Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihi
Alan Swingewood‘un bu kitabı klasik, modern ve güncel toplum teorisini kapsamlı biçimde ele alan çok az sayıdaki başucu eserinden birisidir. Yazar bu iddialı ve çok çeşitli kesimlerce takdirle karşılanan kitabında, sosyolojik düşüncenin tarihi boyunca karşımıza çıkan teorik tartışmalardaki eğilimler, gerilimler ve gelişmelerin izini sürerek geçmişin ve bugünün yazarlarıyla eleştirel bir diyalog geliştirmiştir. Swingewood bu kitapta ilk önce, sosyolojinin, Aydınlanma akılcılığı ve modernitesinde bulunan kökenlerinden bir disiplin olarak ortaya çıkışını ele alır. Sonra, sembolik etkileşimcilik, işlevselcilik, yapılaşma teorisi ve Marksizm şeklindeki biçimlerini izler; Marx, Weber ve Durkheim gibi klasik sosyologların çalışmaları ile daha yakın dönemde Mead, Goffman, Parsons ve Foucault‘nun teorilerini eleştirel bir değerlendirmeye tabi tutar. Nihayet çalışmasını, yapısalcılıktan ve post-modernizmden türetilmiş olan yeni kimlik teorilerine eleştirel bir bakışla noktalar. "Sosyolojik düşüncenin gelişmesi, bireyleri, toplulukları ve toplumsal grupları kapsayan, işbirliğine, iletişime ve diyaloga dayalı etkileşimin sonucudur. Bu kitap da ne bir sosyoloji tarihi, ne de bir sosyoloji teorisi tarihidir. Bu kitap, sosyolojik düşünceyi on sekizinci yüzyıl felsefesi, tarihi ve siyasal iktisadındaki kökenlerinden başlayarak ele alan, seçmeci bir tarihtir."
- Açıklama
Alan Swingewood‘un bu kitabı klasik, modern ve güncel toplum teorisini kapsamlı biçimde ele alan çok az sayıdaki başucu eserinden birisidir. Yazar bu iddialı ve çok çeşitli kesimlerce takdirle karşılanan kitabında, sosyolojik düşüncenin tarihi boyunca karşımıza çıkan teorik tartışmalardaki eğilimler, gerilimler ve gelişmelerin izini sürerek geçmişin ve bugünün yazarlarıyla eleştirel bir diyalog geliştirmiştir. Swingewood bu kitapta ilk önce, sosyolojinin, Aydınlanma akılcılığı ve modernitesinde bulunan kökenlerinden bir disiplin olarak ortaya çıkışını ele alır. Sonra, sembolik etkileşimcilik, işlevselcilik, yapılaşma teorisi ve Marksizm şeklindeki biçimlerini izler; Marx, Weber ve Durkheim gibi klasik sosyologların çalışmaları ile daha yakın dönemde Mead, Goffman, Parsons ve Foucault‘nun teorilerini eleştirel bir değerlendirmeye tabi tutar. Nihayet çalışmasını, yapısalcılıktan ve post-modernizmden türetilmiş olan yeni kimlik teorilerine eleştirel bir bakışla noktalar. "Sosyolojik düşüncenin gelişmesi, bireyleri, toplulukları ve toplumsal grupları kapsayan, işbirliğine, iletişime ve diyaloga dayalı etkileşimin sonucudur. Bu kitap da ne bir sosyoloji tarihi, ne de bir sosyoloji teorisi tarihidir. Bu kitap, sosyolojik düşünceyi on sekizinci yüzyıl felsefesi, tarihi ve siyasal iktisadındaki kökenlerinden başlayarak ele alan, seçmeci bir tarihtir."
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.