Sınanma

Yazarın tek başına yaptığı gezilerden birinde, aşık olduğu gençten, hediye olarak aldığı çantada eroin bulunması, hayatının bütün akışını değiştiriyor ve bu olay daha önce hiç tanımadığı acılarla dolu bir dünyaya adım atmasına sebep oluyor. Gençliğinin on yılını ölüm mahkumu olarak yaşıyor.
"Sınanma" bir dikkatsizlik veya gençliğin verdiği aşırı güven duygusunun pek çok insanın hayatını nasıl etkileyebileceğini görebilmek açısından önemki bir kitap.

Son duruşma.

Malezya, Penang. 17 Haziran 1982.

Yargıç Lee, öfkeden ve hırstan arınmış, kolay anlaşılan bir tonla ve yüksek sesle kararı okumaya başladı:
Yüce mahkeme, siz, Béatrice Saubin, mahkeme salonundan bir hapishaneye, sonra buradan alınıp asılarak idam edileceğiniz yere gönderilmenize karar verildi.
Mahkeme salonunda bulunanların hepsi yerlerindeydiler. Kaybolan yalnız bendim.
Her şey donup kalmıştı. Kalabalık bile.
Donakalmıştım.
Neden ölüm?
Ölüm, (henüz) boynumu kıran, yumurtalıklarımı parçalayan bir sicimle somutlaşmıyor. Ölüm. Hayvansal şiddet ve sonra beyaz bir soyutluk. Ruh bile donuyor.
Acaba, benim acımasızca saldırılan masumiyetim, solgun yüzümden besleniyora benzeyen bu edepsiz kalabalığa bir şeyler ifade ediyor mu?