Suç Mağdurları
Toplumlar modernleştikçe, bireylerin mağduriyet endişesi de artmaktadır. Mğduriyet korkusu bireylerarası güveni ortadan kaldırır. Adres veya saat soran kişilere kısa ve geçiştirerek cevap verilir. Çocuklarımıza tanımadıklarıyla konuşmamalarını ve onlardan bir şey almamalarını öğretiriz. Mağduriyet korkusu nedeniyle bireyler eylemlerini sınırlar. Günlük yaşam ve toplumsal etkileşim dar kalıplar içine haps edilir. Bazıları mağdur olma korkusu ile daha az sokağa çıkar, toplumsal yaşama daha az katılarak kendilerini izole ederler. Modern kentlerin çok nüfuslu toplumları gittikçe artan oranda yalnızlığa mahkum olur. Bu durum Baudrillard, 'sessiz yığınların sessizliği' olarak tanımlamaktadır. Artık karşımızda bir toplum değil,v yalnız yaşayan kalabalıklar vardır.
Suç ve mağduriyet siyasal bir konudur.Siyasetçiler 'kapkaç2 ve diğer suçları siyasal gündemlerine taşır, medya da bir 'moral panik' oluşturursa o toplumda yaşayan bireyler ne yapar? Farklı toplumsal katmandaki bireyler, farklı önlemlere başvurarak kendilerini güvende hissetmeye çalışırlar. Fakirler her yerde olduğu gibi kendilerini evlerine hapseder. Pencerelerini demir parmaklıklarla kapatırlar. Hali vakti biraz yerinde olanlar demirleri biraz daha dekoratif hale getirip, pencere ile demirler arasına çiçek saqksıları koyarak durumdan kazançlı çıkmaya çalışırlar. Ekonomik olarak gücü yetenler elektronik alarm ve ya diğer Hi-tech cihazlarla ev ve iş yerlerini doatırlar. Zenginlerin oturduğu siteler, apartman ve vilalar, elektronik cihazlarve 'özel güvenlik' olarak adlandırılan insan gcü ile desteklenir. Suçtan mağdur olma korkusu, yüksek miktarda paraların döndüğü bir paazarın oluşmasına sebep oldu. Özel güvenlik şirketleri, özel güğvenlik ve elektronik cihazlar bu pazarın temel araçları olmaktadır. Mağduriyet ile güvenliğin sağlanması ilişkisi, sadece vatandaş ile kamu görevlileri arasında gerçekleşmez. Güvenliğin sağlanması , devlet kurumları, özel şirketler, vr müşterilerden oluşan bir pazar haline gelir.
- Açıklama
Toplumlar modernleştikçe, bireylerin mağduriyet endişesi de artmaktadır. Mğduriyet korkusu bireylerarası güveni ortadan kaldırır. Adres veya saat soran kişilere kısa ve geçiştirerek cevap verilir. Çocuklarımıza tanımadıklarıyla konuşmamalarını ve onlardan bir şey almamalarını öğretiriz. Mağduriyet korkusu nedeniyle bireyler eylemlerini sınırlar. Günlük yaşam ve toplumsal etkileşim dar kalıplar içine haps edilir. Bazıları mağdur olma korkusu ile daha az sokağa çıkar, toplumsal yaşama daha az katılarak kendilerini izole ederler. Modern kentlerin çok nüfuslu toplumları gittikçe artan oranda yalnızlığa mahkum olur. Bu durum Baudrillard, 'sessiz yığınların sessizliği' olarak tanımlamaktadır. Artık karşımızda bir toplum değil,v yalnız yaşayan kalabalıklar vardır.
Suç ve mağduriyet siyasal bir konudur.Siyasetçiler 'kapkaç2 ve diğer suçları siyasal gündemlerine taşır, medya da bir 'moral panik' oluşturursa o toplumda yaşayan bireyler ne yapar? Farklı toplumsal katmandaki bireyler, farklı önlemlere başvurarak kendilerini güvende hissetmeye çalışırlar. Fakirler her yerde olduğu gibi kendilerini evlerine hapseder. Pencerelerini demir parmaklıklarla kapatırlar. Hali vakti biraz yerinde olanlar demirleri biraz daha dekoratif hale getirip, pencere ile demirler arasına çiçek saqksıları koyarak durumdan kazançlı çıkmaya çalışırlar. Ekonomik olarak gücü yetenler elektronik alarm ve ya diğer Hi-tech cihazlarla ev ve iş yerlerini doatırlar. Zenginlerin oturduğu siteler, apartman ve vilalar, elektronik cihazlarve 'özel güvenlik' olarak adlandırılan insan gcü ile desteklenir. Suçtan mağdur olma korkusu, yüksek miktarda paraların döndüğü bir paazarın oluşmasına sebep oldu. Özel güvenlik şirketleri, özel güğvenlik ve elektronik cihazlar bu pazarın temel araçları olmaktadır. Mağduriyet ile güvenliğin sağlanması ilişkisi, sadece vatandaş ile kamu görevlileri arasında gerçekleşmez. Güvenliğin sağlanması , devlet kurumları, özel şirketler, vr müşterilerden oluşan bir pazar haline gelir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.