%15
Sarıkamış Servet Koşar
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056612138
Boyut
14.00x21.00
Sayfa Sayısı
240
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

SarıkamışHesabı Sorulamayan Bir Felaketin Hazin Öyküsü

Yayınevi : Arel Kitap
36,00TL
30,60TL
%15
Satışta değil
9786056612138
630927
Sarıkamış
Sarıkamış Hesabı Sorulamayan Bir Felaketin Hazin Öyküsü
30.60

Geri çekilme başladığında, hava birden bire bozmuştu. Önce hafif hafif başlayan kar yağışı giderek artmış rüzgarla karışık tipiye dönmüştü. Görüş mesafesi, sıfıra yakındı, geride kalan ve birliklerden kopanların kaybolması an meselesiydi. O nedenle, korku ve telaş bir kabus gibi çökmüştü askerlerin üzerine. Mola vermek askeri dinlendirmek de sakıncalıydı. Yalınkat giyimli askerlerin hareketsiz beklemesi, donma olaylarına neden olacaktı. Çekilme yürüyüşü kör bir çırpınışa dönmüştü. Atlar ve katırlar, yem torbalarına sokulu burunlarıyla kükreme sesleri ile huysuzlanarak yol alıyorlardı. Yol izleri, yağan kar nedeni ile belirsizleşmişti. Yolunu şaşırıp ayrı düşen askerleri bekleyen felaket, donarak ölmekti. O nedenle yolunu kaybedenler, ses çıkarmak yasak olmasına rağmen, çığlıklar atarak yardım istiyorlardı. Dere kenarlarında, bayır başlarında ayağını yanlış basıp yuvarlananlar, ölümün kucağına düşüyorlardı.

  • Açıklama
    • Geri çekilme başladığında, hava birden bire bozmuştu. Önce hafif hafif başlayan kar yağışı giderek artmış rüzgarla karışık tipiye dönmüştü. Görüş mesafesi, sıfıra yakındı, geride kalan ve birliklerden kopanların kaybolması an meselesiydi. O nedenle, korku ve telaş bir kabus gibi çökmüştü askerlerin üzerine. Mola vermek askeri dinlendirmek de sakıncalıydı. Yalınkat giyimli askerlerin hareketsiz beklemesi, donma olaylarına neden olacaktı. Çekilme yürüyüşü kör bir çırpınışa dönmüştü. Atlar ve katırlar, yem torbalarına sokulu burunlarıyla kükreme sesleri ile huysuzlanarak yol alıyorlardı. Yol izleri, yağan kar nedeni ile belirsizleşmişti. Yolunu şaşırıp ayrı düşen askerleri bekleyen felaket, donarak ölmekti. O nedenle yolunu kaybedenler, ses çıkarmak yasak olmasına rağmen, çığlıklar atarak yardım istiyorlardı. Dere kenarlarında, bayır başlarında ayağını yanlış basıp yuvarlananlar, ölümün kucağına düşüyorlardı.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat