Şualar (Çanta Boy) %15 indirimli Bediüzzaman Said Nursi
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789756438176
Boyut
135-195
Sayfa Sayısı
1260
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2010-12
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2.Hamur
Dili
Türkçe

Şualar (Çanta Boy)

32,00TL
Satışta değil
9789756438176
399223
Şualar (Çanta Boy)
Şualar (Çanta Boy)
32.00
İKİNCİ ŞUÂ: Allahın birliğini, Ehad ismini açıklar. İsm-i Azamın altı nüktesinin yedincisi...

Birinci Makamın Birinci Meyvesi: Tevhid ve vahdette cemâl-i İlâhî ve kemâl-i Rabbanî tezahür eder. Vahdet olmazsa o hazine gizli kalır.

Tevhidin İkinci Meyvesi: Kâinatın zatına ve mahiyetine bakar. Vahdet sırrıyla, kâinatın kemâlâtı gerçekleşir ve varlıkların ulvî vazifeleri anlaşılır, bu âlemdeki İlâhî maksatlar ortaya çıkar.

Üçüncü Meyve: Şuurlu varlıklara, özellikle insana bakar. Vahdet sırrıyla insan, kâinattaki bütün varlıkların en mükemmeli ve Alemleri Yaratanın muhatabı ve dostu olabilir

İkinci Makam: Tevhid ve Vahdâniyeti iktiza eden; şirki ve ortaklığı kesinlikle kabul etmeyen deliller.

Birincisi: Bu kâinattaki sanatlar, Hakîm olan Allahın sınırsız sıfat, isim, kudret ve ilmiyle yapılıyor.

Vahdaniyetin İkinci Muktazisi: Tevhid ve hidayet yolunda sonsuz kolaylıklar, şirk yolunda ise sonsuz zorluklar olduğunu açıklar.

Tevhidin Üçüncü Muktazisi: Bir çekirdeği yaratanla kâinatı yaratan aynı Zattır. Çünkü çekirdek kâinatın küçük bir örneğidir.

Üçüncü Makam: Tevhidin üç küllî alâmetini özet olarak açıklar.

Birinci Alâmet ve Hüccet: Her şeyde vahdet var. Vahdet ise, bir vâhide işaret eder... birliği olan eser, birden meydana gelir.

İkinci Alâmet ve Hüccet: Zerrelerden kâinatın en geniş dairesine kadar her şeydeki mükemmel düzen ve ölçü, yalnız bir vahdetle olabilir, çeşitli eller karışsaydı bu düzen bozulurdu.

Sualin Birinci Şıkkı: Kâinatı güzellikler ve adalet kuşatmıştır. Gözümüz önündeki bu kadar çirkinliklere, hastalıklara, musibetlere, ölümlere ne diyeceksin?

Sualin İkinci Şıkkı: Sonsuz bir merhamet ve servet sahibi olan Allah, neden cüzî varlıkları ve şahısları musibete, şerre ve çirkinliğe müptelâ ediyor? Bu sualin cevabı çok evhamı izale eder.

Üçüncü Alâmet ve Hüccet: Mülk Onundur ve ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet Ona mahsustur. ifadesi ile işaret edilen tevhid delilleridir.

Hatime: Diğer iman esaslarına Tevhid sırrı içinde kısa işaretlerdir.

Uzunca bir Haşiye: Korkunç bir ses onlara yetti. Yâsin Sûresi, 36:29. Kıyametin gerçekleşmesi ise göz açıp kapayıncaya kadar. Nahl Sûresi, 16:77. âyetleri kıyametin kopmasının zamansız olacağını haber veriyor. Aklı bu hususta ikna etmek için örnekler veriliyor.

Birinci Mesele: Ruhların cesetlerine gelmesinin örneği dağılmış ordunun düdük sesiyle toplanması misaliyle ispatlanır.

İkinci Mesele: Cesetlerin yeniden diriltilmesinin örneği büyük bir şehrin karanlık bir gecede bir merkezden bir anda aydınlatılması ile ispatlanır.

Üçüncü Mesele: Cesetlerin yeniden diriltilmesiyle ilgili örneği baharda birden sayısız çiçek ve bitkilerin açılıp gelişmesiyle ispatlanır.

Amma Bir Dördüncü Mesele: Dünyanın ölümü ve Kıyamet kopması bir anda bir gezegen ve kuyruklu yıldızın çarpmasıyla izah edilir.

Tevhidî Bir Münâcât ve Mukaddimesi

ÜÇÜNCÜ ŞUÂ: Allahın varlığının zorunluluğunu; birliğini ve kudretinin büyüklüğünü açıklar ve ispat eder.

Münâcât: Göklerin ve yerin yaratılmasında, gecenin ve gündüzün değişmesinde, insanlara faydalı şeylerle denizde akıp giden gemilerde, Allahın gökten su indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde, her türlü canlıyı yeryüzüne yaymasında, rüzgârları sevk etmesinde ve gökle yer arasında Allahın emrine boyun eğmiş bulutlarda, aklını kullanan bir topluluk için Allahın varlık ve birliğine, kudret ve rahmetine işaret eden nice deliller vardır. (Bakara Sûresi, 2:164.) âyetinin münâcât tarzında bir nevî geniş tefsiridir.

DÖRDÜNCÜ ŞUÂ: Allah bize yeter; O ne güzel vekildir. (Âl-i İmrân Sûresi: 173.) âyetinin anlam, hikmet ve insan hayatındaki önemini açıklar.

Birinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: Bekà aşkının, Bakî-i Zülkemâle imanda ve Onu bilmede olduğunu izah eder.

İkinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: Aciz insanın Allaha iman etmekle, hadsiz kuvvet ve kudrete dayanabileceği açıklanır.

Üçüncü Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: Sınırsız Kudretin faaliyeti ve insanın önemi

Dördüncü Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: İman bağı ile her mümin kâinattaki varlıklar sayısınca varlığa kavuşur.

Beşinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: İman gözüyle hayata bakış

Birinci Mesele: Hayatın mahiyeti ve hakikati

İkinci Mesele: Hayatın gerçek hukuku

Üçüncü Mesele: Hayatın fıtrî vazifeleri

Dördüncü Mesele: Hayatın gerçek zevki ve saadeti

Altıncı Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: Varlıkların durmayarak gelip gitmesi ve onlarda görülen güzelliklerin ebedi bir güzelliğe ayna olmasını üç bürhanla izah eder.

ALTINCI ŞUÂ: Namazda teşehhüdde okunan Ettahhiyâtü duasının bir tefsiri olup, namazın, müminin bir nevî miracı olduğu gerçeğinin iki nüktesini açıklar

YEDİNCİ ŞUÂ: Yaratıcısını kâinattan soran bir seyyahın gözlemlerini anlatan temsilî bir ifade ile birçok tabiat olayları ve varlıkların diliyle Allahı tanıtan Risâledir.

Âyetül-Kübra

Birinci Makamın Birinci Basamağında: Semavatın Allahın varlığına delâleti

İkinci Mertebesinde: Atmosfer ve içindekilerinin Allahın varlığına delâleti

Üçüncü Mertebesinde: Yer Küresi ve içindekilerinin Allahın varlığına delâleti

Dördüncü Mertebesinde: Deniz ve nehirlerin Allahın varlığına delâleti

Beşinci Mertebesinde: Dağların ve ovaların Allahın varlığına delâleti

Altıncı Mertebesinde: Ağaçların ve bitkilerin Allahın varlığına delâleti

Yedinci Mertebesinde: Hayvanların ve kuşların Allahın varlığına delâleti. Üç hakikatı var

Sekizinci Mertebesinde: Peygamberlerin Allahın varlığına delaleti

Dokuzuncu Mertebesinde: Alimlerin Allahın varlığına delaleti

Onuncu Mertebesinde: Kudsî mürşidlerin Allahın varlığına delaleti

On Birinci Mertebesinde: Meleklerin ve ruhî varlıkların Allahın varlığına delaleti

On Üçüncü Mertebesinde: Nurlu akılların ve selim nurâni kalplerin Allahın varlığına delâleti.

On Dördüncü ve On Beşinci Mertebesi: Vahiy hakikati gelecek şu beş hakikati netice veriyor:

Cenab-ı Hakkın beşerin akıl seviyesine göre hitap etmesi.

Cenab-ı Hakkın, yüce kelâmıyla Kendi Zâtını tarif etmesi.

İnsanların dualarına cevap vermesi Onun yaratıcılığının şenidir.

Kelâm sıfatı, ilim ve hayat sıfatının ayrılmaz bir gereğidir.

Yüce kelamıyla insanları uyarması ulûhiyetinin ger
  • Açıklama
    • İKİNCİ ŞUÂ: Allahın birliğini, Ehad ismini açıklar. İsm-i Azamın altı nüktesinin yedincisi...

      Birinci Makamın Birinci Meyvesi: Tevhid ve vahdette cemâl-i İlâhî ve kemâl-i Rabbanî tezahür eder. Vahdet olmazsa o hazine gizli kalır.

      Tevhidin İkinci Meyvesi: Kâinatın zatına ve mahiyetine bakar. Vahdet sırrıyla, kâinatın kemâlâtı gerçekleşir ve varlıkların ulvî vazifeleri anlaşılır, bu âlemdeki İlâhî maksatlar ortaya çıkar.

      Üçüncü Meyve: Şuurlu varlıklara, özellikle insana bakar. Vahdet sırrıyla insan, kâinattaki bütün varlıkların en mükemmeli ve Alemleri Yaratanın muhatabı ve dostu olabilir

      İkinci Makam: Tevhid ve Vahdâniyeti iktiza eden; şirki ve ortaklığı kesinlikle kabul etmeyen deliller.

      Birincisi: Bu kâinattaki sanatlar, Hakîm olan Allahın sınırsız sıfat, isim, kudret ve ilmiyle yapılıyor.

      Vahdaniyetin İkinci Muktazisi: Tevhid ve hidayet yolunda sonsuz kolaylıklar, şirk yolunda ise sonsuz zorluklar olduğunu açıklar.

      Tevhidin Üçüncü Muktazisi: Bir çekirdeği yaratanla kâinatı yaratan aynı Zattır. Çünkü çekirdek kâinatın küçük bir örneğidir.

      Üçüncü Makam: Tevhidin üç küllî alâmetini özet olarak açıklar.

      Birinci Alâmet ve Hüccet: Her şeyde vahdet var. Vahdet ise, bir vâhide işaret eder... birliği olan eser, birden meydana gelir.

      İkinci Alâmet ve Hüccet: Zerrelerden kâinatın en geniş dairesine kadar her şeydeki mükemmel düzen ve ölçü, yalnız bir vahdetle olabilir, çeşitli eller karışsaydı bu düzen bozulurdu.

      Sualin Birinci Şıkkı: Kâinatı güzellikler ve adalet kuşatmıştır. Gözümüz önündeki bu kadar çirkinliklere, hastalıklara, musibetlere, ölümlere ne diyeceksin?

      Sualin İkinci Şıkkı: Sonsuz bir merhamet ve servet sahibi olan Allah, neden cüzî varlıkları ve şahısları musibete, şerre ve çirkinliğe müptelâ ediyor? Bu sualin cevabı çok evhamı izale eder.

      Üçüncü Alâmet ve Hüccet: Mülk Onundur ve ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet Ona mahsustur. ifadesi ile işaret edilen tevhid delilleridir.

      Hatime: Diğer iman esaslarına Tevhid sırrı içinde kısa işaretlerdir.

      Uzunca bir Haşiye: Korkunç bir ses onlara yetti. Yâsin Sûresi, 36:29. Kıyametin gerçekleşmesi ise göz açıp kapayıncaya kadar. Nahl Sûresi, 16:77. âyetleri kıyametin kopmasının zamansız olacağını haber veriyor. Aklı bu hususta ikna etmek için örnekler veriliyor.

      Birinci Mesele: Ruhların cesetlerine gelmesinin örneği dağılmış ordunun düdük sesiyle toplanması misaliyle ispatlanır.

      İkinci Mesele: Cesetlerin yeniden diriltilmesinin örneği büyük bir şehrin karanlık bir gecede bir merkezden bir anda aydınlatılması ile ispatlanır.

      Üçüncü Mesele: Cesetlerin yeniden diriltilmesiyle ilgili örneği baharda birden sayısız çiçek ve bitkilerin açılıp gelişmesiyle ispatlanır.

      Amma Bir Dördüncü Mesele: Dünyanın ölümü ve Kıyamet kopması bir anda bir gezegen ve kuyruklu yıldızın çarpmasıyla izah edilir.

      Tevhidî Bir Münâcât ve Mukaddimesi

      ÜÇÜNCÜ ŞUÂ: Allahın varlığının zorunluluğunu; birliğini ve kudretinin büyüklüğünü açıklar ve ispat eder.

