%39
Sadakatten İhanete Ermeni Meselemiz Sözer Akyıldırım
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257716086
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
139
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sadakatten İhanete Ermeni Meselemiz

33,81TL
20,29TL
%39
Satışta değil
9786257716086
854700
Sadakatten İhanete Ermeni Meselemiz
Sadakatten İhanete Ermeni Meselemiz
20.29

Doğu Beyazıt, Erzurum, Hasankale, Oltu'ya kadar bir kırım vardır. 1916 Ocak ayında Hasan Kale'den Erzurum'a doğru bir göç vardır. Hasan Kale yolunda kar, tipi vardır. Yol insan ve hayvan cesetleriyle doludur. Soğuktan öküzler şişiyor, insanlar donuyor.

Hasan kaleden Erzurum'a gelenlerin üçte biri yollarda ölmüş. Göçü anlatan bir Erzurum Türküsü vardır:

“Göç göç oldu, göçler yola dizildi.”
…‘Ağam nerden aşar bu yaylanın yolu.'

Nihayet 12 Mart 1918 Erzurum kurtarılıyor. Kazım Karabekir ve silah arkadaşları Erzurum'u kurtarıyor. Aslında kurtarılan pek bir şey yok. Coğrafya kalmış. Bir de duvar diplerinde ihtiyarlar, kimsesiz çocuklar. Şehir'de ölümden başka bir şey yok. Kazım Karabekir Paşa anılarında şöyle anlatır:

“Erzurum'a o kadar yaklaştım ki, zaten biraz daha geç kalsam içeride kurtaracak can bulamayacaktım”. Sanki mezarlıklar ölüleri dışarıya fırlatılmış gibiydi.

  • Açıklama
    • Doğu Beyazıt, Erzurum, Hasankale, Oltu'ya kadar bir kırım vardır. 1916 Ocak ayında Hasan Kale'den Erzurum'a doğru bir göç vardır. Hasan Kale yolunda kar, tipi vardır. Yol insan ve hayvan cesetleriyle doludur. Soğuktan öküzler şişiyor, insanlar donuyor.

      Hasan kaleden Erzurum'a gelenlerin üçte biri yollarda ölmüş. Göçü anlatan bir Erzurum Türküsü vardır:

      “Göç göç oldu, göçler yola dizildi.”
      …‘Ağam nerden aşar bu yaylanın yolu.'

      Nihayet 12 Mart 1918 Erzurum kurtarılıyor. Kazım Karabekir ve silah arkadaşları Erzurum'u kurtarıyor. Aslında kurtarılan pek bir şey yok. Coğrafya kalmış. Bir de duvar diplerinde ihtiyarlar, kimsesiz çocuklar. Şehir'de ölümden başka bir şey yok. Kazım Karabekir Paşa anılarında şöyle anlatır:

      “Erzurum'a o kadar yaklaştım ki, zaten biraz daha geç kalsam içeride kurtaracak can bulamayacaktım”. Sanki mezarlıklar ölüleri dışarıya fırlatılmış gibiydi.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat