Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789944882408
Boyut
14.00x20.50
Sayfa Sayısı
185
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2007-12
Kapak Türü
Ciltli
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sessizliğin İlk Sesi (Ciltli)

15,00TL
Satışta değil
9789944882408
421270
Sessizliğin İlk Sesi (Ciltli)
Sessizliğin İlk Sesi (Ciltli)
15.00
Edebiyatın kendisi başlı başına bir risktir hiç kuşkusuz ama heralde hikâye, edebî türler arasında risk almayı daha çok gerektiren bir niteliğe sahiptir. Siz bakmayın öyle önüne gelenin "öykü" yazıp "öykücü" sıfatıyla ortalıkta gezinmesine, hikâye farklıdır. Elinizde tuttuğunuz kitap, hem aldığı risklerle, hem de giderek klasikleşen yapısıyla apayrı bir yerde duruyor bu nedenle ve yine bu nedenle, hikâyelerin ne olduğunu da, ne olması gerektiğini de apaçık gösteriyor. Satır aralarına sinen Hüzzam Mavisi, biraz da bundandır belki. Sessizliğin İlk Sesi, sesi hemen hiç duymayanların sesini duyuruyor olanca çıplaklık ve çarpıcılığıyla. Ne yazık ki, nicedir sağır kesildiğimiz bir dünyada yaşayan bu insanları görmüyoruz artık, gördüğümüz yerde başımızı çeviriyoruz çoğu kez. Hatta, işin kolayına kaçıp elimizdeki aynayı kendi yüzümüze yakın tutarak kendimizden söz ediyoruz hep. Görünmesin "onlar," görmeyelim "onları," kitaplarımızdan, gazetelerimizden, televizyonlarımızdan içeri girmesinler. Vaktiyle, sınıflardan söz edilenlerin sınıflardan içeri sokulmadığı bir ülkede yaşıyoruz biz...
  • Açıklama
    • Edebiyatın kendisi başlı başına bir risktir hiç kuşkusuz ama heralde hikâye, edebî türler arasında risk almayı daha çok gerektiren bir niteliğe sahiptir. Siz bakmayın öyle önüne gelenin "öykü" yazıp "öykücü" sıfatıyla ortalıkta gezinmesine, hikâye farklıdır. Elinizde tuttuğunuz kitap, hem aldığı risklerle, hem de giderek klasikleşen yapısıyla apayrı bir yerde duruyor bu nedenle ve yine bu nedenle, hikâyelerin ne olduğunu da, ne olması gerektiğini de apaçık gösteriyor. Satır aralarına sinen Hüzzam Mavisi, biraz da bundandır belki. Sessizliğin İlk Sesi, sesi hemen hiç duymayanların sesini duyuruyor olanca çıplaklık ve çarpıcılığıyla. Ne yazık ki, nicedir sağır kesildiğimiz bir dünyada yaşayan bu insanları görmüyoruz artık, gördüğümüz yerde başımızı çeviriyoruz çoğu kez. Hatta, işin kolayına kaçıp elimizdeki aynayı kendi yüzümüze yakın tutarak kendimizden söz ediyoruz hep. Görünmesin "onlar," görmeyelim "onları," kitaplarımızdan, gazetelerimizden, televizyonlarımızdan içeri girmesinler. Vaktiyle, sınıflardan söz edilenlerin sınıflardan içeri sokulmadığı bir ülkede yaşıyoruz biz...
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat