%30
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789758686520
Boyut
15.00x21.50
Sayfa Sayısı
76
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2019-02
Çeviren
Ayşe Orhun Gültekin
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Quad & L'Epuise

Quad ve Diğer Televizyon Oyunları - BitikBitik (Deleuze)

27,00TL
18,90TL
%30
Satışta değil
9789758686520
451746
Quad ve Diğer Televizyon Oyunları - Bitik
Quad ve Diğer Televizyon Oyunları - Bitik Bitik (Deleuze)
18.90

Bir karenin dört köşesi, dört eşit kenarı, iki eşit köşegeni ve bir merkezi olduğu akla yatkındır. Ama Beckett'in karakterleri bu kare'nin köşelerinden birbiri peşi sıra girip, her biri kenarlarda, köşegenlerde kendi güzergâhlarını fare adımlarıyla katederek, merkeze geldiklerinde bellerini kıra kıra yürüyüp, ve yine karenin bir köşesinden bir süre sonra geri dönmek üzere çıkıp gittiklerinde, karenin kareliği yorulur, bitkin düşer. Yüzleri seçilmeyen, cinsiyetleri ayırt edilemeyen bu hayaletimsi ‘varlıklar', düzlemin bu şaşmaz kesinliğini bitip tükeninceye kadar bitirip tüketeceklerdir. Bütün mesele son adımın hangisi olduğunu, son sözcüğün ne olduğunu bilmektir. Merak Beckett'i öldürür.

Bir karenin imgesini kenarlarıyla, köşeleriyle, köşegenleriyle değil, direnciyle, iç gerilimiyle tartarız. “İmge bir nesne değil, bir ‘süreç'tir.” Beckett'in dört televizyon oyununun ardına eklediği metninde Deleuze, imge kurmanın ne demek olduğunu bir kez daha tartışmaya açıyor: “İmgenin enerjisi dağılmaya meyillidir. İmge çabucak biter ve kendini dağıtıp yokeder, çünkü bizzat kendisi bitirme aracıdır. Bütün mümkünü imha etmek üzere ele geçirir. ‘İmge kurdum' dendiğinde, bu sefer bitmiş demektir, artık mümkün diye bir şey kalmamıştır.”

Görmüyor musunuz? Yıldızlı gecenin bir köşesi sallanıyor.

  • Açıklama
    • Bir karenin dört köşesi, dört eşit kenarı, iki eşit köşegeni ve bir merkezi olduğu akla yatkındır. Ama Beckett'in karakterleri bu kare'nin köşelerinden birbiri peşi sıra girip, her biri kenarlarda, köşegenlerde kendi güzergâhlarını fare adımlarıyla katederek, merkeze geldiklerinde bellerini kıra kıra yürüyüp, ve yine karenin bir köşesinden bir süre sonra geri dönmek üzere çıkıp gittiklerinde, karenin kareliği yorulur, bitkin düşer. Yüzleri seçilmeyen, cinsiyetleri ayırt edilemeyen bu hayaletimsi ‘varlıklar', düzlemin bu şaşmaz kesinliğini bitip tükeninceye kadar bitirip tüketeceklerdir. Bütün mesele son adımın hangisi olduğunu, son sözcüğün ne olduğunu bilmektir. Merak Beckett'i öldürür.

      Bir karenin imgesini kenarlarıyla, köşeleriyle, köşegenleriyle değil, direnciyle, iç gerilimiyle tartarız. “İmge bir nesne değil, bir ‘süreç'tir.” Beckett'in dört televizyon oyununun ardına eklediği metninde Deleuze, imge kurmanın ne demek olduğunu bir kez daha tartışmaya açıyor: “İmgenin enerjisi dağılmaya meyillidir. İmge çabucak biter ve kendini dağıtıp yokeder, çünkü bizzat kendisi bitirme aracıdır. Bütün mümkünü imha etmek üzere ele geçirir. ‘İmge kurdum' dendiğinde, bu sefer bitmiş demektir, artık mümkün diye bir şey kalmamıştır.”

      Görmüyor musunuz? Yıldızlı gecenin bir köşesi sallanıyor.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat