%35
Sultan III. Mustafa ve I. Abdülhamit %15 indirimli Şaban Çibir
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059121736
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
144
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sultan 3. Mustafa ve 1. AbdulhamitYüreğe Düşen Ateş - Cihangir

Yazar: Şaban Çibir
Yayınevi : Parola Yayınları
30,00TL
19,50TL
%35
Satışta değil
9786059121736
640444
Sultan 3. Mustafa ve 1. Abdulhamit
Sultan 3. Mustafa ve 1. Abdulhamit Yüreğe Düşen Ateş - Cihangir
19.50

Osmanlı hükümdarları zaman zaman memleketin dâhili vaziyetini bizzat teftiş ve kontrol için tebdil-i kıyafetle halk arasına karışırlardı. Sultan 4. Murad ile 3. Mustafa Hanların sıkça tebdil gezdiklerini tarihler kaydederler.

Sultan Mustafa Han bir bahar günü derviş kıyafetiyle çarşıyı pazarı dolaşmış ve yorgunluk gidermek üzere kırlara doğru yürümeye başlamış. Samatya taraflarında bir tepecik üzerinde oturmuş dinlenirken, musahibi Nakşi'nin taşıdığı dürbünü isteyip bir müddet çevreyi temaşa etmiş. Meğer uzaklarda bir kadınla bir erkeğin sarılıp öpüştüklerini görmesin mi! Nakşi'ye seslenmiş:

-Derhal git! Şu karşıdakiler kimlerdir, öğren gel!

Nakşi emri yerine getirip nefes nefese dönmüş ve:

-Efendimiz, demiş, bunlar hayli zamandır birbirlerini görmeyen iki kardeş imişler. Oracıkta rastlayınca dayanamayıp sarmaş dolaş olmuşlar. Zat-ı şahaneye de arz-ı ihlas eylediler.

Padişah gülmüş:

-Nakşi! Yalan söyledin amma, zararı yok; bir yalanla iki kelleyi birden kurtardın, demiş.

  • Açıklama
    • Osmanlı hükümdarları zaman zaman memleketin dâhili vaziyetini bizzat teftiş ve kontrol için tebdil-i kıyafetle halk arasına karışırlardı. Sultan 4. Murad ile 3. Mustafa Hanların sıkça tebdil gezdiklerini tarihler kaydederler.

      Sultan Mustafa Han bir bahar günü derviş kıyafetiyle çarşıyı pazarı dolaşmış ve yorgunluk gidermek üzere kırlara doğru yürümeye başlamış. Samatya taraflarında bir tepecik üzerinde oturmuş dinlenirken, musahibi Nakşi'nin taşıdığı dürbünü isteyip bir müddet çevreyi temaşa etmiş. Meğer uzaklarda bir kadınla bir erkeğin sarılıp öpüştüklerini görmesin mi! Nakşi'ye seslenmiş:

      -Derhal git! Şu karşıdakiler kimlerdir, öğren gel!

      Nakşi emri yerine getirip nefes nefese dönmüş ve:

      -Efendimiz, demiş, bunlar hayli zamandır birbirlerini görmeyen iki kardeş imişler. Oracıkta rastlayınca dayanamayıp sarmaş dolaş olmuşlar. Zat-ı şahaneye de arz-ı ihlas eylediler.

      Padişah gülmüş:

      -Nakşi! Yalan söyledin amma, zararı yok; bir yalanla iki kelleyi birden kurtardın, demiş.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat