Rus Devrimi ve Mustafa KemalRus İç Savaşı (1918-1922) Döneminde Türk-Bolşevik İlişkileri
1917 Ekim Devrimi'yle birlikte alevlenen Rus İç Savaşı (1918-1922) hem bir sınıf savaşı olması hem de Türk-Rus ilişkilerinin kaderini tayin etmesi açısından oldukça önem arz etmektedir. Bolşevikler, Beyazlar, Kossaklar, Menşevikler, Sosyalist-Devrimciler, Kadetler, Yeşiller, Mahnovistler, Basmacılar, Taşnaklar, Müsavatçılar vb. gibi siyasî grup ve fraksiyonların yanı sıra İngiltere, Japonya, Almanya, ABD, Fransa, Osmanlı Devleti ve TBMM'nin iştirak ettiği bu çok boyutlu savaş, aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşunda büyük bir rol oynadı. Bilhassa Türkistan, Kafkasya ve Kırım'a kadar sirayet eden iç buhranda Türklerin rolü nazar-ı itibara alınacak seviyededir. Şüphesiz Türkistan'da Basmacı feodal beylerle Sovyet yönetimi arasında yaşanan iç çatışmaların ve Azerbaycan'da vuku bulan sınıf savaşının geleneksel Türk tarihçileri tarafından tahrif edildiğini ve “millî duygularla” incelendiğini düşünmekteyiz. Bu açıdan ekseriyette Rusça literatüre, süreli yayınlara ve Rus arşiv belgelerine istinaden hazırlanan bu çalışma, söz konusu döneme farklı bir bakış açısı getirme amacı taşımaktadır.
- Açıklama
1917 Ekim Devrimi'yle birlikte alevlenen Rus İç Savaşı (1918-1922) hem bir sınıf savaşı olması hem de Türk-Rus ilişkilerinin kaderini tayin etmesi açısından oldukça önem arz etmektedir. Bolşevikler, Beyazlar, Kossaklar, Menşevikler, Sosyalist-Devrimciler, Kadetler, Yeşiller, Mahnovistler, Basmacılar, Taşnaklar, Müsavatçılar vb. gibi siyasî grup ve fraksiyonların yanı sıra İngiltere, Japonya, Almanya, ABD, Fransa, Osmanlı Devleti ve TBMM'nin iştirak ettiği bu çok boyutlu savaş, aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşunda büyük bir rol oynadı. Bilhassa Türkistan, Kafkasya ve Kırım'a kadar sirayet eden iç buhranda Türklerin rolü nazar-ı itibara alınacak seviyededir. Şüphesiz Türkistan'da Basmacı feodal beylerle Sovyet yönetimi arasında yaşanan iç çatışmaların ve Azerbaycan'da vuku bulan sınıf savaşının geleneksel Türk tarihçileri tarafından tahrif edildiğini ve “millî duygularla” incelendiğini düşünmekteyiz. Bu açıdan ekseriyette Rusça literatüre, süreli yayınlara ve Rus arşiv belgelerine istinaden hazırlanan bu çalışma, söz konusu döneme farklı bir bakış açısı getirme amacı taşımaktadır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.