%30
Sessiz Giden Trenler %15 indirimli Ali Karakaşlı
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059839921
Boyut
12.50x19.50
Sayfa Sayısı
96
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-07
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sensiz Giden TrenlerAğlayamayanların Öyküleri

Yayınevi : Kozalak Yayınevi
12,00TL
8,40TL
%30
Satışta değil
9786059839921
639117
Sensiz Giden Trenler
Sensiz Giden Trenler Ağlayamayanların Öyküleri
8.40

“Ağlayamamak diye bir dert de var işte! Başına gelenleri her daim içine atabilenlere ve hayatın kötü oyunlarına karşı muzipçe büyük roller yapabilenlere özgü bir dert... Bu, insanı daha güçlü daha cesur yapabilir. Aynı yerlerde ayrı masalarda, aynı yollarda ayrı duraklarda olduğumuzu unutmak çok acı olsa da... İşte yine tren senin durağından geçiyor, öyle canım acıyor, zorluyorum kendimi ama ağlayamıyorum.”

Ali Karakaşlı, ilk eseri “İçimdeki Kuşları Vurdular”dan sonra ilk öykü eseriyle “ağlayamayan kahramanları”yla karşımızda. Onun öykülerinde modern yalnızlığın köşeye sıkıştırdığı “insan” hem biraz “sert” hem de biraz “naif”… Hayata karşı “duruş”unu ayarlayamayanların da bozmayanların da dramını bulacaksınız. Ağlamak ve ağlamamak arasındaki “ince” kararsızlığı belki yeniden tadacaksınız. Zaten yazar da dizelerinde bizi bütün “bunaltıcı çaresizlikler” karşısında “”susmaya”, “yutkunmaya” davet etmiyor mu?

“ağlamak, borcu değildir böyle kederlerin
susmak ve yutkunmaktan ibaretmiş yaşamak.”

  • Açıklama
    • “Ağlayamamak diye bir dert de var işte! Başına gelenleri her daim içine atabilenlere ve hayatın kötü oyunlarına karşı muzipçe büyük roller yapabilenlere özgü bir dert... Bu, insanı daha güçlü daha cesur yapabilir. Aynı yerlerde ayrı masalarda, aynı yollarda ayrı duraklarda olduğumuzu unutmak çok acı olsa da... İşte yine tren senin durağından geçiyor, öyle canım acıyor, zorluyorum kendimi ama ağlayamıyorum.”

      Ali Karakaşlı, ilk eseri “İçimdeki Kuşları Vurdular”dan sonra ilk öykü eseriyle “ağlayamayan kahramanları”yla karşımızda. Onun öykülerinde modern yalnızlığın köşeye sıkıştırdığı “insan” hem biraz “sert” hem de biraz “naif”… Hayata karşı “duruş”unu ayarlayamayanların da bozmayanların da dramını bulacaksınız. Ağlamak ve ağlamamak arasındaki “ince” kararsızlığı belki yeniden tadacaksınız. Zaten yazar da dizelerinde bizi bütün “bunaltıcı çaresizlikler” karşısında “”susmaya”, “yutkunmaya” davet etmiyor mu?

      “ağlamak, borcu değildir böyle kederlerin
      susmak ve yutkunmaktan ibaretmiş yaşamak.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat