Protokol ve Sosyal DavranışYargıda ve Adli Teşkilatta
Protokol, devlet yönetiminin temel unsurlarından biridir. Tarih boyunca bütün Türk devletlerinde protokole büyük önem verilmiş; kamusal ve toplumsal yaşamda bütün etkinlikler törensel olarak düzenlenmiştir. Bu yüzden protokol kuralları Türk devlet ve toplum hayatında yüzyıllarca düzen ve disiplin içinde titizlikle uygulanmıştır.
Devlet ve toplum hayatında protokol kurallarının tam olarak uygulandığı en önemli alanlar saraylar, mahkemeler ve mabetler olmuştur. Bu yüzden “Protokol; törenlerde, devlet ve hükümet adamlarıyla ilişkilerde; mahkemelerde, resmî davet ve ziyafetlerde uygulanan biçimsel ve törensel kıyafet ve davranış kuralları bütünü” olarak tanımlanmıştır.
Türkiye'de devlet hayatında; özellikle Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Dışişleri Bakanlığı'nda, yargı alanında ve adli teşkilatta protokol tarihte olduğu gibi günümüzde de büyük bir ciddiyetle ve titizlikle uygulanmaktadır. Bu nedenledir ki 2007 yılından beri başta yüksek yargı organları olmak üzere Adalet Bakanlığı, HSYK ve YSK'da “Protokol Yönetimi” konusunda birçok konferans ve seminerler düzenlenmiş; 2009 yılından itibaren de Türkiye Adalet Akademisi'nde hâkim ve savcı adaylarına “Protokol ve Sosyal Davranış” konusunda ders, konferans ve seminerler verilmeye başlanmıştır.
Çünkü vali ve kaymakamlarda, subaylarda ve diplomatlarda olduğu gibi yargı organlarında çalışan başta hâkim ve savcıların da kamusal yaşamları tamamen protokol kuralları içinde geçmektedir. Bu yüzden protokol kuralları Cumhurbaşkanlığında, TBMM Başkanlığında, Başbakanlıkta, Genelkurmay Başkanlığında ve Dışişleri Bakanlığında ne kadar önemli ve gerekli ise; Devletin temel organlarından biri olan yargı kuruluşlarında ve adli teşkilatta çalışan tüm hâkim ve savcıların kamusal ve sosyal yaşamlarında bireysel, mesleksel ve ulusal temsil, onur ve itibar açısından o kadar önemli ve gereklidir. Zira protokol kuralları tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de onur ve itibarın en önemli koruyucusudur. Kamusal yaşamda protokol kurallarına uymamak kişiye, mesleğe; dış ilişkilerde millete ve devlete zarar verir. Bu yüzden 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün dediği gib; “Protokol kurallarına uymak insanı küçültmez, yüceltir.”
Bu kitabın geliştirilmesinde öncelikle bu konudaki mevzuat ve uygulamalar dikkate alınmış; protokol ve sosyal davranış kuralları konusunda yayımlanmış olan yazılı kaynaklardan yararlanılmış; özellikle 2007-2016 yılları arasında yazar tarafından yüksek yargı organları, Adalet Bakanlığı, HSYK, YSK ve Türkiye Adalet Akademisinde verilen ders, seminer ve konferanslarda sağlanan bilgi ve birikim uygulamaya yönelik biçimde değerlendirilmiştir.
Kitapta tarihsel ve kuramsal bilgilerden çok uygulamaya yönelik bilgilere yer verilmiş; protokol ve sosyal davranış kurallarının uygulanmasında birörneklik sağlanması, bu konuda yazılı bir kaynak oluşturulması düşünülmüş; Türkiye Adalet Akademisi'nde okuyan hakim ve savcı adaylarına yardımcı “Ders Kitabı” olarak katkıda bulunmak ve yargı camiasına yararlı olmak amaçlanmıştır. Ancak yüksek yargı organları ve adliye teşkilatı mensupları ile ilgili olarak kitapta sunulan bilgiler hukuki ve/veya idari kural niteliğinde (bağlayıcı) değil, protoküler görüş ve öneri niteliğindedir.
Protokol alanında Türkiye'de ve yurt dışında devlet hayatında ve yargı kuruluşlarında kazandığım bilgi ve birikimimi yargı camiası ve adalet teşkilatı ile paylaşmaktan büyük onur ve mutluluk duyduğumu içtenlikle ifade eder, en derin saygılarımı sunarım.
- Açıklama
Protokol, devlet yönetiminin temel unsurlarından biridir. Tarih boyunca bütün Türk devletlerinde protokole büyük önem verilmiş; kamusal ve toplumsal yaşamda bütün etkinlikler törensel olarak düzenlenmiştir. Bu yüzden protokol kuralları Türk devlet ve toplum hayatında yüzyıllarca düzen ve disiplin içinde titizlikle uygulanmıştır.
Devlet ve toplum hayatında protokol kurallarının tam olarak uygulandığı en önemli alanlar saraylar, mahkemeler ve mabetler olmuştur. Bu yüzden “Protokol; törenlerde, devlet ve hükümet adamlarıyla ilişkilerde; mahkemelerde, resmî davet ve ziyafetlerde uygulanan biçimsel ve törensel kıyafet ve davranış kuralları bütünü” olarak tanımlanmıştır.
Türkiye'de devlet hayatında; özellikle Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Dışişleri Bakanlığı'nda, yargı alanında ve adli teşkilatta protokol tarihte olduğu gibi günümüzde de büyük bir ciddiyetle ve titizlikle uygulanmaktadır. Bu nedenledir ki 2007 yılından beri başta yüksek yargı organları olmak üzere Adalet Bakanlığı, HSYK ve YSK'da “Protokol Yönetimi” konusunda birçok konferans ve seminerler düzenlenmiş; 2009 yılından itibaren de Türkiye Adalet Akademisi'nde hâkim ve savcı adaylarına “Protokol ve Sosyal Davranış” konusunda ders, konferans ve seminerler verilmeye başlanmıştır.
Çünkü vali ve kaymakamlarda, subaylarda ve diplomatlarda olduğu gibi yargı organlarında çalışan başta hâkim ve savcıların da kamusal yaşamları tamamen protokol kuralları içinde geçmektedir. Bu yüzden protokol kuralları Cumhurbaşkanlığında, TBMM Başkanlığında, Başbakanlıkta, Genelkurmay Başkanlığında ve Dışişleri Bakanlığında ne kadar önemli ve gerekli ise; Devletin temel organlarından biri olan yargı kuruluşlarında ve adli teşkilatta çalışan tüm hâkim ve savcıların kamusal ve sosyal yaşamlarında bireysel, mesleksel ve ulusal temsil, onur ve itibar açısından o kadar önemli ve gereklidir. Zira protokol kuralları tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de onur ve itibarın en önemli koruyucusudur. Kamusal yaşamda protokol kurallarına uymamak kişiye, mesleğe; dış ilişkilerde millete ve devlete zarar verir. Bu yüzden 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün dediği gib; “Protokol kurallarına uymak insanı küçültmez, yüceltir.”
Bu kitabın geliştirilmesinde öncelikle bu konudaki mevzuat ve uygulamalar dikkate alınmış; protokol ve sosyal davranış kuralları konusunda yayımlanmış olan yazılı kaynaklardan yararlanılmış; özellikle 2007-2016 yılları arasında yazar tarafından yüksek yargı organları, Adalet Bakanlığı, HSYK, YSK ve Türkiye Adalet Akademisinde verilen ders, seminer ve konferanslarda sağlanan bilgi ve birikim uygulamaya yönelik biçimde değerlendirilmiştir.
Kitapta tarihsel ve kuramsal bilgilerden çok uygulamaya yönelik bilgilere yer verilmiş; protokol ve sosyal davranış kurallarının uygulanmasında birörneklik sağlanması, bu konuda yazılı bir kaynak oluşturulması düşünülmüş; Türkiye Adalet Akademisi'nde okuyan hakim ve savcı adaylarına yardımcı “Ders Kitabı” olarak katkıda bulunmak ve yargı camiasına yararlı olmak amaçlanmıştır. Ancak yüksek yargı organları ve adliye teşkilatı mensupları ile ilgili olarak kitapta sunulan bilgiler hukuki ve/veya idari kural niteliğinde (bağlayıcı) değil, protoküler görüş ve öneri niteliğindedir.
Protokol alanında Türkiye'de ve yurt dışında devlet hayatında ve yargı kuruluşlarında kazandığım bilgi ve birikimimi yargı camiası ve adalet teşkilatı ile paylaşmaktan büyük onur ve mutluluk duyduğumu içtenlikle ifade eder, en derin saygılarımı sunarım.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.