Sahih Tesettür (Ciltli)
Asrımızda imanın bariz iki alameti kalmıştır Birisi erkeklerin hiçbir durumda terk edemeyecekleri namaz, diğeri kadınların terk edemeyecekleri tesettürdür Kadın adetli günlerinde namazı terk eder, lakin tesettürü terk edemez. Şeytan insanlar üzerinde düzenler kurarak kadinin farkında olmadan tesettürü terk etmesini sağlamıştır Öyle ki kadın, örtündüğünü zannediyor, fakat Allah ve rasulünden gelen naslara göre o, hakikatte örtünmemiştir Cahiliye kadınlarının örtünme şeklini bugünün Müslümanlarına "tesettür" zannettirmiştir. Şüphesiz haya, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in buyurduğu gibi imandandır Tesettürün terk edilmesi, imanın önemli bir şubesi olan hayanın tahrip olması demektir Bu yüzden hadislerde tesettürü, Allah'ın emrettiği şekilde yerine getirmeyenlerin münafıklıkla nitelendiğini görürüz. Haya, yalnız İslâm'ın emri değil, insanın fıtrî bir değeridir Öyle ki, müşriklere casusluk yapan müşrike bir kadın, Ali radıyallahu anh'ın: "Şayet götürdüğün mektubu vermezsen, örtünü çıkarır alırız" demesi üzerine hemen mektubu çıkarıp vermiştir Müşriklerin bile koruduğu bu değeri, bir Müslüman nasıl önemsemez?!
Bu tesettür, fıtratların bozulmaması için çocukluk döneminden itibaren eğitimi verilmesi ve alıştırılmaları gereken haya değeridir. Asr-ı saadet döneminin üzerinden hayli zaman geçmiş olup, tahrif edilen, aslından uzaklaşılan ve saptırılan kavramlar arasında en büyük nasibini almış konulardan birisi olan tesettür ve haremlik selamlık meselesidir.
Kitapta Kur'an ve sünnet nasları ile ümmetin en hayırlıları olan sâlih selefin uygulamalarından delillerle; erkeğin ve kadının tesettürü, ziynet ve süslenme ile ilgili konular, kadın-erkek ihtilatı, kadınların evlerinden çıkışlarının hükmü, cinslerin birbirlerine bakışlarının ve konuşmalarının hükmü, kadının mahremsiz yolculuk yapmasının hükmü, kadınların ilim tahsili ve tedavi olmaları gibi meseleleri incelemeye çalıştım. İhtiyaç oldukça bu meselelerle ilgili âlimlerin fetvalarını da aktardım, özellikle güncel meselelerle ilgili olarak muasır ilim ehlinin bu meselelere delillere uygun olarak verdikleri fetvaları naklettim. Bu çalışmada çeşitli ortamlarda türlü vesilelerle tesettür ve ihtilafla ilgili olarak ortaya atılan şüphelere de ilmî usuller çerçevesinde cevaplar verdim. Özellikle de Mu'tezile'nin bakış açısıyla ve hevâya göre yapılan yorumlarla zihinleri bulandıran bid'atçi yazar Abdulhalim Ebu Şukka'nın "İslam Kadın Ansiklopedisi" adıyla Türkçe'ye de tercüme edilen: "Tahriru'l-Mer'e: Kadının Özgürlüğü" adlı kitabında hak ile bâtılı birbirine karıştırarak kurmaya çalıştığı tezgâhları Allah'ın yardımıyla bozdum. Bu çalışmamın, hakka talip olan, Allah'a, O'nun emrettiğine uygun olarak kulluk etmek isteyen kimseler için bir rehber olmasını, Allah Azze ve Celle'den, yitirilen haya değerine tekrar dönüş yapılmasında bu eseri faydalı bir vesile kılmasını dilerim.
Ebu Muâz Seyfullah el-Çubukâbâdî
- Açıklama
Asrımızda imanın bariz iki alameti kalmıştır Birisi erkeklerin hiçbir durumda terk edemeyecekleri namaz, diğeri kadınların terk edemeyecekleri tesettürdür Kadın adetli günlerinde namazı terk eder, lakin tesettürü terk edemez. Şeytan insanlar üzerinde düzenler kurarak kadinin farkında olmadan tesettürü terk etmesini sağlamıştır Öyle ki kadın, örtündüğünü zannediyor, fakat Allah ve rasulünden gelen naslara göre o, hakikatte örtünmemiştir Cahiliye kadınlarının örtünme şeklini bugünün Müslümanlarına "tesettür" zannettirmiştir. Şüphesiz haya, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in buyurduğu gibi imandandır Tesettürün terk edilmesi, imanın önemli bir şubesi olan hayanın tahrip olması demektir Bu yüzden hadislerde tesettürü, Allah'ın emrettiği şekilde yerine getirmeyenlerin münafıklıkla nitelendiğini görürüz. Haya, yalnız İslâm'ın emri değil, insanın fıtrî bir değeridir Öyle ki, müşriklere casusluk yapan müşrike bir kadın, Ali radıyallahu anh'ın: "Şayet götürdüğün mektubu vermezsen, örtünü çıkarır alırız" demesi üzerine hemen mektubu çıkarıp vermiştir Müşriklerin bile koruduğu bu değeri, bir Müslüman nasıl önemsemez?!
Bu tesettür, fıtratların bozulmaması için çocukluk döneminden itibaren eğitimi verilmesi ve alıştırılmaları gereken haya değeridir. Asr-ı saadet döneminin üzerinden hayli zaman geçmiş olup, tahrif edilen, aslından uzaklaşılan ve saptırılan kavramlar arasında en büyük nasibini almış konulardan birisi olan tesettür ve haremlik selamlık meselesidir.
Kitapta Kur'an ve sünnet nasları ile ümmetin en hayırlıları olan sâlih selefin uygulamalarından delillerle; erkeğin ve kadının tesettürü, ziynet ve süslenme ile ilgili konular, kadın-erkek ihtilatı, kadınların evlerinden çıkışlarının hükmü, cinslerin birbirlerine bakışlarının ve konuşmalarının hükmü, kadının mahremsiz yolculuk yapmasının hükmü, kadınların ilim tahsili ve tedavi olmaları gibi meseleleri incelemeye çalıştım. İhtiyaç oldukça bu meselelerle ilgili âlimlerin fetvalarını da aktardım, özellikle güncel meselelerle ilgili olarak muasır ilim ehlinin bu meselelere delillere uygun olarak verdikleri fetvaları naklettim. Bu çalışmada çeşitli ortamlarda türlü vesilelerle tesettür ve ihtilafla ilgili olarak ortaya atılan şüphelere de ilmî usuller çerçevesinde cevaplar verdim. Özellikle de Mu'tezile'nin bakış açısıyla ve hevâya göre yapılan yorumlarla zihinleri bulandıran bid'atçi yazar Abdulhalim Ebu Şukka'nın "İslam Kadın Ansiklopedisi" adıyla Türkçe'ye de tercüme edilen: "Tahriru'l-Mer'e: Kadının Özgürlüğü" adlı kitabında hak ile bâtılı birbirine karıştırarak kurmaya çalıştığı tezgâhları Allah'ın yardımıyla bozdum. Bu çalışmamın, hakka talip olan, Allah'a, O'nun emrettiğine uygun olarak kulluk etmek isteyen kimseler için bir rehber olmasını, Allah Azze ve Celle'den, yitirilen haya değerine tekrar dönüş yapılmasında bu eseri faydalı bir vesile kılmasını dilerim.
Ebu Muâz Seyfullah el-Çubukâbâdî
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.