Timbuktu'da bir kum tepesinden yuvarlanıp duran çocuklar görmüştüm; giysileri yırtık pırtıktı, bizim modern dünya ölçülerimize göre fakruzaruret içinde kıvranıyorlardı, çocuklarımızın onlar gibi olmasını hiç istemezdik, çok acınası bir haldeydiler, yazık yazık çok yazıktı, ama Sahra çölünü adeta yeşerten o bereketli kahkahalar neydi peki? "Ulan" dedim, "bu çocukların bir günlük neşesi herhalde benim çocuklarımın bir ömürlük neşesine bedeldir. Nasıl gülüyorlar öyle? Ne güzel ve ne çok gülüyorlar..."
- Açıklama
Timbuktu'da bir kum tepesinden yuvarlanıp duran çocuklar görmüştüm; giysileri yırtık pırtıktı, bizim modern dünya ölçülerimize göre fakruzaruret içinde kıvranıyorlardı, çocuklarımızın onlar gibi olmasını hiç istemezdik, çok acınası bir haldeydiler, yazık yazık çok yazıktı, ama Sahra çölünü adeta yeşerten o bereketli kahkahalar neydi peki? "Ulan" dedim, "bu çocukların bir günlük neşesi herhalde benim çocuklarımın bir ömürlük neşesine bedeldir. Nasıl gülüyorlar öyle? Ne güzel ve ne çok gülüyorlar..."
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.