Prof. Dr. Bülent Tanör Armağanı
'Bülent Hoca ile 1993 yılında, misafir öğrenci olarak katıldığım 'Türk Kamu Hukukunun İdeolojik Otopsisi' adlı doktora dersi vesilesiyle tanıştım... Geriye dönüp baktığımda, bir bölümüne benim de tanık olduğum onurlu yaşamının, içiçe geçmiş dört berrak nehrin coşkuyla aktığı ve birleştiği bir engin deniz olduğunu görüyorum. İlki, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve insan haklarının yerleşmesi için cesaretle verdiği mücadelesi; ikincisi, ilkeli tavrı ve uğradığı baskı ve haksızlıklar karşısında bir kez bile başını eğmemesi; üçüncüsü, hasta yatağından da sürdürdüğü, her biri kendi alanına çok değerli katkılar yapan, ufuk açan bilimsel çalışmaları; dördüncüsü ise bütün ilişkilerinde ve her koşulda kendiliğinden nezaketi ve zarafeti... Bir insanda buluşması ne zor bir kimya! .. Bülent Hoca, son zamanlarında tarifsiz acılar içindeyken bile, amansız hastalığını bir kez olsun öne çıkarmadan, bir yandan bilimsel çalışmalarına devam ediyor, öte yandan maruz kaldığı antidemakratik uygulamalara ve uğradığı haksızlıklara karşı, üstelik nezaketini ve zarafetini elden bırakmadan, mücadele ediyordu. Bazı davalar ölümünden sonra sonuçlandı. Vefatından sonra bile kazanacak kadar haklıydı...'
- Açıklama
'Bülent Hoca ile 1993 yılında, misafir öğrenci olarak katıldığım 'Türk Kamu Hukukunun İdeolojik Otopsisi' adlı doktora dersi vesilesiyle tanıştım... Geriye dönüp baktığımda, bir bölümüne benim de tanık olduğum onurlu yaşamının, içiçe geçmiş dört berrak nehrin coşkuyla aktığı ve birleştiği bir engin deniz olduğunu görüyorum. İlki, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve insan haklarının yerleşmesi için cesaretle verdiği mücadelesi; ikincisi, ilkeli tavrı ve uğradığı baskı ve haksızlıklar karşısında bir kez bile başını eğmemesi; üçüncüsü, hasta yatağından da sürdürdüğü, her biri kendi alanına çok değerli katkılar yapan, ufuk açan bilimsel çalışmaları; dördüncüsü ise bütün ilişkilerinde ve her koşulda kendiliğinden nezaketi ve zarafeti... Bir insanda buluşması ne zor bir kimya! .. Bülent Hoca, son zamanlarında tarifsiz acılar içindeyken bile, amansız hastalığını bir kez olsun öne çıkarmadan, bir yandan bilimsel çalışmalarına devam ediyor, öte yandan maruz kaldığı antidemakratik uygulamalara ve uğradığı haksızlıklara karşı, üstelik nezaketini ve zarafetini elden bırakmadan, mücadele ediyordu. Bazı davalar ölümünden sonra sonuçlandı. Vefatından sonra bile kazanacak kadar haklıydı...'
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.