Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753634196
Boyut
135-210
Sayfa Sayısı
248
Basım Yeri
İstanbul
Çeviren
Sündüz Öztürk Kasar
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe
9789753634196
430991
https://www.kitapburada.com/kitap/s-z-1
S/z
10.00
Balzac'ın "Sarrasine"inin "esrar"ı, bu kitapta Barthes'ın özgün diliyle yeniden biçimlendiriliyor. İç içe geçmiş öykülerden oluşan bir metin, "S/Z"de sınırlandırılmadan kuşatılıyor. Okur, Balzac'ın karanlık odasında, Barthes'ın kılavuzluğunda düşe kalka bir "gerçeklik" arıyor kendisine. Yapısal çözümleme ve göstergebilim görüngesini tümüyle terketmeden, ruhçözümün yöntemlerini kullandığı "S/Z" ile Balzac'ın puslu öyküsüne yeni bir kapı aralıyor Roland Barthes.
TADIMLIK
Seslerin solması. - Kim konuşuyor? Bu, geçici olarak, bir "erkek" türü çıkarsayacak, daha sonra da onu yeniden değerlendirip "hadım" olarak belirginleştirecek olan, "kişi" türünden, bilimsel bir ses midir? Gözlemlediğini -örneğin yaşlı adamın sonuçta erkeksi giysisini-, adlandıran, olayların bir sesi midir? Burada, sözcelemeye bir köken, bir bakış açısı kazandırmak olanaksızdır. Oysa bu olanaksızlık betiğin çoğulluğunu değerlendirmeyi sağlayan ölçülerden biridir. Sözcelemenin kökeni ne denli gösterilemezse, betik de o denli çoğuldur. Çağdaş betikte, sesler her türlü gösterge noktasının yadsınmasına değin incelenirler: söylem, ya da daha iyisi, dil konuşur, hepsi bu. Klasik betikte ise, tam tersine, sözcelerin çoğu kökene bağlanmışlardır, babaları ve sahipleri belirlenebilir: bu kimi zaman bir vicdan (kişininki, yazarınki), kimi zaman bir ekin (adsızlık da bir köken, bir sestir: özdeyişsel düzgüde bulduğumuz ses örneğin); sözün kendisine sahip çıkmasıyla sürekli olarak karşı karşıya olsa da, klasik betikte, ses, sanki bir söylem deliğinde yitiyormuşcasına yitebilir. Klasik çoğulluğu kafamızda canlandırmanın en iyi biçimi betiği farklı dalgalar üstüne yerleştirilmiş, ve zaman zaman ani bir ses solmasıyla yakalanmış bir çok sesin çok renkli bir değiştirimi olarak dinlemektir, bu değiştirimdeki gedik, sözcelemeye, bir bakış açısından ötekine haber vermeksizin göç etme olanağı sağlar: yazı bu ton değişikliğinden geçerek oluşur (çağdaş betikte, atonaliteye ulaşır), bu değişkenlik ondan geçici kökenlerin parlak bir hareli görünümünü yaratır...
TADIMLIK
Seslerin solması. - Kim konuşuyor? Bu, geçici olarak, bir "erkek" türü çıkarsayacak, daha sonra da onu yeniden değerlendirip "hadım" olarak belirginleştirecek olan, "kişi" türünden, bilimsel bir ses midir? Gözlemlediğini -örneğin yaşlı adamın sonuçta erkeksi giysisini-, adlandıran, olayların bir sesi midir? Burada, sözcelemeye bir köken, bir bakış açısı kazandırmak olanaksızdır. Oysa bu olanaksızlık betiğin çoğulluğunu değerlendirmeyi sağlayan ölçülerden biridir. Sözcelemenin kökeni ne denli gösterilemezse, betik de o denli çoğuldur. Çağdaş betikte, sesler her türlü gösterge noktasının yadsınmasına değin incelenirler: söylem, ya da daha iyisi, dil konuşur, hepsi bu. Klasik betikte ise, tam tersine, sözcelerin çoğu kökene bağlanmışlardır, babaları ve sahipleri belirlenebilir: bu kimi zaman bir vicdan (kişininki, yazarınki), kimi zaman bir ekin (adsızlık da bir köken, bir sestir: özdeyişsel düzgüde bulduğumuz ses örneğin); sözün kendisine sahip çıkmasıyla sürekli olarak karşı karşıya olsa da, klasik betikte, ses, sanki bir söylem deliğinde yitiyormuşcasına yitebilir. Klasik çoğulluğu kafamızda canlandırmanın en iyi biçimi betiği farklı dalgalar üstüne yerleştirilmiş, ve zaman zaman ani bir ses solmasıyla yakalanmış bir çok sesin çok renkli bir değiştirimi olarak dinlemektir, bu değiştirimdeki gedik, sözcelemeye, bir bakış açısından ötekine haber vermeksizin göç etme olanağı sağlar: yazı bu ton değişikliğinden geçerek oluşur (çağdaş betikte, atonaliteye ulaşır), bu değişkenlik ondan geçici kökenlerin parlak bir hareli görünümünü yaratır...
- Açıklama
- Balzac'ın "Sarrasine"inin "esrar"ı, bu kitapta Barthes'ın özgün diliyle yeniden biçimlendiriliyor. İç içe geçmiş öykülerden oluşan bir metin, "S/Z"de sınırlandırılmadan kuşatılıyor. Okur, Balzac'ın karanlık odasında, Barthes'ın kılavuzluğunda düşe kalka bir "gerçeklik" arıyor kendisine. Yapısal çözümleme ve göstergebilim görüngesini tümüyle terketmeden, ruhçözümün yöntemlerini kullandığı "S/Z" ile Balzac'ın puslu öyküsüne yeni bir kapı aralıyor Roland Barthes.
TADIMLIK
Seslerin solması. - Kim konuşuyor? Bu, geçici olarak, bir "erkek" türü çıkarsayacak, daha sonra da onu yeniden değerlendirip "hadım" olarak belirginleştirecek olan, "kişi" türünden, bilimsel bir ses midir? Gözlemlediğini -örneğin yaşlı adamın sonuçta erkeksi giysisini-, adlandıran, olayların bir sesi midir? Burada, sözcelemeye bir köken, bir bakış açısı kazandırmak olanaksızdır. Oysa bu olanaksızlık betiğin çoğulluğunu değerlendirmeyi sağlayan ölçülerden biridir. Sözcelemenin kökeni ne denli gösterilemezse, betik de o denli çoğuldur. Çağdaş betikte, sesler her türlü gösterge noktasının yadsınmasına değin incelenirler: söylem, ya da daha iyisi, dil konuşur, hepsi bu. Klasik betikte ise, tam tersine, sözcelerin çoğu kökene bağlanmışlardır, babaları ve sahipleri belirlenebilir: bu kimi zaman bir vicdan (kişininki, yazarınki), kimi zaman bir ekin (adsızlık da bir köken, bir sestir: özdeyişsel düzgüde bulduğumuz ses örneğin); sözün kendisine sahip çıkmasıyla sürekli olarak karşı karşıya olsa da, klasik betikte, ses, sanki bir söylem deliğinde yitiyormuşcasına yitebilir. Klasik çoğulluğu kafamızda canlandırmanın en iyi biçimi betiği farklı dalgalar üstüne yerleştirilmiş, ve zaman zaman ani bir ses solmasıyla yakalanmış bir çok sesin çok renkli bir değiştirimi olarak dinlemektir, bu değiştirimdeki gedik, sözcelemeye, bir bakış açısından ötekine haber vermeksizin göç etme olanağı sağlar: yazı bu ton değişikliğinden geçerek oluşur (çağdaş betikte, atonaliteye ulaşır), bu değişkenlik ondan geçici kökenlerin parlak bir hareli görünümünü yaratır...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.