Şems-i Sivasi MenakıbnamesiNecmü'l-Hüda fi Menakıbı'ş-Şeyh Şemsüddin Ebi's-Sena
Şems-i Sivâsî'nin (v. 1597) hayatına dair en önemli kaynak, Receb-i Sivâsî'nin (v. 1600) kaleme aldığı Necmü'l-Hüdâ adlı eserdir. Recep Efendi, Şems-i Sivâsî'nin kardeşinin oğludur. O, Şems-i Sivâsî'nin ilim halkasına çocuk yaşlarda dâhil olmuş, daha sonra damadı olmuş; Şems-i Sivâsî'nin vefatından sonra ise Sivas'taki tekkede vefatına kadar postnişin olarak görev yapmıştır. O bu eseri, Şems-i Sivâsî'nin hayatına dair birebir şahit olduklarını ve hakkında yakın bilgi sahibi olduğu konuları bir araya toplayarak meydana getirmiştir. Şems-i Sivâsî, Halvetiyye'nin Şemsiyye (daha sonraları Sivâsiyye şeklinde anılacak olan) yolunun kurucusudur. Tasavvuf tarihi açısından Şems-i Sivâsî'nin yaşadığı dönemde, üstlendiği görevler, etkilediği çevre, tasavvufî konulara yaklaşımları ve eserleriyle birçok Osmanlı padişahı başta olmak üzere ilmî çevreleri ve büyük bir halk kitlesini onun tesir halkasına dâhil olmuştur. Ömrünün çoğunu İstanbul'dan uzak merkezlerde (Tokat, Amasya ve Sivas vb.) geçirmiş olmasına rağmen geniş insan topluluklarını etkilemeyi başarmış bir sûfîdir. Şems-i Sivâsî'nin hayatına dair bilgileri ilk elden aktarması bakımından önemli bir kaynak olan Necmü'l-Hüdâ'da yer alan bilgilerin bir kısmının zamanla asıl mahiyetinden çıkarılıp yozlaştırılarak farklı kaynaklarda yer almış olması ve bu eser üzerinde bugüne kadar bir çalışmanın yapılmaması bizi bu eseri yeniden tercüme etmeye sevk eden amillerdendir. Eser, yetiştiği çevre, yetiştirdiği talebeleri, dönemindeki devlet erkânı ile münasebetleri, Kadızâdelilerle yapılan tartışmalardaki kilit rolü ve sosyal faaliyetleriyle Osmanlı tarihinde seçkin bir yere sahip olan Şems-i Sivâsî'ye dair en doğru ve güvenilir bilgileri bizlere ulaştırması bakımından son derece önemlidir.
Necmü'l-Hüdâ, ayrıca Sivas ve bölge tarihi açısında da önemli bilgileri bizlere ulaştıran bir kaynak olma özelliğine de sahip bir eser. Müellifin, o dönem Sivas'ta yaşayan âlim ve veli zatları zikretmesi, yine Sivas'ta medfun olan âlim ve veli zatların kabirlerine değinmiş olması ve Sivas'ta meydana gelen ve kendisinin bizzat şahit olduğu bazı önemli olaylara yer vermesi, eseri tarihi yönden de dikkate değer kılmaktadır.
- Açıklama
Şems-i Sivâsî'nin (v. 1597) hayatına dair en önemli kaynak, Receb-i Sivâsî'nin (v. 1600) kaleme aldığı Necmü'l-Hüdâ adlı eserdir. Recep Efendi, Şems-i Sivâsî'nin kardeşinin oğludur. O, Şems-i Sivâsî'nin ilim halkasına çocuk yaşlarda dâhil olmuş, daha sonra damadı olmuş; Şems-i Sivâsî'nin vefatından sonra ise Sivas'taki tekkede vefatına kadar postnişin olarak görev yapmıştır. O bu eseri, Şems-i Sivâsî'nin hayatına dair birebir şahit olduklarını ve hakkında yakın bilgi sahibi olduğu konuları bir araya toplayarak meydana getirmiştir. Şems-i Sivâsî, Halvetiyye'nin Şemsiyye (daha sonraları Sivâsiyye şeklinde anılacak olan) yolunun kurucusudur. Tasavvuf tarihi açısından Şems-i Sivâsî'nin yaşadığı dönemde, üstlendiği görevler, etkilediği çevre, tasavvufî konulara yaklaşımları ve eserleriyle birçok Osmanlı padişahı başta olmak üzere ilmî çevreleri ve büyük bir halk kitlesini onun tesir halkasına dâhil olmuştur. Ömrünün çoğunu İstanbul'dan uzak merkezlerde (Tokat, Amasya ve Sivas vb.) geçirmiş olmasına rağmen geniş insan topluluklarını etkilemeyi başarmış bir sûfîdir. Şems-i Sivâsî'nin hayatına dair bilgileri ilk elden aktarması bakımından önemli bir kaynak olan Necmü'l-Hüdâ'da yer alan bilgilerin bir kısmının zamanla asıl mahiyetinden çıkarılıp yozlaştırılarak farklı kaynaklarda yer almış olması ve bu eser üzerinde bugüne kadar bir çalışmanın yapılmaması bizi bu eseri yeniden tercüme etmeye sevk eden amillerdendir. Eser, yetiştiği çevre, yetiştirdiği talebeleri, dönemindeki devlet erkânı ile münasebetleri, Kadızâdelilerle yapılan tartışmalardaki kilit rolü ve sosyal faaliyetleriyle Osmanlı tarihinde seçkin bir yere sahip olan Şems-i Sivâsî'ye dair en doğru ve güvenilir bilgileri bizlere ulaştırması bakımından son derece önemlidir.
Necmü'l-Hüdâ, ayrıca Sivas ve bölge tarihi açısında da önemli bilgileri bizlere ulaştıran bir kaynak olma özelliğine de sahip bir eser. Müellifin, o dönem Sivas'ta yaşayan âlim ve veli zatları zikretmesi, yine Sivas'ta medfun olan âlim ve veli zatların kabirlerine değinmiş olması ve Sivas'ta meydana gelen ve kendisinin bizzat şahit olduğu bazı önemli olaylara yer vermesi, eseri tarihi yönden de dikkate değer kılmaktadır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.