülerle sahip olunmayan bir gücün sahipmiş gibi gösterilmesi yatmaktadır.
Savaştan sonra Kırım Valisi olduğunda ise işler hiç de iyi gitmez. Hayalcilik bazen işe yarasa da fakirliği önleyememekte ve halkı perişan etmektedir. Buna rağmen 'Kraliçe Katarina'ya her şey toz pembe çizilmektedir. Bu nedenle Kraliçe, imparatorluğunun ihtişamını göstermek için yabancı elçileri de yanına alarak Kırım'a seyahat düzenler. Bunu duyan Potemkin korkudan ne yapacağını bilemez ve son bir kez daha hayalperestlik becerisine baş vurur. Kraliçe'nin geçeceği Diyenper Nehri'nin kenarında kendi adamlarından oluşan sanal köyler kurdurur. Kimse gerçekte köylü değildir ve köy hayatını bilmemektedir. Sadece Kraliçe'nin geçişi esnasında bir tiyatro sahnesi gibi kendilerine verilen rolleri oynayacaklardır. Oldukça zeki olan Kraliçe gördüğü manzaralardan işkillenir ve en sonunda bu denli beceriksiz köylülerin böyle-sine zenginlik içinde olmasını anlayamadığı için biraz çabayla gerçeği ortaya çıkarır ve Potemkin'i o çok sevdiği görkemli törenlerden biriyle azlederek Sibirya'ya sürgün eder.
Göz boyayarak ve yalana başvurarak belli ölçüde başarılı olunabileceğini ama sonunda düşüşün çok sert ve yıkım dolu olacağını anlatan eğlenceli ve çarpıcı bir hikâye. Çocuk Kitapları Enstitüsü farkıyla...
- Açıklama
Hayalperest bir çocuk olan Potemkin, doğup büyüdüğü köyde kendince kurduğu bir dünyada yaşamaktadır. Gökyüzündeki kuşları rengarenk boyayarak hayatı daha renkli kılabileceğini düşünecek kadar uçarı fikirlerinin peşinden koşmaktadır. İlkokulu bitirdikten sonra sınav kazanmanın heyecanıyla ka-rakterine hiç de uygun olmayan askeri bir okula başlar. Hayale ve rengarenk düşüncelere pek fazla yer olmayan bir okuldur burası. Katı kurallar vardır. Hakim renk ise gridir. Normal şartlarda Potemkin'in başarısız olması gerekirken garip bir şekilde hayalci kişiliği sayesinde çok başarılı olur. Sonrasında başlayacağı kariyerinde çok önemli görevlere getirilir. O kadar ki bir gün Kı-rım'ı Osmanlılar'dan alan komutan olarak ünlenecektir. Bu ünün arkasında, savaş meydanlarındaki kahramanlıklardan çok hayalci bir kişiliğin ürünü olan gemi siluetinde ahşap görüntülerle sahip olunmayan bir gücün sahipmiş gibi gösterilmesi yatmaktadır.
Savaştan sonra Kırım Valisi olduğunda ise işler hiç de iyi gitmez. Hayalcilik bazen işe yarasa da fakirliği önleyememekte ve halkı perişan etmektedir. Buna rağmen 'Kraliçe Katarina'ya her şey toz pembe çizilmektedir. Bu nedenle Kraliçe, imparatorluğunun ihtişamını göstermek için yabancı elçileri de yanına alarak Kırım'a seyahat düzenler. Bunu duyan Potemkin korkudan ne yapacağını bilemez ve son bir kez daha hayalperestlik becerisine baş vurur. Kraliçe'nin geçeceği Diyenper Nehri'nin kenarında kendi adamlarından oluşan sanal köyler kurdurur. Kimse gerçekte köylü değildir ve köy hayatını bilmemektedir. Sadece Kraliçe'nin geçişi esnasında bir tiyatro sahnesi gibi kendilerine verilen rolleri oynayacaklardır. Oldukça zeki olan Kraliçe gördüğü manzaralardan işkillenir ve en sonunda bu denli beceriksiz köylülerin böyle-sine zenginlik içinde olmasını anlayamadığı için biraz çabayla gerçeği ortaya çıkarır ve Potemkin'i o çok sevdiği görkemli törenlerden biriyle azlederek Sibirya'ya sürgün eder.
Göz boyayarak ve yalana başvurarak belli ölçüde başarılı olunabileceğini ama sonunda düşüşün çok sert ve yıkım dolu olacağını anlatan eğlenceli ve çarpıcı bir hikâye. Çocuk Kitapları Enstitüsü farkıyla...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.