%30
Rabia Gülnuş Emetullah Sultan 1640 - 1715 Betül İpşirli Argıt
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786051051321
Boyut
16.00x21.00
Sayfa Sayısı
286
Baskı
2
Basım Tarihi
2015-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Rabia Gülnuş Emetullah Sultan(1640-1715)

83,00TL
58,10TL
%30
Satışta değil
9786051051321
552528
Rabia Gülnuş Emetullah Sultan
Rabia Gülnuş Emetullah Sultan (1640-1715)
58.10

İleride Rabia Gülnuş Emetullah ismini alacak olan çocuk Girit'in Resmo kasabasında doğmuştur. Osmanlı ordusunun Girit'i fethi sırasında çok sayıda adalı genç kız İstanbul'a gönderilmişti. Hatice turhan Valide Sultan da Girit'ten gönderilen esir kızlardan birini IV. Mehmed'e vermişti. Rabia Gülnuş adı verilen bu kız haremde eğitim gördü ve sultanın hasekisi olarak 1664'de Edirne Sarayı'nda Şehzade Mustafa'yı doğurdu. IV. Mehmed katıldığı askeri seferler ve uzun süren av patileri sırasında hasekisini de yanına aldırmış, böylece Gülnuş Sultan Osmanlı mülkünün çok değişik yerlerini görme fırsatını bulmuştu. Örneğin 1665'te daha şehzadesi bir yaşındayken Dimetoka'ya gitti. 1673'te de ikinci şehzadesi Ahmed'i Dobruca yakınlarındaki Hacıoğlupazarı'nda dünyaya getirdi. Bu iki şehzade de Osmanlı tahtina çıkacak ve Gülnuş Sultan'ın iki sultan validesi olarak Osmanlı yönetimindeki etkinliğinin artmasına neden olacaktı. Oysa Köprülülerin 1656'dan itibaren başa gelmesiyle birlikte Osmanlı yönetiminde kadın sultanların siyasi güçlerini kaybettikleri düşünülürdü. Bu kitap Gülnuş Emetullah Rabia Sultan'ın yaşamına ışık tutmaya çalışırken bir yandan da onun icraatlarına ve valide sultanlık müessesesi içindeki yerine bakarak bu "güç kaybetme" algısını sorguluyor. Hanedan kadınlarının tecrübelerini Yakındoğu siyasi geleneği bağlamında değerlendiren bu çalışma, kadınların birçok hanedanda siyasi sistemin bir parçası olduklarını gösteriyor. Gülnuş Sultan perspektifinden döneme ve valide sultanlık mevkiine bakınca, valide sultanlık müessesesinin kurumsallaşmış bir yapıda ve belli oranda standart bir mekanizma ve işleyişe dayalı olduğunu ortaya koyarken, hükümranlık ve valide sultanlığın dönemin siyasal, sosyal ve kütürel şartlarından etkilenen dinamik bir yapıya sahip olduğu da açığa çıkıyor. Netice itibariyle hanedanın kadın mensupları meseleye dahil edilmeden dönemin, siyasi gelişmelerinin ve saray mekanizmasının işleyisinin tam anlaşılamayacağı gerçeğine ışık tutuyor.

- Betül İPşirli Argıt

Marmara Üniversitesi, İslam Tarihi Bölümü öğretim üyesi.




  • Açıklama
    • İleride Rabia Gülnuş Emetullah ismini alacak olan çocuk Girit'in Resmo kasabasında doğmuştur. Osmanlı ordusunun Girit'i fethi sırasında çok sayıda adalı genç kız İstanbul'a gönderilmişti. Hatice turhan Valide Sultan da Girit'ten gönderilen esir kızlardan birini IV. Mehmed'e vermişti. Rabia Gülnuş adı verilen bu kız haremde eğitim gördü ve sultanın hasekisi olarak 1664'de Edirne Sarayı'nda Şehzade Mustafa'yı doğurdu. IV. Mehmed katıldığı askeri seferler ve uzun süren av patileri sırasında hasekisini de yanına aldırmış, böylece Gülnuş Sultan Osmanlı mülkünün çok değişik yerlerini görme fırsatını bulmuştu. Örneğin 1665'te daha şehzadesi bir yaşındayken Dimetoka'ya gitti. 1673'te de ikinci şehzadesi Ahmed'i Dobruca yakınlarındaki Hacıoğlupazarı'nda dünyaya getirdi. Bu iki şehzade de Osmanlı tahtina çıkacak ve Gülnuş Sultan'ın iki sultan validesi olarak Osmanlı yönetimindeki etkinliğinin artmasına neden olacaktı. Oysa Köprülülerin 1656'dan itibaren başa gelmesiyle birlikte Osmanlı yönetiminde kadın sultanların siyasi güçlerini kaybettikleri düşünülürdü. Bu kitap Gülnuş Emetullah Rabia Sultan'ın yaşamına ışık tutmaya çalışırken bir yandan da onun icraatlarına ve valide sultanlık müessesesi içindeki yerine bakarak bu "güç kaybetme" algısını sorguluyor. Hanedan kadınlarının tecrübelerini Yakındoğu siyasi geleneği bağlamında değerlendiren bu çalışma, kadınların birçok hanedanda siyasi sistemin bir parçası olduklarını gösteriyor. Gülnuş Sultan perspektifinden döneme ve valide sultanlık mevkiine bakınca, valide sultanlık müessesesinin kurumsallaşmış bir yapıda ve belli oranda standart bir mekanizma ve işleyişe dayalı olduğunu ortaya koyarken, hükümranlık ve valide sultanlığın dönemin siyasal, sosyal ve kütürel şartlarından etkilenen dinamik bir yapıya sahip olduğu da açığa çıkıyor. Netice itibariyle hanedanın kadın mensupları meseleye dahil edilmeden dönemin, siyasi gelişmelerinin ve saray mekanizmasının işleyisinin tam anlaşılamayacağı gerçeğine ışık tutuyor.

      - Betül İPşirli Argıt

      Marmara Üniversitesi, İslam Tarihi Bölümü öğretim üyesi.




  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat