%30
Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi %15 indirimli Philip K. Hitti
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789755482736
Boyut
16.00x23.50
Sayfa Sayısı
1120
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2011-09
Çeviren
Salih Tuğ
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
Şamua
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
History Of The Arabs

Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi

50,00TL
35,00TL
%30
Satışta değil
9789755482736
493740
Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi
Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi
35.00

İranlılar, Suriyeliler, Kopt'lar, Berberî'ler, (Türkler) ve diğerleri, İslam câmiası içine katılıp Arabistanlılarla evlilik münâsebetleri tesis etmeye başladıktan sonra, Araplarla Arap olmayanlar arasında çok eskiden beri mevcut ayırıcı kalın duvar yıkılıp gitti. Artık bundan böyle Müslüman'ın milliyeti veya ırkı arka plâna itilmiş oluyordu; Hz. Muhammedin getirdiği dine tâbi olmakla artık o da Arap sayılıyordu. Bundan dolayı Arap deyince: «ırkî mensubiyetine bakılmaksızın İslamı kabul ederek arapça konuşup yazmaya başlayan kimse» anlaşılıyordu. Bu durum İslam Medeniyeti Tarihinde en çok dikkati çeken noktalardan biridir. Bu duruma göre, bir gün Batı ülkelerinde şayet bir araştırıcı çıkıp da «Arap Tıb'bı» yahut «Arap Felsefesi» veyahut «Arap Matematiği» diyecek veya böyle yazacak olsa o bununla, mutlaka Arap ırkından gelen kimselerin kafasından çıkmış yahut Arap Yarımadası üzerinde yaşayan insanlar tarafından geliştirilmiş Tıb, Felsefe veya Matematik ilmini kasdetmiş olmamakta... müellifinin Hıristiyan, Yahudi veya Müslüman olduğuna hiç bakmaksızın İranlılar, Suriyeliler, Mısırlılar, (Türkler), yahut bizzat Araplar tarafından Arap dilinde yazılmış kitaplarda muhafaza edilip saklanmış o ilmin bütününü anlayıp ifâde etmiş olmaktadır.

  • Açıklama
    • İranlılar, Suriyeliler, Kopt'lar, Berberî'ler, (Türkler) ve diğerleri, İslam câmiası içine katılıp Arabistanlılarla evlilik münâsebetleri tesis etmeye başladıktan sonra, Araplarla Arap olmayanlar arasında çok eskiden beri mevcut ayırıcı kalın duvar yıkılıp gitti. Artık bundan böyle Müslüman'ın milliyeti veya ırkı arka plâna itilmiş oluyordu; Hz. Muhammedin getirdiği dine tâbi olmakla artık o da Arap sayılıyordu. Bundan dolayı Arap deyince: «ırkî mensubiyetine bakılmaksızın İslamı kabul ederek arapça konuşup yazmaya başlayan kimse» anlaşılıyordu. Bu durum İslam Medeniyeti Tarihinde en çok dikkati çeken noktalardan biridir. Bu duruma göre, bir gün Batı ülkelerinde şayet bir araştırıcı çıkıp da «Arap Tıb'bı» yahut «Arap Felsefesi» veyahut «Arap Matematiği» diyecek veya böyle yazacak olsa o bununla, mutlaka Arap ırkından gelen kimselerin kafasından çıkmış yahut Arap Yarımadası üzerinde yaşayan insanlar tarafından geliştirilmiş Tıb, Felsefe veya Matematik ilmini kasdetmiş olmamakta... müellifinin Hıristiyan, Yahudi veya Müslüman olduğuna hiç bakmaksızın İranlılar, Suriyeliler, Mısırlılar, (Türkler), yahut bizzat Araplar tarafından Arap dilinde yazılmış kitaplarda muhafaza edilip saklanmış o ilmin bütününü anlayıp ifâde etmiş olmaktadır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat