%25
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753880671
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
125
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
10
Basım Tarihi
1995-02
Çeviren
Yurdanur Salman
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Die Kunst Des Liebens

Sevme Sanatı

Yazar: Erich Fromm
Yayınevi : Payel Yayınları
12,00TL
9,00TL
%25
Satışta değil
9789753880671
392718
Sevme Sanatı
Sevme Sanatı
9.00

"Sevgi", insanoglunun gelişmesinin ilk dönemlerinden başlayarak günümüze dek yaşayabilen vazgeçilmez bir duygu, anlam dolu bir sözcük. Hiç kuşkusuz, insanlar varoldukça yaşayacak. Tüm çabalar, uğraşlar, tutkular, yaratılan tüm sanat yapıtları bir anlamda hep sevgisiz kalmamak için belki de. Sevgiyi yaşarken kendimizden geçer, yokluğundaysa hastalanırız. Onu bastırdıkça daha çok özlemini çeker, gizledikçe değişik görünümlerin içine gireriz. İnsanların doğumlarından ölümlerine dek özlemle istedikleri, bekledikleri, elde edebilmek için her şeyi göze alabildikleri, bazen de değerini bilmedikleri bir duygu, sevgi. Tüm şarkıları, romanları, filmleri, düşlerimizi dolduran, tüm sanat yapıtlarına konu olan sevgi, insanların, doğal olarak yaşayageldiği bir olgu mu? Herkes -bir çiçeği, bir çocuğu, işini, güneşi, insanı- sevebilir mi? Sevgiyi herkes gerçekten duyabilir mi? Belki bu sorulara geçmeden önce sevgiyi tanımlamak gerekecek. Evet, nedir sevgi? Bir yeti midir? Bu doğal hak, giderek elimizden alınmakta mıdır? Ve biz, bunları biliyor muyuz? Erich Fromm, bu yapıtıyla işte bu soruları yanıtlıyor, sağlıklı ve hastalıklı sevginin ne olduğunu, ona neden büyük bir istekle sarıldığımızı, neden insanın bir varolma sorunu haline geldiğini anlatıyor. Anne sevgisinden başlayarak cinsel sevgiye dek uzanan yolda, sevginin ne gibi güçlüklerle karşılaştığını, bu engellerin hangi ruhsal ve toplumsal koşullardan kaynaklandığını gösteriyor. Çağdaş Batı toplumlarında sevginin yozlaşmasının nedenlerini irdeleyerek, bu güzel olgunun yaşanabilmesinin bilimsel temellerini gösteriyor.

  • Açıklama
    • "Sevgi", insanoglunun gelişmesinin ilk dönemlerinden başlayarak günümüze dek yaşayabilen vazgeçilmez bir duygu, anlam dolu bir sözcük. Hiç kuşkusuz, insanlar varoldukça yaşayacak. Tüm çabalar, uğraşlar, tutkular, yaratılan tüm sanat yapıtları bir anlamda hep sevgisiz kalmamak için belki de. Sevgiyi yaşarken kendimizden geçer, yokluğundaysa hastalanırız. Onu bastırdıkça daha çok özlemini çeker, gizledikçe değişik görünümlerin içine gireriz. İnsanların doğumlarından ölümlerine dek özlemle istedikleri, bekledikleri, elde edebilmek için her şeyi göze alabildikleri, bazen de değerini bilmedikleri bir duygu, sevgi. Tüm şarkıları, romanları, filmleri, düşlerimizi dolduran, tüm sanat yapıtlarına konu olan sevgi, insanların, doğal olarak yaşayageldiği bir olgu mu? Herkes -bir çiçeği, bir çocuğu, işini, güneşi, insanı- sevebilir mi? Sevgiyi herkes gerçekten duyabilir mi? Belki bu sorulara geçmeden önce sevgiyi tanımlamak gerekecek. Evet, nedir sevgi? Bir yeti midir? Bu doğal hak, giderek elimizden alınmakta mıdır? Ve biz, bunları biliyor muyuz? Erich Fromm, bu yapıtıyla işte bu soruları yanıtlıyor, sağlıklı ve hastalıklı sevginin ne olduğunu, ona neden büyük bir istekle sarıldığımızı, neden insanın bir varolma sorunu haline geldiğini anlatıyor. Anne sevgisinden başlayarak cinsel sevgiye dek uzanan yolda, sevginin ne gibi güçlüklerle karşılaştığını, bu engellerin hangi ruhsal ve toplumsal koşullardan kaynaklandığını gösteriyor. Çağdaş Batı toplumlarında sevginin yozlaşmasının nedenlerini irdeleyerek, bu güzel olgunun yaşanabilmesinin bilimsel temellerini gösteriyor.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat