%20
Sosyolojik Kur'an Okumaları 2 Özcan Güngör
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257788083
Boyut
13.50x21.50
Sayfa Sayısı
368
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sosyolojik Kur'an Okumaları 2

Yayınevi : Kitap Arası
32,00TL
25,60TL
%20
Satışta değil
9786257788083
860593
Sosyolojik Kur'an Okumaları 2
Sosyolojik Kur'an Okumaları 2
25.60

Kur'an, Hz. Peygamber'in yaşadığı dönemin olaylarına yer vererek beşeri tecrübenin özelliklerini örneklendirmiştir. Belli olaylar yerele vurgu yapsa da yalnızca Kur'an Arap kültürüne değil insanlığın ortak yaşam tarzına hitapetmektedir ve bu yönü Kur'an'ın evrensel olduğunu göstermektedir. Nitekim Kur'an'ın belli bir tarih içerisindeki yaşanan olay örgüsü üzerinden insanlığa hitap etmesi O'nun evrenselliğini gerçekleştirebilmesinin imkânını sunar. Yaşanacak farklı toplumsal ve tarihsel koşullarda yeniden güncellenebilmesini mümkün kılar.

Hâsılı bir hitap olarak Kur'an, Müminleri hayatın bütün alanlarında muhatap alır, hatırlatır, gösterir, örneklendirir, öğretir, tavsiyelerde bulunur, karşılaştırmalar yaptırır, yeniden ayağa kalkmayı öğretir. İnsanlığın ortak yaşam biçimi olarak çarşıdan, pazardan, sokaktan, savaş ve barıştan, borçtan, günahtan, samimiyetten, riyadan, ibadetten, kavgadan, muhabbetten örnekler verirken yerel dili kullanıyor olsa da, bu kullanımlardaki tüm vurgular evrensel olana ve olgularadır.

Bu yönleriyle Sosyolojik Kur'an Okumaları bir geleneğin devamı niteliğindedir. O gelenek sosyal bilimler ile Kur'an arasında kurulmaya çalışılan anlamlı ve anlayıcı ilişkinin devamı niteliğindedir. O gelenek çağı kendi ruh dünyamız ve kavramlarımızla anlama, anlamlandırma, tasnif etme ve hesaplaşmanın “bizce” olan dilidir. O gelenek Kur'an'ı sadece okunduğunda ibadet olarak görmeyip hem okunup hem anlaşılıp ve hem de inananlar için “hayata çağrı” olarak görmenin pratiğidir.

Ülkemizde ve İslam âleminde benzer çalışmaların yapılması belli bir ihtiyacın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle Sosyolojik Kur'an Okumaları yeni değil, “yeniden” anlamında bir “yine”dir. Haliyle bu okuma biçiminin dikte etmek değil önermek; çerçeve belirlemek değil bakış ufkunu açmak; sınır çizmek değil sınırların uzanımlarını zihinlerde aramak; daraltmak değil tefekkürde sosyalleşmek ve Müslüman'ın Kur'an'la ilişkisini dondurmak değil “asrın idrakine” söyletmek olduğu ifade edilmelidir.

  • Açıklama
    • Kur'an, Hz. Peygamber'in yaşadığı dönemin olaylarına yer vererek beşeri tecrübenin özelliklerini örneklendirmiştir. Belli olaylar yerele vurgu yapsa da yalnızca Kur'an Arap kültürüne değil insanlığın ortak yaşam tarzına hitapetmektedir ve bu yönü Kur'an'ın evrensel olduğunu göstermektedir. Nitekim Kur'an'ın belli bir tarih içerisindeki yaşanan olay örgüsü üzerinden insanlığa hitap etmesi O'nun evrenselliğini gerçekleştirebilmesinin imkânını sunar. Yaşanacak farklı toplumsal ve tarihsel koşullarda yeniden güncellenebilmesini mümkün kılar.

      Hâsılı bir hitap olarak Kur'an, Müminleri hayatın bütün alanlarında muhatap alır, hatırlatır, gösterir, örneklendirir, öğretir, tavsiyelerde bulunur, karşılaştırmalar yaptırır, yeniden ayağa kalkmayı öğretir. İnsanlığın ortak yaşam biçimi olarak çarşıdan, pazardan, sokaktan, savaş ve barıştan, borçtan, günahtan, samimiyetten, riyadan, ibadetten, kavgadan, muhabbetten örnekler verirken yerel dili kullanıyor olsa da, bu kullanımlardaki tüm vurgular evrensel olana ve olgularadır.

      Bu yönleriyle Sosyolojik Kur'an Okumaları bir geleneğin devamı niteliğindedir. O gelenek sosyal bilimler ile Kur'an arasında kurulmaya çalışılan anlamlı ve anlayıcı ilişkinin devamı niteliğindedir. O gelenek çağı kendi ruh dünyamız ve kavramlarımızla anlama, anlamlandırma, tasnif etme ve hesaplaşmanın “bizce” olan dilidir. O gelenek Kur'an'ı sadece okunduğunda ibadet olarak görmeyip hem okunup hem anlaşılıp ve hem de inananlar için “hayata çağrı” olarak görmenin pratiğidir.

      Ülkemizde ve İslam âleminde benzer çalışmaların yapılması belli bir ihtiyacın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle Sosyolojik Kur'an Okumaları yeni değil, “yeniden” anlamında bir “yine”dir. Haliyle bu okuma biçiminin dikte etmek değil önermek; çerçeve belirlemek değil bakış ufkunu açmak; sınır çizmek değil sınırların uzanımlarını zihinlerde aramak; daraltmak değil tefekkürde sosyalleşmek ve Müslüman'ın Kur'an'la ilişkisini dondurmak değil “asrın idrakine” söyletmek olduğu ifade edilmelidir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat