Sanat Dünyamız İki Aylık Kültür ve Sanat Dergisi Sayı: 140Dünden Bugüne Sürrealizm
Derginin editörü Mine Haydaroğlu ve bu sayıdaki “Dünden Bugüne Sürrealizm” dosyasının eş editörü Necmi Sönmez şunları yazdılar:
Mine Haydaroğlu: “Sürrealist sanat, edebiyatla içiçe geçebilmiş, psikolojiye yepyeni kapılar açmış, bilinçaltının her tür dışavurumuyla felsefenin sınırlarını zorlamış bir yaklaşım, uğraş ve üretim. Salvador Dali gibi çok tanıdık isimler nedeniyle aşırı popülerleşmiş, biraz magazinleşmiş görülebilir; ama dünden bugüne en etkili sanat akımlarından biri olması için sağlam nedenleri var. Öncelikle bir döneme ait değil aslında; 20. yüzyıl kadar 14. yüzyılda da sürrealist eserler yapılmış. İnsanın bünyesinde ezelden var olan özelliklere dokunan bir sanat. 1920'li yıllarda Sürrealizm adını alması, kavramsallaştırılması, şiirden sinemaya, resimden fotoğrafa pek çok medium'da üretilmesi hem zihinsel hem duyusal açıdan dolu, uyarıcı ve doyurucu olmasından kaynaklanıyor.”
Necmi Sönmez: “Sonuçta manifestosu ve temel kaynakları bile özgün yayımlanışından ancak elli yıl sonra Türkçeye kazandırılan Gerçeküstücülük ülkemizde derinlemesine ele alınamamış kültürel bir olgudur. Bu çerçevede hazırladığımız dosyada yolumuz ister istemez daha önce yayımlanmış kitapların aydınlattığı sokaklardan geçti. Bulanık bir belleğin arka sokaklarında gezinirken karşımıza ana caddeler, bulvarlar çıkmadı nedense. Oysa Gerçeküstücülük dün de, bugün de farklı yaratı alanlarında derin izler bıraktı, bırakmaya devam ediyor ve yakın gelecekte de etkisini duyumsatacak.”
Not: “Dünden Bugüne Sürrealizm” dosyası Sanat Dünyamız'ın 141. Sayısında da devam edecek.
“Dünden Bugüne Sürrealİzm” Dosyasinda Neler Var?
Sürrealizm Zamandışı Yaşıyor
Prof. Dr. ve sanatçı Jale Nejdet Erzen Sürrealizm'i sanat felsefesi ve eleştirisi bağlamında değerlendirdi.
Yazıdan alıntılar:
“Sürrealizm'in bir akım yaratmak dışında sanata getirdiği en önemli katkı kuşkusuz us-dışı imgelerle ilgili temel kavramları geliştirmek ve sanatın farklı gerçekçiliğini tespit etmekti.”
“Sürrealizm'in dünyası biraz da çocukların dünyasına benzer. Burada belirli bir zaman içinde hayal edilen bir dünyaya inanarak, oyun oynar gibi farklı mahluklar ve görüntüler yaratmak sözkonusu.”
“Son yıllarda fotoğraf sanatında, gerçeklik imgesi gibi görünen birçok peyzaj ya da ‘yer olmayan yer' imgesi ilk kez dikkatle baktığımız bu güya anlamsız ortamlarda birtakım anlamlar, duygular aramamıza neden olur.”
Sürrealist Dokunuşlar / Gerçeküstücü Yaratıcılarla Türk Sanatçıların İlişkileri Üzerine
Küratör/Sanat tarihçisi Dr. Necmi Sönmez, hem doğrudan görüşmelerinden hem arşiv çalışmalarından yola çıkarak, Türk sanatçıların Sürrealizm'le Fransa'da temasa geçtiği bazı dönemleri kaleme aldı.
André Breton'dan bir yazı ve Gerçeküstücülük Sözlüğü
“Türkiye'de Gerçeküstücülük üzerine başat yayın çalışmaları 1962'de ‘de yayınevi' tarafından basılan iki kitaptır. Gerçeküstücülük (örnekler) Haz.: Selahattin Hilav- Ergin Ertem – Sait Maden ve Gerçeküstücülük (surréalisme) Haz.: Selahattin Hilav- Ergin Ertem – Onat Kutlar. 140. sayıda bu iki yayından bazı bölümleR hazırlayanların veya varislerin izniyle okurlara tıpkıbasım sunuluyor.
Sürrealizm ve Felsefe
Münih'te felsefe doktorasını tamamlayan ve Nanjing Üniversitesi Felsefe Departmanı Marksist Sosyal Araştırmalar Merkezi'nde yardımcı doçent olarak çalışan Dr. Kaan Kangal Sürrealizm'i felsefe bağlamında değerlendirdi.
Yazıdan alıntılar:
“Benjamin –tıpkı silahların patladığı, sokakları boşalmış ıssız bir kentin bir Chirico'dan veya bir Max Ernst'ten bile daha sürreal bir suret oluşturabilmesinde olduğu gibi– Sürrealizm'in yalın bir sanat stili değil, içinde yaşadığımız gerçekliğe özgü ve bununla beraber momentler halinde ortaya çıkan ve yine kaybolup giden bir hissiyat türünü çıkış noktası olarak belirleyen ve sanatsal faaliyetinde bu hissiyatı yeniden ve yeniden üreten bir akım olduğuna işaret etmek ister.”
“Sürrealist us karşıtlığının kırmaya çalıştığı bu çelişki önce Marcel Duchamp'ın sanat eseri olarak ilan ettiği pisuarın ve ardından Damien Hirst'ün ölü sineklerinin ve hayvan cesetlerinin bir yandan özneyi tamamen dıştalaması, ama diğer yandan sanat eserini bireysel psişik süreçlere narsistçe indirgemesi aracılığıyla keskinleşmiştir.”
Bugünden Baktığımızda Sürrealizm: Bir Anket
Günümüz sanatçılarının Sürrealizm'le ilgili görüşlerini, etkilerini araştırmak için hazırlanan ankette, sanatçıların birer işle birlikte şu sorulara cevapları yer alıyor:
1- Sürrealizm hakkında ne düşünüyorsunuz?
2 Çalışmalarınızın oluşum, yapılaşma sürecinde Sürrealizm'in belli bir katkısı olmuş mudur?
Ankete katılan sanatçılar: Alexej Meschtschanow, Aliye Arslan, Borga Kantürk, Çağrı Saray, Christophe Rodde, Jesse Fleming, Lale Delibaş, Nazım Hikmet Richard Dikbaş, Tunca Subaşı.
Nesuhi Ertegün Koleksiyonu Üzerine
Guggenheim Müzesi'nde 1999 yılında açılan “Surrealism: Two Private Eyes | Nesuhi Ertegün and Daniel Filipacchi Collections” sergisi ünlü plak yapımcısı Ertegün ile yayıncı Fillipacchi'nin yaklaşık elli yılda biriktirdikleri sürrealist eserleri izleyicilerle buluşturmuştu. Necmi Sönmez bu koleksiyona dikkat çekti, Abidin Dino ve Selma Ertegün aracılığıyla bu koleksiyonla karşılaşmasını anlattı.
Sürrealizm'in Kökenlerini Türkiye'de Neden Aramamak Gerekir?
Türkiye bağlamında Sürrealizm'in tarihi konusunu Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sanat Tarihi Bölümü'nden Doçent Dr. Burcu Pelvanoğlu değerlendirdi.
Francis Picabia'nın Kervansaray Başlıklı Romanından Bir Bölüm
Avangard sanatın önemli isimlerinden Francis Picabia'nın 1924'te yazdığı otobiyografik romanı Caravansérail Fransa'da 2013'te yayımlandı. Ayberk Erkay'ın Türkçeye çevirmekte olduğu bu ilginç kitap bu yıl YKY tarafından yayımlanacak. Sürrealist birçok sanatçının da göründüğü bu roman, dönemin tanığı, iç dünyaların ve sanatın biraraya geçtiği bir eser. 140. sayıda tadımlık bir bölüm yer alıyor.
Ayrıca Bu Sayıda:
fragMENtaTION 13: Berkay Tuncay'dan "snapshot”
Sanat Dünyamız ve küratör Necmi Sönmez'in geliştirdiği “fragMENtaTION” projesinin onüçüncü sanatçısı Berkay Tuncay oldu. Sanatçının Sanat Dünyamız için hazırladığı projesi "snapshot" adını taşıyor.
Necmi Sönmez'in yazısından bir alıntı: “'Olmayı Bekleyen Kazalarız' isimli ilk kişisel sergisini bu yılın başında açan sanatçı ‘snapshot' projesinde, gözlemlerini bir araya getirirken, İnternet'in bir iletişim aracı olarak aksayan yönlerini sorguladığı gibi, sanal iletişim koptuğunda, ya da ‘çevrim dışına düştüğümüzde' karşılaştığımız durumlara ironik bir bakış açısı geliştiriyor. Zaten sanal ortamdaki buluntu bilgilerden yola çıkarak oluşturulmuş bilgi ve yeniden yapılandırılmış dijital imgelerle kuşatıldığımız bir dönemde, bir şekilde estetik beğeninin ‘beğen' tuşları üzerinden şekillendiği garip bir kültürle karşı karşıyayız. Berkay Tuncay, bir şekilde ‘beğeni onayının' peşinde ilerleyen kitle iletişiminin ne denli çarpık, hatta iki yüzlü olduğuna dikkati çekerken, ‘snapshot' projesinde adeta bir tür ‘virüs mantığı' geliştirerek, olumsuzlukların, yürümeyen kavramların üzerine gidiyor.”
Ressam Naile Akıncı anısına
Nisan ayında kaybettiğimiz değerli ressam Naile Akıncı, İstanbul Modern Müzesi Direktörü sanat tarihçisi Levent Çalıkoğlu'nun sanatçı hakkında yazdığı bir metinle anılıyor.
Dr. Nazan Ölçer ile söyleşi
Nazlı Pektaş, hazırladığı “bellek/emek” dizisinde, Türkiye'nin sanat tarihinde kalıcı yer edinen değerli isimlerle görüşmeye devam ediyor. Bu ayki konuğu Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer.
Ayşe Ulay'ın “ID:LA / Şehir, İzdüşümler” sergisi
Ayşe Ulay'ın Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde açılan sergisini online Ortaformat dergisinin kurucu-editörlerinden Şener Soysal değerlendirdi.
Zihinsel Mekân 04
Sanat Dünyamız'ın dizi eklerinden Zihinsel Mekân'ın bu sayısında Şener Özmen'in “Mutsuzluğa Doyum II / Cengiz Tekin'i Nasıl Bilirim?” ve Elif Gül Tirben'in “Civan Özkanoğlu'ndan, Bizzat” başlıklı metinleri yer alıyor. Sanatçı Elmas Deniz'in editörlüğünde hazırlanan dizinin bu sayısının arka kapak yazısından alıntı: “Güncel sanatı konu eden bu yayın ‘yazı' için açılan yeni bir alanı tarifliyor. Zihinsel Mekâ'ın bu dördüncü kitabında yer alan metinler içeriklerinde hafif karamsar bir tonda ortaklaşıyor.”
- Açıklama
Derginin editörü Mine Haydaroğlu ve bu sayıdaki “Dünden Bugüne Sürrealizm” dosyasının eş editörü Necmi Sönmez şunları yazdılar:
Mine Haydaroğlu: “Sürrealist sanat, edebiyatla içiçe geçebilmiş, psikolojiye yepyeni kapılar açmış, bilinçaltının her tür dışavurumuyla felsefenin sınırlarını zorlamış bir yaklaşım, uğraş ve üretim. Salvador Dali gibi çok tanıdık isimler nedeniyle aşırı popülerleşmiş, biraz magazinleşmiş görülebilir; ama dünden bugüne en etkili sanat akımlarından biri olması için sağlam nedenleri var. Öncelikle bir döneme ait değil aslında; 20. yüzyıl kadar 14. yüzyılda da sürrealist eserler yapılmış. İnsanın bünyesinde ezelden var olan özelliklere dokunan bir sanat. 1920'li yıllarda Sürrealizm adını alması, kavramsallaştırılması, şiirden sinemaya, resimden fotoğrafa pek çok medium'da üretilmesi hem zihinsel hem duyusal açıdan dolu, uyarıcı ve doyurucu olmasından kaynaklanıyor.”
Necmi Sönmez: “Sonuçta manifestosu ve temel kaynakları bile özgün yayımlanışından ancak elli yıl sonra Türkçeye kazandırılan Gerçeküstücülük ülkemizde derinlemesine ele alınamamış kültürel bir olgudur. Bu çerçevede hazırladığımız dosyada yolumuz ister istemez daha önce yayımlanmış kitapların aydınlattığı sokaklardan geçti. Bulanık bir belleğin arka sokaklarında gezinirken karşımıza ana caddeler, bulvarlar çıkmadı nedense. Oysa Gerçeküstücülük dün de, bugün de farklı yaratı alanlarında derin izler bıraktı, bırakmaya devam ediyor ve yakın gelecekte de etkisini duyumsatacak.”Not: “Dünden Bugüne Sürrealizm” dosyası Sanat Dünyamız'ın 141. Sayısında da devam edecek.
“Dünden Bugüne Sürrealİzm” Dosyasinda Neler Var?
Sürrealizm Zamandışı Yaşıyor
Prof. Dr. ve sanatçı Jale Nejdet Erzen Sürrealizm'i sanat felsefesi ve eleştirisi bağlamında değerlendirdi.
Yazıdan alıntılar:
“Sürrealizm'in bir akım yaratmak dışında sanata getirdiği en önemli katkı kuşkusuz us-dışı imgelerle ilgili temel kavramları geliştirmek ve sanatın farklı gerçekçiliğini tespit etmekti.”
“Sürrealizm'in dünyası biraz da çocukların dünyasına benzer. Burada belirli bir zaman içinde hayal edilen bir dünyaya inanarak, oyun oynar gibi farklı mahluklar ve görüntüler yaratmak sözkonusu.”
“Son yıllarda fotoğraf sanatında, gerçeklik imgesi gibi görünen birçok peyzaj ya da ‘yer olmayan yer' imgesi ilk kez dikkatle baktığımız bu güya anlamsız ortamlarda birtakım anlamlar, duygular aramamıza neden olur.”Sürrealist Dokunuşlar / Gerçeküstücü Yaratıcılarla Türk Sanatçıların İlişkileri Üzerine
Küratör/Sanat tarihçisi Dr. Necmi Sönmez, hem doğrudan görüşmelerinden hem arşiv çalışmalarından yola çıkarak, Türk sanatçıların Sürrealizm'le Fransa'da temasa geçtiği bazı dönemleri kaleme aldı.André Breton'dan bir yazı ve Gerçeküstücülük Sözlüğü
“Türkiye'de Gerçeküstücülük üzerine başat yayın çalışmaları 1962'de ‘de yayınevi' tarafından basılan iki kitaptır. Gerçeküstücülük (örnekler) Haz.: Selahattin Hilav- Ergin Ertem – Sait Maden ve Gerçeküstücülük (surréalisme) Haz.: Selahattin Hilav- Ergin Ertem – Onat Kutlar. 140. sayıda bu iki yayından bazı bölümleR hazırlayanların veya varislerin izniyle okurlara tıpkıbasım sunuluyor.Sürrealizm ve Felsefe
Münih'te felsefe doktorasını tamamlayan ve Nanjing Üniversitesi Felsefe Departmanı Marksist Sosyal Araştırmalar Merkezi'nde yardımcı doçent olarak çalışan Dr. Kaan Kangal Sürrealizm'i felsefe bağlamında değerlendirdi.
Yazıdan alıntılar:
“Benjamin –tıpkı silahların patladığı, sokakları boşalmış ıssız bir kentin bir Chirico'dan veya bir Max Ernst'ten bile daha sürreal bir suret oluşturabilmesinde olduğu gibi– Sürrealizm'in yalın bir sanat stili değil, içinde yaşadığımız gerçekliğe özgü ve bununla beraber momentler halinde ortaya çıkan ve yine kaybolup giden bir hissiyat türünü çıkış noktası olarak belirleyen ve sanatsal faaliyetinde bu hissiyatı yeniden ve yeniden üreten bir akım olduğuna işaret etmek ister.”
“Sürrealist us karşıtlığının kırmaya çalıştığı bu çelişki önce Marcel Duchamp'ın sanat eseri olarak ilan ettiği pisuarın ve ardından Damien Hirst'ün ölü sineklerinin ve hayvan cesetlerinin bir yandan özneyi tamamen dıştalaması, ama diğer yandan sanat eserini bireysel psişik süreçlere narsistçe indirgemesi aracılığıyla keskinleşmiştir.”Bugünden Baktığımızda Sürrealizm: Bir Anket
Günümüz sanatçılarının Sürrealizm'le ilgili görüşlerini, etkilerini araştırmak için hazırlanan ankette, sanatçıların birer işle birlikte şu sorulara cevapları yer alıyor:
1- Sürrealizm hakkında ne düşünüyorsunuz?
2 Çalışmalarınızın oluşum, yapılaşma sürecinde Sürrealizm'in belli bir katkısı olmuş mudur?
Ankete katılan sanatçılar: Alexej Meschtschanow, Aliye Arslan, Borga Kantürk, Çağrı Saray, Christophe Rodde, Jesse Fleming, Lale Delibaş, Nazım Hikmet Richard Dikbaş, Tunca Subaşı.Nesuhi Ertegün Koleksiyonu Üzerine
Guggenheim Müzesi'nde 1999 yılında açılan “Surrealism: Two Private Eyes | Nesuhi Ertegün and Daniel Filipacchi Collections” sergisi ünlü plak yapımcısı Ertegün ile yayıncı Fillipacchi'nin yaklaşık elli yılda biriktirdikleri sürrealist eserleri izleyicilerle buluşturmuştu. Necmi Sönmez bu koleksiyona dikkat çekti, Abidin Dino ve Selma Ertegün aracılığıyla bu koleksiyonla karşılaşmasını anlattı.Sürrealizm'in Kökenlerini Türkiye'de Neden Aramamak Gerekir?
Türkiye bağlamında Sürrealizm'in tarihi konusunu Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sanat Tarihi Bölümü'nden Doçent Dr. Burcu Pelvanoğlu değerlendirdi.Francis Picabia'nın Kervansaray Başlıklı Romanından Bir Bölüm
Avangard sanatın önemli isimlerinden Francis Picabia'nın 1924'te yazdığı otobiyografik romanı Caravansérail Fransa'da 2013'te yayımlandı. Ayberk Erkay'ın Türkçeye çevirmekte olduğu bu ilginç kitap bu yıl YKY tarafından yayımlanacak. Sürrealist birçok sanatçının da göründüğü bu roman, dönemin tanığı, iç dünyaların ve sanatın biraraya geçtiği bir eser. 140. sayıda tadımlık bir bölüm yer alıyor.Ayrıca Bu Sayıda:
fragMENtaTION 13: Berkay Tuncay'dan "snapshot”
Sanat Dünyamız ve küratör Necmi Sönmez'in geliştirdiği “fragMENtaTION” projesinin onüçüncü sanatçısı Berkay Tuncay oldu. Sanatçının Sanat Dünyamız için hazırladığı projesi "snapshot" adını taşıyor.
Necmi Sönmez'in yazısından bir alıntı: “'Olmayı Bekleyen Kazalarız' isimli ilk kişisel sergisini bu yılın başında açan sanatçı ‘snapshot' projesinde, gözlemlerini bir araya getirirken, İnternet'in bir iletişim aracı olarak aksayan yönlerini sorguladığı gibi, sanal iletişim koptuğunda, ya da ‘çevrim dışına düştüğümüzde' karşılaştığımız durumlara ironik bir bakış açısı geliştiriyor. Zaten sanal ortamdaki buluntu bilgilerden yola çıkarak oluşturulmuş bilgi ve yeniden yapılandırılmış dijital imgelerle kuşatıldığımız bir dönemde, bir şekilde estetik beğeninin ‘beğen' tuşları üzerinden şekillendiği garip bir kültürle karşı karşıyayız. Berkay Tuncay, bir şekilde ‘beğeni onayının' peşinde ilerleyen kitle iletişiminin ne denli çarpık, hatta iki yüzlü olduğuna dikkati çekerken, ‘snapshot' projesinde adeta bir tür ‘virüs mantığı' geliştirerek, olumsuzlukların, yürümeyen kavramların üzerine gidiyor.”Ressam Naile Akıncı anısına
Nisan ayında kaybettiğimiz değerli ressam Naile Akıncı, İstanbul Modern Müzesi Direktörü sanat tarihçisi Levent Çalıkoğlu'nun sanatçı hakkında yazdığı bir metinle anılıyor.Dr. Nazan Ölçer ile söyleşi
Nazlı Pektaş, hazırladığı “bellek/emek” dizisinde, Türkiye'nin sanat tarihinde kalıcı yer edinen değerli isimlerle görüşmeye devam ediyor. Bu ayki konuğu Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer.Ayşe Ulay'ın “ID:LA / Şehir, İzdüşümler” sergisi
Ayşe Ulay'ın Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde açılan sergisini online Ortaformat dergisinin kurucu-editörlerinden Şener Soysal değerlendirdi.Zihinsel Mekân 04
Sanat Dünyamız'ın dizi eklerinden Zihinsel Mekân'ın bu sayısında Şener Özmen'in “Mutsuzluğa Doyum II / Cengiz Tekin'i Nasıl Bilirim?” ve Elif Gül Tirben'in “Civan Özkanoğlu'ndan, Bizzat” başlıklı metinleri yer alıyor. Sanatçı Elmas Deniz'in editörlüğünde hazırlanan dizinin bu sayısının arka kapak yazısından alıntı: “Güncel sanatı konu eden bu yayın ‘yazı' için açılan yeni bir alanı tarifliyor. Zihinsel Mekâ'ın bu dördüncü kitabında yer alan metinler içeriklerinde hafif karamsar bir tonda ortaklaşıyor.”
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.