Şems-i Tebrizi'nin Öğretileri
"Sübhanallah! Her şey insanoğluna fedadır, insanoğlu da kendi nefsine..."
- Şems-i Tebrizi
Kendime dedim ki, “Beni yaratan Allah ile doğrudan doğruya konuşmadıkça ve sorduğum sorulara cevap almadıkça benim yemek veya uyku ile ne işim var? Bu âleme körü körüne yemek yiyip içmek için mi geldim? O'na neden geldiğimi ve nereye gideceğimi sormalıyım, ancak ondan sonra yemek yiyip uyuyabilirim. Ayrıca kurtuluşum ve sonum hakkında da bilgi almalıyım ki burada rahat ve dertsiz bir hayat sürebileyim.
Çocukluğumdan beri amacım bu idi ve hep buna yöneldim. Hani bir çocuğun eli yandığı zaman annesi hemen harekete geçer, türlü çareler arar ya, İşte Allah da sevgisiyle bana öyle yardım etti.“
- Şems-i Tebrizi (Mak.A.130)
Mevlana'nın Türk Tasavvuf Şiiri üzerindeki etkisi hiç kuşkusuz tartışılamaz. Bu nedenle, onun manevi hocası Şems'in öğretileri birçok konuyu aydınlatmak bakımından önem arz etmektedir. Ayrıca Şems ve Mevlana arasında nasıl bir bilgi alış verişi olduğunu, Şems'in kendi söylemlerinden öğrenmek mümkündür.
Şems-i Tebrizi'nin bize bırakmış olduğu tek eser onun "Makalat"ıdır. Makalat, konuşmalar demektir. Mevlana'nın Mesnevisi gibi bu eseri de Şems kendisi kaleme almış değildir. Konya'da bulunduğu iki buçuk yıl boyunca medrese ve camilerde verdiği vaazlardan oluşan bu eser, Mevlana'nın teşviki ile müritleri tarafından kaleme alınmıştır. Bu konuşmalar mecmuası "Esrar-ı Şems al-Din-i Tebrizi" veya "Hırka-yı Şems-i Tebrizi" ünvanlarıyla da Mevleviler arasında bilinmekte idi. Fakat en yaygın unvanı "Makalat-ı Şems-i Tebrizi'dir. Şems'in Makalatı gelişi güzel konuşmalarından oluştuğu için dil, üslup ve anlatımda yer yer kopukluklar ve örgüde istikrarsızlıklar görülür. Hitap edilen kimi kişiler de esrar perdesinde gizlidir. Yazanlar, sanki Şems'in konuşmalarını bazen özet halinde yazmaya çalışıyorlardı. Onun aşk denizi çok çalkantılı olduğu için her an yeni dalgalar meydana gelmekte ve fikirlerdeki durgunluk yok olmaktadır. Bunu kendisi de şu sözlerle ifade etmiştir: "Bende yazı yazma alışkanlığı yok ve yazıya dökmediğim sözler bende kalır ve her an yeni bir şekil ve biçim alırlar" (Makalat).
Bu kitapta yer alan Şems'in konuşmaları (makalatı) karmaşık bir mozaikten kurulu olduğundan İran'da yayımlanan karşılaştırmalı metinler ile Türkçe ve İngilizce yapılmış çevirilerden de yararlanmak suretiyle yeniden düzenlenmiş ve konulara göre sıralanmıştır.
- Açıklama
"Sübhanallah! Her şey insanoğluna fedadır, insanoğlu da kendi nefsine..."
- Şems-i Tebrizi
Kendime dedim ki, “Beni yaratan Allah ile doğrudan doğruya konuşmadıkça ve sorduğum sorulara cevap almadıkça benim yemek veya uyku ile ne işim var? Bu âleme körü körüne yemek yiyip içmek için mi geldim? O'na neden geldiğimi ve nereye gideceğimi sormalıyım, ancak ondan sonra yemek yiyip uyuyabilirim. Ayrıca kurtuluşum ve sonum hakkında da bilgi almalıyım ki burada rahat ve dertsiz bir hayat sürebileyim.
Çocukluğumdan beri amacım bu idi ve hep buna yöneldim. Hani bir çocuğun eli yandığı zaman annesi hemen harekete geçer, türlü çareler arar ya, İşte Allah da sevgisiyle bana öyle yardım etti.“
- Şems-i Tebrizi (Mak.A.130)
Mevlana'nın Türk Tasavvuf Şiiri üzerindeki etkisi hiç kuşkusuz tartışılamaz. Bu nedenle, onun manevi hocası Şems'in öğretileri birçok konuyu aydınlatmak bakımından önem arz etmektedir. Ayrıca Şems ve Mevlana arasında nasıl bir bilgi alış verişi olduğunu, Şems'in kendi söylemlerinden öğrenmek mümkündür.
Şems-i Tebrizi'nin bize bırakmış olduğu tek eser onun "Makalat"ıdır. Makalat, konuşmalar demektir. Mevlana'nın Mesnevisi gibi bu eseri de Şems kendisi kaleme almış değildir. Konya'da bulunduğu iki buçuk yıl boyunca medrese ve camilerde verdiği vaazlardan oluşan bu eser, Mevlana'nın teşviki ile müritleri tarafından kaleme alınmıştır. Bu konuşmalar mecmuası "Esrar-ı Şems al-Din-i Tebrizi" veya "Hırka-yı Şems-i Tebrizi" ünvanlarıyla da Mevleviler arasında bilinmekte idi. Fakat en yaygın unvanı "Makalat-ı Şems-i Tebrizi'dir. Şems'in Makalatı gelişi güzel konuşmalarından oluştuğu için dil, üslup ve anlatımda yer yer kopukluklar ve örgüde istikrarsızlıklar görülür. Hitap edilen kimi kişiler de esrar perdesinde gizlidir. Yazanlar, sanki Şems'in konuşmalarını bazen özet halinde yazmaya çalışıyorlardı. Onun aşk denizi çok çalkantılı olduğu için her an yeni dalgalar meydana gelmekte ve fikirlerdeki durgunluk yok olmaktadır. Bunu kendisi de şu sözlerle ifade etmiştir: "Bende yazı yazma alışkanlığı yok ve yazıya dökmediğim sözler bende kalır ve her an yeni bir şekil ve biçim alırlar" (Makalat).Bu kitapta yer alan Şems'in konuşmaları (makalatı) karmaşık bir mozaikten kurulu olduğundan İran'da yayımlanan karşılaştırmalı metinler ile Türkçe ve İngilizce yapılmış çevirilerden de yararlanmak suretiyle yeniden düzenlenmiş ve konulara göre sıralanmıştır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.