Sosyal Bilimlerde Akademik Araştırmalar
İçinde yaşamakta olduğumuz çağın en belirgin özelliği, bilginin ve bilme ediminin hem epistemolojik hem de metodolojik açıdan değişiyor olmasıdır. Aydınlanma felsefesinin bir ürünü olarak gelişen ve bilimde uzmanlaşmayı esas alan pozitivizm, günümüzde hem makuliyetini hem de meşruiyetini yitirmeye başlamıştır. Zira bugüne kadar bilimi disiplinlere bölmek suretiyle mutlak hakikati elinde bulundurduğunu iddia eden bütün epistemelere karşı derin bir kaygı ve şüphe duyulmaya başlanmıştır. Bilimin sadece belli bir alanda ve belli bir şeyi bilmeyle sınırlandırılamayacağı gerçeğinin anlaşılmasıyla da bugüne kadar var olan bütün egemen paradigmalar ve ortodoks yaklaşımlar eleştirilmeye başlanmıştır. Bilginin gittikçe kendi içinde kümülatif olarak artması ama daha önemlisi hayatı mümkün kılan bütün doğal ve sosyal kanunların zaman ve mekanla organik bir ilişkinin olduğunun anlaşılması, sadece verili epistemik kuramların sorgulanmasını değil, aynı zamanda yeni bir bilme ediminin nasıl mümkün olabileceğinin tartışmasını da beraberinde getirmiştir. Özellikle mutlak hakikatlere sırtını dönen ve bilmenin gerçekte neliğini deşmeye çalışan postmodern yaklaşımlar, hem bilgiyi formel kalıplardan çıkarmaya hem de disiplinler arasında diyalojik bir ilişkinin kurulmasına zemin hazırlamıştır. Nitekim Batı dünyasında bugüne kadar nesneyi/özneyi tanımlayan bütün klasik paradigmalar kendi iç eleştirilerini yapmaya başlamışlardır. Artık geldiğimiz noktada bilim bir yandan sayısallaşmaya ve dijitalleşmeye diğer yandan interdisipliner bir hüviyet kazanmaya başlamıştır. İşin içine dünyamızda bir dakikada üretilen bilgi miktarının kocaman otuz iki ciltlik bir Ana Britannica Ansiklopedisini kapsayacak hacimde olduğunu da dikkate aldığımızda bilmenin ve bilginin ne kadar sınırsız bir şey olduğunu anlarız. Bunun yanı sıra bilimin zamandan ve mekandan soyutlanmaya başlandığı günümüzde disiplinlerarası çalışmaların ne kadar önemli olmaya başladığını da fark etmeliyiz. Bu konuda akademide de bir farkındalık oluşturmak amacıyla yayınladığımız bu kitap, değişik konuları bilimsel bir çerçeve içinde ele alarak interdisipliner bir çalışmanın nitelikli bir örneğini oluşturmuştur.
- Açıklama
İçinde yaşamakta olduğumuz çağın en belirgin özelliği, bilginin ve bilme ediminin hem epistemolojik hem de metodolojik açıdan değişiyor olmasıdır. Aydınlanma felsefesinin bir ürünü olarak gelişen ve bilimde uzmanlaşmayı esas alan pozitivizm, günümüzde hem makuliyetini hem de meşruiyetini yitirmeye başlamıştır. Zira bugüne kadar bilimi disiplinlere bölmek suretiyle mutlak hakikati elinde bulundurduğunu iddia eden bütün epistemelere karşı derin bir kaygı ve şüphe duyulmaya başlanmıştır. Bilimin sadece belli bir alanda ve belli bir şeyi bilmeyle sınırlandırılamayacağı gerçeğinin anlaşılmasıyla da bugüne kadar var olan bütün egemen paradigmalar ve ortodoks yaklaşımlar eleştirilmeye başlanmıştır. Bilginin gittikçe kendi içinde kümülatif olarak artması ama daha önemlisi hayatı mümkün kılan bütün doğal ve sosyal kanunların zaman ve mekanla organik bir ilişkinin olduğunun anlaşılması, sadece verili epistemik kuramların sorgulanmasını değil, aynı zamanda yeni bir bilme ediminin nasıl mümkün olabileceğinin tartışmasını da beraberinde getirmiştir. Özellikle mutlak hakikatlere sırtını dönen ve bilmenin gerçekte neliğini deşmeye çalışan postmodern yaklaşımlar, hem bilgiyi formel kalıplardan çıkarmaya hem de disiplinler arasında diyalojik bir ilişkinin kurulmasına zemin hazırlamıştır. Nitekim Batı dünyasında bugüne kadar nesneyi/özneyi tanımlayan bütün klasik paradigmalar kendi iç eleştirilerini yapmaya başlamışlardır. Artık geldiğimiz noktada bilim bir yandan sayısallaşmaya ve dijitalleşmeye diğer yandan interdisipliner bir hüviyet kazanmaya başlamıştır. İşin içine dünyamızda bir dakikada üretilen bilgi miktarının kocaman otuz iki ciltlik bir Ana Britannica Ansiklopedisini kapsayacak hacimde olduğunu da dikkate aldığımızda bilmenin ve bilginin ne kadar sınırsız bir şey olduğunu anlarız. Bunun yanı sıra bilimin zamandan ve mekandan soyutlanmaya başlandığı günümüzde disiplinlerarası çalışmaların ne kadar önemli olmaya başladığını da fark etmeliyiz. Bu konuda akademide de bir farkındalık oluşturmak amacıyla yayınladığımız bu kitap, değişik konuları bilimsel bir çerçeve içinde ele alarak interdisipliner bir çalışmanın nitelikli bir örneğini oluşturmuştur.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.