Sonsuz Uzun Ölüm

Amerika'nın bir metropol caddesinde başlayan olay onun için ilk hayat tecrübesi olmasına rağmen hiç de olumlu bir şekilde sonuçlanmaz. Savaşın iğrenç yüzü ile karşılaşmıştır: Korkunç işkence ve tecavüz sahneleri, video-show'larla bir cinsel ticarete dönüşmüştür. Ve bir süre sonra bazı insanlar hayatlarını derinden etkileyecek bir takım esrarlı olaylar yaşamaya başlarlar. Artık onlar bilinmeyen bir gücün lanetli tutsaklarıdır. Televizyonlarında tüm kanalların karışmasıyla başlayan bu süreç, kentlerin işlek caddelerine, oradan da ıssız bölgelere uzanan gizemli bir atmosferde zorlu bir kaçma-kovalamacaya dönüşür.
Yaşadıkları yerlerden işkence kamplarına dek örülen bir kader ağında bilinmedik mekânlara doğru sürüklenen insanların soluk kesici öyküleri Sonsuz Uzun Ölüm'de. Baştan sona bir Kıyamet tasviri şeklinde yükselen hikaye örgüsü, sömürülenlerin olduğu kadar sömürenlerin de bunalımlı, dramatik hayatlara sahip olduklarının bir belgeseli mahiyetinde.
Sağlam bir mantık, titiz bir kurgu, dikkat ve özen, kelime işçiliği...Bütün bunlar Kadir Tanır'ın metinlerinde belirgin olarak görünen özellikler. Aynı titizliği ve usta örgüyü onun bu son çalışmasında da gözlemliyoruz. Tanır'ın mimar bakışı ve kılı kırk yaran ayrıntı dikkati romanın ana örgüsüyle buluşuyor. Gerilim, entrika, duygusallık, bilim-teknik.. işini bilen bir ustanın elinde harikulade bir titizlikle harmanlanıyor. Edebî-gerilim,
Türkçede Tanır'ın kaleminden yeni bir tür halinde fışkırıyor. Yazar, çağının gerçeklerini dile getirirken bu gerçeklerin altına tanıklığının imzasını atıyor. Türkçenin son yıllardaki en nitelikli çıkışlarından biri...
Rasim Özdenören
Yazar, bilim ve teknolojinin geldiği noktadan sık yardım alarak yazdığı bu kitapta, yanı başımızda yaşanan insanlık dışı suçlara karşı hassasiyetini, yine faillerinin de anlayabileceği bir söylemle dile getiriyor. Meraklı bir konunun, sade, akıcı ve tempolu bir üslûpla bir şimşek hızıyla önümüzden geçip gittiğini kanlı ayak izlerinin eşliğinde izliyoruz. Okuru hayrete düşürecek, bu kadarı da olamaz dedirtecek, fakat o kertede de inandırıcı bir roman... Kadir Tanır, modern anlatı diline, kendi öykü ve roman birikiminin sınırlarını da genişleterek yeni katkılarda bulunuyor.