Şehirde Bir Şekavet - Seçme Öyküler
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın 84 öyküsünün yer aldığı Kadınlar Vaizi, Namusla Açlık Meselesi, Katil Puse, İki Hödüğün Seyahati, Tünelden İlk Çıkış, Gönül Ticareti, Melek Sanmıştım Şeytanı, Eti Senin Kemiği Benim adlı kitapların ilk baskılarından seçilerek bugünün Türkçesine uygun biçimde hazırlanan Şehirde Bir Şekavet kitabında 13 öykü var. Murat Yalçın tarafından hazırlanan kitaptaki öykülerin adları şöyle: “Ada Vapurunda”, “Bugün Ne Yiyeceğiz?”, “Misafir”, “Mırnav… Mırnav”, “Şehirde Bir Şekavet”, “Eşkıya Oyunu”, “Hatt-ı İstiva”, “İlk Orucum”, “Çocuklara Yasak”, “Müslüman Mahallesinde Bu İş Olur mu?”, “Ecir ve Sabır”, “Kırço”, “Kedim Nasıl Öldü?”.
“Ben niye beklendiğini bilmeden yahut çocukluk iştahımı bastıramadığımdan olmalı ki, parmağımı en yakın reçel tabağına teklifsizce banıverdim. Babam derhal elime sertçe bir kaşık tersi indirdi. Bunun ne demek olduğunu anlamak için döndüm. Annemin yüzüne baktım. Onun şefkatli gözlerinden iki iri damla yuvarlandığını gördüm. Terbiye dayağını ben yedim, fakat anneciğim benden evvel ağlıyordu. Onun bu acıklı yaşları elimin acısından çok beni sarstı. Babamın yaptığı fenalığın benim kabahatimden daha büyük olduğunu anladım. İşte o zaman yüzüm buruştu. Dudaklarım büküldü. Ayaklarımla siniyi döverek çığlığı kopardım.”
- Açıklama
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın 84 öyküsünün yer aldığı Kadınlar Vaizi, Namusla Açlık Meselesi, Katil Puse, İki Hödüğün Seyahati, Tünelden İlk Çıkış, Gönül Ticareti, Melek Sanmıştım Şeytanı, Eti Senin Kemiği Benim adlı kitapların ilk baskılarından seçilerek bugünün Türkçesine uygun biçimde hazırlanan Şehirde Bir Şekavet kitabında 13 öykü var. Murat Yalçın tarafından hazırlanan kitaptaki öykülerin adları şöyle: “Ada Vapurunda”, “Bugün Ne Yiyeceğiz?”, “Misafir”, “Mırnav… Mırnav”, “Şehirde Bir Şekavet”, “Eşkıya Oyunu”, “Hatt-ı İstiva”, “İlk Orucum”, “Çocuklara Yasak”, “Müslüman Mahallesinde Bu İş Olur mu?”, “Ecir ve Sabır”, “Kırço”, “Kedim Nasıl Öldü?”.
“Ben niye beklendiğini bilmeden yahut çocukluk iştahımı bastıramadığımdan olmalı ki, parmağımı en yakın reçel tabağına teklifsizce banıverdim. Babam derhal elime sertçe bir kaşık tersi indirdi. Bunun ne demek olduğunu anlamak için döndüm. Annemin yüzüne baktım. Onun şefkatli gözlerinden iki iri damla yuvarlandığını gördüm. Terbiye dayağını ben yedim, fakat anneciğim benden evvel ağlıyordu. Onun bu acıklı yaşları elimin acısından çok beni sarstı. Babamın yaptığı fenalığın benim kabahatimden daha büyük olduğunu anladım. İşte o zaman yüzüm buruştu. Dudaklarım büküldü. Ayaklarımla siniyi döverek çığlığı kopardım.”
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.