      Münâcât: Göklerin ve yerin yaratılmasında, gecenin ve gündüzün değişmesinde, insanlara faydalı şeylerle denizde akıp giden gemilerde, Allahın gökten su indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde, her türlü canlıyı yeryüzüne yaymasında, rüzgârları sevk etmesinde ve gökle yer arasında Allahın emrine boyun eğmiş bulutlarda, aklını kullanan bir topluluk için Allahın varlık ve birliğine, kudret ve rahmetine işaret eden nice deliller vardır. (Bakara Sûresi, 2:164.) âyetinin münâcât tarzında bir nevî geniş tefsiridir.

      DÖRDÜNCÜ ŞUÂ: Allah bize yeter; O ne güzel vekildir. (Âl-i İmrân Sûresi: 173.) âyetinin anlam, hikmet ve insan hayatındaki önemini açıklar.

      Birinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: Bekà aşkının, Bakî-i Zülkemâle imanda ve Onu bilmede olduğunu izah eder.

      İkinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: Aciz insanın Allaha iman etmekle, hadsiz kuvvet ve kudrete dayanabileceği açıklanır.

      Üçüncü Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: Sınırsız Kudretin faaliyeti ve insanın önemi

      Dördüncü Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: İman bağı ile her mümin kâinattaki varlıklar sayısınca varlığa kavuşur.

      Beşinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: İman gözüyle hayata bakış

      Birinci Mesele: Hayatın mahiyeti ve hakikati

      İkinci Mesele: Hayatın gerçek hukuku

      Üçüncü Mesele: Hayatın fıtrî vazifeleri

      Dördüncü Mesele: Hayatın gerçek zevki ve saadeti

      Altıncı Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye: Varlıkların durmayarak gelip gitmesi ve onlarda görülen güzelliklerin ebedi bir güzelliğe ayna olmasını üç bürhanla izah eder.

      ALTINCI ŞUÂ: Namazda teşehhüdde okunan Ettahhiyâtü duasının bir tefsiri olup, namazın, müminin bir nevî miracı olduğu gerçeğinin iki nüktesini açıklar

      YEDİNCİ ŞUÂ: Yaratıcısını kâinattan soran bir seyyahın gözlemlerini anlatan temsilî bir ifade ile birçok tabiat olayları ve varlıkların diliyle Allahı tanıtan Risâledir.

      Âyetül-Kübra

      Birinci Makamın Birinci Basamağında: Semavatın Allahın varlığına delâleti

      İkinci Mertebesinde: Atmosfer ve içindekilerinin Allahın varlığına delâleti

      Üçüncü Mertebesinde: Yer Küresi ve içindekilerinin Allahın varlığına delâleti

      Dördüncü Mertebesinde: Deniz ve nehirlerin Allahın varlığına delâleti

      Beşinci Mertebesinde: Dağların ve ovaların Allahın varlığına delâleti

      Altıncı Mertebesinde: Ağaçların ve bitkilerin Allahın varlığına delâleti

      Yedinci Mertebesinde: Hayvanların ve kuşların Allahın varlığına delâleti. Üç hakikatı var

      Sekizinci Mertebesinde: Peygamberlerin Allahın varlığına delaleti

      Dokuzuncu Mertebesinde: Alimlerin Allahın varlığına delaleti

      Onuncu Mertebesinde: Kudsî mürşidlerin Allahın varlığına delaleti

      On Birinci Mertebesinde: Meleklerin ve ruhî varlıkların Allahın varlığına delaleti

      On Üçüncü Mertebesinde: Nurlu akılların ve selim nurâni kalplerin Allahın varlığına delâleti.

      On Dördüncü ve On Beşinci Mertebesi: Vahiy hakikati gelecek şu beş hakikati netice veriyor:

      Cenab-ı Hakkın beşerin akıl seviyesine göre hitap etmesi.

      Cenab-ı Hakkın, yüce kelâmıyla Kendi Zâtını tarif etmesi.

      İnsanların dualarına cevap vermesi Onun yaratıcılığının şenidir.

      Kelâm sıfatı, ilim ve hayat sıfatının ayrılmaz bir gereğidir.

      Yüce kelamıyla insanları uyarması ulûhiyetinin ger
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat