%40
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789989879937
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
128
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2011-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sürgün

Yazar: Sedat Erden
Yayınevi : Artshop Yayıncılık
6,39TL
3,83TL
%40
Satışta değil
9789989879937
486445
Sürgün
Sürgün
3.83

Dünyanın devrimci çalkanımlara gittiği 60'li yıllarda, İzmir Namık Kemal Lisesinde okuyordum. O yıllarda birlikte yazmaya çalıştığımız edebiyat ve şiir aşığı arkadaşlarım vardı: Şair Levent Atalay, Şeytan Mehmet, romancı Emin (Muti), Abdullah Özkan, radyocu Ali İhsan Yakut, ressam M. Emin Başaranbilek, Refik Durbaş, Küçükkuş, Özel vb. Hepimizin temel ortak noktası 'Yazmak'tı. Bunların içinde mavi havacı üniforması ve omzundaki yıldızlarla hepimize fark atan biri vardı: Teğmen Sedat Erden. Ben ona 'Kara Sedat' adını taktığım için, 'Kara Sedat' olarak bilinirdi çevremizde. Biz ilk şiirlerimizi yazmaya çalışırken Kara Sedat Yordam Dergisinde muhteşem öykülerini yayınlamaya başlamıştı bile (1965).

Kara Sedat 1969 yılında 'O güzelim mavi üniformasını ve yıldızını fırlatıp attı. Mersin'e gitti ve bu kentte sol yayınlar satan bir kitabevi açtı. Mersin Devrimci Gençlik Derneğini kurdu arkadaşlarıyla, bir süre de başkanlığını yaptı. Sonra? Evet! Sonra? Duyduk ki, Kara Sedat bu kez Avustralya'ya gitmiş. Yıllarca haber alamadın kendisinden. Bir kaç yıl önce Stockholm'deki evimin telefonu gece yarısı çaldı, telefondaki ses: "Ben Paris'deyim, haydi atla gel!" diyordu. Tabii ki, Kara Sedat'dı bu. Hartum, Yeni Delhi ve Meksiko büyükelçiliklerinden sonra Paris'e İdari Ataşe olarak atanmıştı. İşte elinizdeki bu roman: Sürgün, Avustralya'ya göçmen olarak giden ve bir gemide tayfalık yaparak ülkesine dönen yazarın, Avustralya'daki sürgünlük yıllarından çarpıcı kesitler sunuyor.
Sağlam, arı ve usta bir dille dünyanın bilmediğiniz bir köşesinden çarpıcı insan manzaraları. Çevre ve doğa anlatımında ince ve şiirli bir anlatım. Romanın sonunda da yazar yaşamıyla dürüst ve sıkı bir hesaplamaya giriyor. Romandaki insanlar 'kurma insanlar' değil, yaşayan insanlar. Avustralya'ya giderseniz karşılaşabilirsiniz sokaklarda. Bazı romanlar vardır, insanın hayatını değiştirir. Bazıları insanda müthiş bir mutluluk uyandırır. Bazılarını da, okuduktan sonra dünyaya eskisi gibi bakamazsınız artık.

Sedat Erden'in "Sürgün"ünü okuduktan sonra dünyaya daha farklı bir gözle bakacağınızdan eminim.
-Özkan Mert-

  • Açıklama
    • Dünyanın devrimci çalkanımlara gittiği 60'li yıllarda, İzmir Namık Kemal Lisesinde okuyordum. O yıllarda birlikte yazmaya çalıştığımız edebiyat ve şiir aşığı arkadaşlarım vardı: Şair Levent Atalay, Şeytan Mehmet, romancı Emin (Muti), Abdullah Özkan, radyocu Ali İhsan Yakut, ressam M. Emin Başaranbilek, Refik Durbaş, Küçükkuş, Özel vb. Hepimizin temel ortak noktası 'Yazmak'tı. Bunların içinde mavi havacı üniforması ve omzundaki yıldızlarla hepimize fark atan biri vardı: Teğmen Sedat Erden. Ben ona 'Kara Sedat' adını taktığım için, 'Kara Sedat' olarak bilinirdi çevremizde. Biz ilk şiirlerimizi yazmaya çalışırken Kara Sedat Yordam Dergisinde muhteşem öykülerini yayınlamaya başlamıştı bile (1965).

      Kara Sedat 1969 yılında 'O güzelim mavi üniformasını ve yıldızını fırlatıp attı. Mersin'e gitti ve bu kentte sol yayınlar satan bir kitabevi açtı. Mersin Devrimci Gençlik Derneğini kurdu arkadaşlarıyla, bir süre de başkanlığını yaptı. Sonra? Evet! Sonra? Duyduk ki, Kara Sedat bu kez Avustralya'ya gitmiş. Yıllarca haber alamadın kendisinden. Bir kaç yıl önce Stockholm'deki evimin telefonu gece yarısı çaldı, telefondaki ses: "Ben Paris'deyim, haydi atla gel!" diyordu. Tabii ki, Kara Sedat'dı bu. Hartum, Yeni Delhi ve Meksiko büyükelçiliklerinden sonra Paris'e İdari Ataşe olarak atanmıştı. İşte elinizdeki bu roman: Sürgün, Avustralya'ya göçmen olarak giden ve bir gemide tayfalık yaparak ülkesine dönen yazarın, Avustralya'daki sürgünlük yıllarından çarpıcı kesitler sunuyor.
      Sağlam, arı ve usta bir dille dünyanın bilmediğiniz bir köşesinden çarpıcı insan manzaraları. Çevre ve doğa anlatımında ince ve şiirli bir anlatım. Romanın sonunda da yazar yaşamıyla dürüst ve sıkı bir hesaplamaya giriyor. Romandaki insanlar 'kurma insanlar' değil, yaşayan insanlar. Avustralya'ya giderseniz karşılaşabilirsiniz sokaklarda. Bazı romanlar vardır, insanın hayatını değiştirir. Bazıları insanda müthiş bir mutluluk uyandırır. Bazılarını da, okuduktan sonra dünyaya eskisi gibi bakamazsınız artık.

      Sedat Erden'in "Sürgün"ünü okuduktan sonra dünyaya daha farklı bir gözle bakacağınızdan eminim.
      -Özkan Mert-

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat