Şi'r ve Poiesis Olarak Modern Türk Şiiri
Şiir hakkında bizi aydınlatabilecek düşüncenin izini dilin kendisinde sürme isteğime sırf kendimi haklı çıkarmak kaygısıyla bir gerekçe gösterme çabasında olsaydım şiirin herkesin üzerinde ittifak edebildiği kesin bir tanıma sahip olmadığı düşüncesinin yaygınlığından faydalanmakta tereddüt etmezdim.1 Ve eğer “şiir (de) resim gibi değildir” düşüncesinin kabul görme ihtimalini, birtakım düşüncelerimi okuyucunun çelişkiler bulabileceği endişesiyle gizleyerek zayıflatmamak isteseydim kitabın Giriş bölümüne bir ressamdan alıntıyla başlayıp bu ihtimali pamuk ipliğine bağlamazdım; fakat sizin de bildiğiniz gibi dünya balığın üzerindedir ve yerinde oldukça sağlam durmaktadır.
Okuyucudan gizlemediğim ve okuyucuya çelişkili gelebilecek düşüncem nedir? Resim nasılsa şiir de öyle değildir; fakat tıpkı şiirin doğmasıyla ortaya çıkan anlam alanı gibi herhangi bir sanat alanına ait bir sanat eserinin doğmasıyla ortaya çıkan anlam alanı aynı imkânı taşır. Bu anlam alanında sanatçı ne yaptığı, ne ürettiği ve kendisini bu üretime götüren ve sanat dışında ifadesi mümkün olmayan o anlam hakkında fikir edinmeye devam eder.
Sanatçının bile ne yaptığı, ne ürettiği hakkında sürekli yeni şeyler keşfettiği, öğrendiği ve fakat belki öğrenmenin hiçbir zaman tamamlanmayacağı bir yapı hakkında düşünmek, yazmak tehlikeli bir iş. Ve eğer ben bu tehlikeli işe giriştiysem bizi bir anlamdan daha derinlikli bir anlama veya anlamın daha derinliklerine sevk eden, bir ilgiden başka bir ilgiye taşıyan bu “ne ise ne” hakkında konuşurken bilimsel veya akademik dilin kısıtlayıcı olacağını hiç çekinmeden söyleyebilirim.
- Açıklama
Şiir hakkında bizi aydınlatabilecek düşüncenin izini dilin kendisinde sürme isteğime sırf kendimi haklı çıkarmak kaygısıyla bir gerekçe gösterme çabasında olsaydım şiirin herkesin üzerinde ittifak edebildiği kesin bir tanıma sahip olmadığı düşüncesinin yaygınlığından faydalanmakta tereddüt etmezdim.1 Ve eğer “şiir (de) resim gibi değildir” düşüncesinin kabul görme ihtimalini, birtakım düşüncelerimi okuyucunun çelişkiler bulabileceği endişesiyle gizleyerek zayıflatmamak isteseydim kitabın Giriş bölümüne bir ressamdan alıntıyla başlayıp bu ihtimali pamuk ipliğine bağlamazdım; fakat sizin de bildiğiniz gibi dünya balığın üzerindedir ve yerinde oldukça sağlam durmaktadır.
Okuyucudan gizlemediğim ve okuyucuya çelişkili gelebilecek düşüncem nedir? Resim nasılsa şiir de öyle değildir; fakat tıpkı şiirin doğmasıyla ortaya çıkan anlam alanı gibi herhangi bir sanat alanına ait bir sanat eserinin doğmasıyla ortaya çıkan anlam alanı aynı imkânı taşır. Bu anlam alanında sanatçı ne yaptığı, ne ürettiği ve kendisini bu üretime götüren ve sanat dışında ifadesi mümkün olmayan o anlam hakkında fikir edinmeye devam eder.
Sanatçının bile ne yaptığı, ne ürettiği hakkında sürekli yeni şeyler keşfettiği, öğrendiği ve fakat belki öğrenmenin hiçbir zaman tamamlanmayacağı bir yapı hakkında düşünmek, yazmak tehlikeli bir iş. Ve eğer ben bu tehlikeli işe giriştiysem bizi bir anlamdan daha derinlikli bir anlama veya anlamın daha derinliklerine sevk eden, bir ilgiden başka bir ilgiye taşıyan bu “ne ise ne” hakkında konuşurken bilimsel veya akademik dilin kısıtlayıcı olacağını hiç çekinmeden söyleyebilirim.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.