Çok değiştim. Saçım değişti, giyimim değişti, zevklerim değişti, vücudum değişti. Artık ayağımda bir kot pantolon, omzumda köylü işi bir heybe, darmaduman saçım, leylek gibi bacaklarım ve simsiyah göz makyajımla dolaşmıyorum ortalarda.
Yalnızca ben de değişmedim. Herkes, her şey değişti. Artık gençler duvarlara "Tek Yol Devrim" yazmıyor. "Seni Ölesiye Seviyorum Aşkım" ya da yalnızca "Aşkım" yazıyorlar. Bir de isimler dört bir yanda. Ayşeler, Fatmalar, Buseler, Canlar, Davutlar, Denizler, Ulaşlar... Aşk sonunda galip geldi galiba. En azından lafta böyle.
"Başka yerlerde aramıyor yazar öykülerini, kendi topraklarında, kendi çevresinde, hatta kendi içinde yapıyor kazısını sağlam bir dil ve sağlam bir kurguyla. Kendi coğrafyasından çekip aldığı anları evrensel boyutlarıyla anlatıyor. Üstelik bunu doğallığın dışına çıkmadan, kahramanlarının konuşmalarını ve davranışlarını aktararak başarıyor. Kahramanlarının sözlerinden iç dünyalarının haritalarını çıkarıyoruz. Görüyoruz ki, çok benziyor kendi haritalarımıza. Şafak Pala, 'sızı'mıza dokunuyor, 'sızı'sını tanımlarken."
-Hakan Akdoğan
- Açıklama
Çok değiştim. Saçım değişti, giyimim değişti, zevklerim değişti, vücudum değişti. Artık ayağımda bir kot pantolon, omzumda köylü işi bir heybe, darmaduman saçım, leylek gibi bacaklarım ve simsiyah göz makyajımla dolaşmıyorum ortalarda.
Yalnızca ben de değişmedim. Herkes, her şey değişti. Artık gençler duvarlara "Tek Yol Devrim" yazmıyor. "Seni Ölesiye Seviyorum Aşkım" ya da yalnızca "Aşkım" yazıyorlar. Bir de isimler dört bir yanda. Ayşeler, Fatmalar, Buseler, Canlar, Davutlar, Denizler, Ulaşlar... Aşk sonunda galip geldi galiba. En azından lafta böyle.
"Başka yerlerde aramıyor yazar öykülerini, kendi topraklarında, kendi çevresinde, hatta kendi içinde yapıyor kazısını sağlam bir dil ve sağlam bir kurguyla. Kendi coğrafyasından çekip aldığı anları evrensel boyutlarıyla anlatıyor. Üstelik bunu doğallığın dışına çıkmadan, kahramanlarının konuşmalarını ve davranışlarını aktararak başarıyor. Kahramanlarının sözlerinden iç dünyalarının haritalarını çıkarıyoruz. Görüyoruz ki, çok benziyor kendi haritalarımıza. Şafak Pala, 'sızı'mıza dokunuyor, 'sızı'sını tanımlarken."
-Hakan Akdoğan
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.