%35
Şehirde Bir Kovalamaca Hikayesi Meriç Kükrer
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752435018
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
244
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Şehirde Bir Kovalamaca HikayesiDilenci - Zabıta İlişkisi ve Performans Üzerine Etnografik Bir Çalışma

Yayınevi : Herdem Kitap
40,00TL
26,00TL
%35
Satışta değil
9789752435018
715818
Şehirde Bir Kovalamaca Hikayesi
Şehirde Bir Kovalamaca Hikayesi Dilenci - Zabıta İlişkisi ve Performans Üzerine Etnografik Bir Çalışma
26.00

Sosyal antropolog Meriç Kükrer bu çalışmasında, Ankara'da dilencilik yaparak geçimini sağlayan insanların dilenme performanslarını, toplumla ve zabıtayla ilişkilerini, bir başka deyişle dilenciliğin yaşam dünyasını aktarıyor; hem dilencinin, hem toplumun hem de zabıtanın performanslarını ve özellikle de dilenci-zabıta etkileşimini irdeliyor. Yazar, dilenciliğe ilişkin yaygın kanaatleri ve kurumsal bakış açılarını içerecek biçimde ancak bunların da ötesinde yeni bir çözümleme yaparak dilenciliğin, sanılanın aksine havadan para kazanma yolu olmadığını, kendi içinde de bir yaşam dünyasına sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Dilenciliğin yaşam dünyasını kavrayıp açıklarken dilencilerin; toplumla, kovalayanlarla ve birbirleriyle ilişkilerini, kısaca hayatla ilişki biçimlerini çözümlüyor; insanın, dilenme vasıtasıyla meydana gelen bir varoluş biçimini ortaya koymaya çalışıyor. Tüm bunları incelerken; bir yandan edebiyatta, sinemada yer alan ve kolektif hafızamızı şekillendiren dilenci temsillerine yer veriyor, diğer yandan da dilenciliğin tarihsel ve toplumsal boyutunu göz ardı etmeden etimolojiden, dinlerde dilenciliğe verilen anlamlardan besleniyor ve dilenciliğin tarihsel arka planını ve dilenciliğe ilişkin yasal düzenlemeleri de aktarıyor. Nihayetinde dilenciliğin nasıl bir performans olduğunu alan araştırmasından çıkardığı özgün gözlemleri aracılığıyla okura çarpıcı bir biçimde gösteriyor.

  • Açıklama
    • Sosyal antropolog Meriç Kükrer bu çalışmasında, Ankara'da dilencilik yaparak geçimini sağlayan insanların dilenme performanslarını, toplumla ve zabıtayla ilişkilerini, bir başka deyişle dilenciliğin yaşam dünyasını aktarıyor; hem dilencinin, hem toplumun hem de zabıtanın performanslarını ve özellikle de dilenci-zabıta etkileşimini irdeliyor. Yazar, dilenciliğe ilişkin yaygın kanaatleri ve kurumsal bakış açılarını içerecek biçimde ancak bunların da ötesinde yeni bir çözümleme yaparak dilenciliğin, sanılanın aksine havadan para kazanma yolu olmadığını, kendi içinde de bir yaşam dünyasına sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Dilenciliğin yaşam dünyasını kavrayıp açıklarken dilencilerin; toplumla, kovalayanlarla ve birbirleriyle ilişkilerini, kısaca hayatla ilişki biçimlerini çözümlüyor; insanın, dilenme vasıtasıyla meydana gelen bir varoluş biçimini ortaya koymaya çalışıyor. Tüm bunları incelerken; bir yandan edebiyatta, sinemada yer alan ve kolektif hafızamızı şekillendiren dilenci temsillerine yer veriyor, diğer yandan da dilenciliğin tarihsel ve toplumsal boyutunu göz ardı etmeden etimolojiden, dinlerde dilenciliğe verilen anlamlardan besleniyor ve dilenciliğin tarihsel arka planını ve dilenciliğe ilişkin yasal düzenlemeleri de aktarıyor. Nihayetinde dilenciliğin nasıl bir performans olduğunu alan araştırmasından çıkardığı özgün gözlemleri aracılığıyla okura çarpıcı bir biçimde gösteriyor.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat