Şirkete Borçlanma Yasağı (Ciltli)
Çalışmanın konusunu oluşturan pay sahibi ile yönetim kurulu üyesinin şirkete borçlanma yasağı hakkındaki TTK m. 358 ile 395/2 ve 3 hükümleri ilk kez 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile benimsenmiş özgün düzenlemelerdir. Ancak, borçlanma yasağının ihdas sebebi olan şirket sermayesi ve malvarlığının korunması ve çoğunluk pay sahiplerinin malvarlıksal haklardan azınlık aleyhine yararlanmasının engellenmesi amacıyla birçok ülke hukukunda düzenlemelere rastlanmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde, borçlanma yasağının benimsenmesine temel oluşturan ilkelerin açıklanmasına ve bu yasak ile amaçlanan korumanın mukayeseli hukukta nasıl sağlandığının tespit edilmesine çalışılmıştır. Pay sahibinin şirkete borçlanma yasağına ayrılan ikinci bölümde ve pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyesinin borçlanma yasağına ayrılan üçüncü bölümde öncelikle yasak ile amaçlanan koruma araştırılmış ve mevcut düzenlemeler ile bu korumanın sağlanmasının mümkün olup olmadığı tartışılmıştır. Yasağın kapsamı, kişi ve işlem açısından irdelenmiş ve bu bağlamda hükmün açıkça kapsamında yer almayan kişi ve işlemlere yasağın uygulanabilme ihtimali tartışılmış, nihayet yasağın ihlali halinde uygulanacak müeyyideler araştırılmıştır. Pay sahibinin borçlanmasının belirli şartlarda yasaklanmış olması nedeniyle, çalışmanın ikinci bölümde bu şartlara değinilmiştir. Üçüncü bölümde ise, özellikle grup şirketleri için öngörülen istisnanın kapsamına ilişkin sorunlara yanıt aranmış ve yasağın ihlali halinde uygulanacak müeyyideler araştırılırken özellikle alacaklılar lehine takip imkanı öngören düzenlemenin nasıl yorumlanması gerektiği üzerinde durulmuştur.
- Açıklama
Çalışmanın konusunu oluşturan pay sahibi ile yönetim kurulu üyesinin şirkete borçlanma yasağı hakkındaki TTK m. 358 ile 395/2 ve 3 hükümleri ilk kez 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile benimsenmiş özgün düzenlemelerdir. Ancak, borçlanma yasağının ihdas sebebi olan şirket sermayesi ve malvarlığının korunması ve çoğunluk pay sahiplerinin malvarlıksal haklardan azınlık aleyhine yararlanmasının engellenmesi amacıyla birçok ülke hukukunda düzenlemelere rastlanmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde, borçlanma yasağının benimsenmesine temel oluşturan ilkelerin açıklanmasına ve bu yasak ile amaçlanan korumanın mukayeseli hukukta nasıl sağlandığının tespit edilmesine çalışılmıştır. Pay sahibinin şirkete borçlanma yasağına ayrılan ikinci bölümde ve pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyesinin borçlanma yasağına ayrılan üçüncü bölümde öncelikle yasak ile amaçlanan koruma araştırılmış ve mevcut düzenlemeler ile bu korumanın sağlanmasının mümkün olup olmadığı tartışılmıştır. Yasağın kapsamı, kişi ve işlem açısından irdelenmiş ve bu bağlamda hükmün açıkça kapsamında yer almayan kişi ve işlemlere yasağın uygulanabilme ihtimali tartışılmış, nihayet yasağın ihlali halinde uygulanacak müeyyideler araştırılmıştır. Pay sahibinin borçlanmasının belirli şartlarda yasaklanmış olması nedeniyle, çalışmanın ikinci bölümde bu şartlara değinilmiştir. Üçüncü bölümde ise, özellikle grup şirketleri için öngörülen istisnanın kapsamına ilişkin sorunlara yanıt aranmış ve yasağın ihlali halinde uygulanacak müeyyideler araştırılırken özellikle alacaklılar lehine takip imkanı öngören düzenlemenin nasıl yorumlanması gerektiği üzerinde durulmuştur.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.